• her bi şeyi zaten satan marketlerden daha fazla kar eden başka bir sektör var mı bu aralar bilemiyorum, bu da işin kaymağı olacak sanırım. eczacıları ayak bağı olarak gören hükümet için de kalıcı bir çözüm gibi gözüküyor.
    akp birşeyi yapacağım diyorsa yapar, bu sebeple buradan verilecek tepkilerin de çok sikleyeceklerini sanmıyorum. eczacılık fakültelerini hala açık tutarlar mı? burada okuyan öğrencileri umursarlar mı? ("bütün üniversite mezunları iş bulacak diye bir şey yok" dediklerine göre sanmıyorum) kısaca durum eczacılar için pek parlak görünmüyor.
  • yeşil insancıklarımız eczanelere gidip de viagra isteyemediğinden ortaya atılan bir sistemdir. şimdi marketlerde olunca viagralar bakın satışlar nasıl patlıyor.

    işin ciddi tarafından baktığımızda, yanlış ilaç kullanımına bağlı ölümler olduğunda sorumlusu recep tayyip erdoğan ve recep akdağ'dır. evet isim verdim, çünkü eczaneleri aradan çıkarmak, onları ticarethane olarak görmek ölümlere yol açmaktır.
  • anlaşıldığı kadarıyla ilaçların reçete ile verilmesi ve satışını bir eczacının yapması uygulaması devam etmekle birlikte reçeteli ilaç satma tekelini eczacıların elinden alacak olan uygulama. böylece eczacılar artık çalışan haline getirilecek, sermayenin bir yerde toplanması hızla devam edecektir. belirli marketlerde belirli görüşten gelen eczacılar çalışacak, ve bu marketler fiyatlarda indirime gittikçe, kampanyalar düzenledikçe rekabet edemeyecek olan eczaneler kapanacaktır. eczaneler süpermarket besleyemeyecek kadar küçük kasabalara sığınacaklardır.
    ha peki şu anki durum çok mu iyidir onu da sorgulamak lazım. eczaneye gittiğimde bana ilaç yapablecek, merhem yapabilecek eczacı istiyorum ben. doktor eczacının yapması için bir ilaç yazıyor, eczalar yapamıyor. bu da olmamalı.
  • hani bakkallarda ağrı kesici satılırdı önceden, onun gibi ama daha vahim. bir ülkede eğitim ve sağlığın içine sıçıldıysa, yönetenler kalıcı reformlar yapmak yerine böyle bir garip saçma salak girişimlerde bulunuyorsa o ülkenin ağzına sıçılmıştır.
    hep diyorum, birileri bu ülkeyi sikiyor.
  • for you marketlerin inanılmaz yükselişine sebep olacaktır.
  • yurtdışında söz konusu olan over the counter ya da başka deyişle reçetesiz ilaçlar söz konusu olan hadisedir. basit mide yanması, başağrısı, ateş düşürücü vb ilaçlar için geçerlidir. bugün bile aslında, eğer etrafınızda marketlerden fırsat bulup yaşıyorsa, bakkalardan parasetemol, aspirin, gripin gibi ilaçları tedarik edebiliyorsunuzdur. yani halihazırda çok cılız bir şekilde uygulanmaktadır.

    uzun zamandır hükümetin gündeminde olan ve başbakanın eski danışmanı zapsu'nun kurduğu for you sağlıklı marketler zincirinin kısmı hayalini kurduğu hadisedir, markette reçetesiz ilaç satmak. hükümetin oldukça güçlü ve organize eczane lobisine salladığı sopadır. gerçi gündemden düşmesine ve for youların iflas etmesine rağmen, eczane lobisinin ve hükümetin sıcak tuttuğu bir araçtan öteye gidememiştir, gidemeyecektir.

    zira yurtdışından farklı olarak;

    - türkiye'de adım başı eczane vardır; dolayısıyla ilaç için alternatif kanala gerek yoktur.
    - türkiye'de önü alınamayan çok fazla ilaç tüketimi vardır; bunu arttıracak ve kontrolu azaltacak alternatif kanala gerek yoktur.
    -türkiye'de reçetesiz satılan çok ilaç vardır; ki bunları azaltmak yerine başka kanala vermek anlamsızdır.
    - sgk ilaç tüketimini iyiden iyiye serbestleştirerek değil, paketten adete dönerek tasarruf etme zorundadır.

    dolayısıyla olması fayda değil zarar getirecek uygulama; hükümetin eczanelere sopa göstermesi, eczanelerin ise hükümetin alehinde propoganda yapma yoludur. kanmayınız beyler bayanlar .....

    not; eczaneler ilaç gelirlerden aşamalı olarak para kazanrlar. ucuz ilaçta payları yüksek, pahallı ilaçta düşüktür. ucuz olan reçetesiz ürünler, hepimizin evinde olmasına rağmen bir tane değil de 20'li-30'lu paketler halinde aldığımız ağrıkesiciler eczacının sürümden kazandığı ilaçlardır. kazanç kaybı olacaktır ama gaza gelmeden evvel reçetesiz / reçeteli ilaç ayrımını koymak geliyor.
  • 2010 sonu 2011 başı gibi sgk'nın iflasının ardından, bir anda lambaya üşüşen sinekler gibi türkiye'nin sağlık sektörüne üşüşecek olan özel sağlık sigortalarının sgk'nın yerini almasının önünü açan uygulamalardan birisidir. yakın zamanda -merak etmeyin, gerçekten yakın zamanda- sgk var olmayacağı için bırak ilaç almayı, doktoru bile zor göreceksiniz.

    bu ülkenin sağlık sistemi kör topal gidiyordu, ekonomik kriz yoluna çıkan taş oldu ama asıl bu hareket çelme takmanın kralı oldu. marketten ilaç satılacak satılmasına, ama reçetesiz olup, sgk'nın ücretini ödediği ilacı sen eczaneden reçeteni gösterip para vermeden alabilirken, hiç bir market sana ücretsiz vermeyecek, sana diyecek ki al bu fişi, götür sgk sana paranı geri versin. yani önce sen cebinden ödeyeceksin, sonra gidip tahsil edeceksin.

    her kim insanların sağlığı üzerinden rant elde ediyorsa, o kazanılan paralar inşallah onlara ilaç parası olur.

    (bkz: küçük amerika)
  • ilaç fiyatları düşecekmiş. ilaçlar eczanelerin yanında marketlerde de satılacakmış.

    bence güzel bir uygulama olmuş.
  • aslına bakarsanız mevcut durumda benzeri yapılan bir işlem. ben herhangi bir eczaneye gidip apranax fort, advil, nurofen vs bir sürü ilacı reçetesiz, sorgusuz sualsiz alabiliyorum. son zamanlarda benical reçeteye bağlandığı için alamıyorum. yine de bu tarz reçetesiz satılan ilaçların eczanede satılmasını tercih ederim. eczaneye gidip ilacı almak marketten almaktan farklı. insanların daha rahat erisebildiği bir şeyin daha sık gereksiz kullanımı gerçekleşebilir. burada devletin görevi bence kolay ulaşımı değil, kontrollü kullanımının sağlanmasıdır. başka da bir sürü olumlu, olumsuz sebep bulunabilir.

    konuda insanları (eczacılar dışında) ençok rahatsız eden şey vakti zamanında bu işler için for younun kurulmuş olması ve bu marketlerin zapsu ailesine olan yakınlığıdır. bildiğim kadarı ile son zamanlarda for you el değiştirdi. yeni ortaklık durumu nedir bilmiyorum. bu işin peşinden koşan sadece "for you"da değil. duyduğum kadarı ile büyük holdinglerinde planları var.

    olayın bir ekonomi boyutu var. bu tarz oluşumlarla her meslek grubu yok ediliyor. önce süper marketler, sonra yapı marketleri, büyük alışveriş merkezleri derken bir sürü insan dükkanlarını kaparken, büyük bir kurum bu işlemleri devralırken daha ucuz iş gücü kullanarak daha çok karlar elde etti. kısa vadede ben eve bir sürü şeyimi ucuza aldım. ama onları alırken de bir sürü şeyi almaya teşvik edildim. kimisini ucuz alırken kimisini de pahalı aldım. aslında iş tekelleşmeye başlayınca baştaki ucuzluk çaktırmadan kayboldu. başta sallıyorum 1000 aile 40000 istihtam sağlarken. 5 aile 20000 istihdam sağladı. işsiz ordusuna yeni neferler eklendi. eczanelerde bir de buna daha tahsilli bir grupta eklenecek. bu adamların ne suçu var. iyi de kazanıyor olabilirler ama bu ülkede kazanmak suçmu? (bu arada eczacılık ile yakından uzaktan ilgim yok) niçin birbirimizi bataklığa çekmek istiyoruz. bir de bu insanların para kazananları son derece legal yönden para kazanıyorlar. madem böyle bir planınız var 10 yıl boyunca üniversitelerdeki eczacılık bölümlerini de kapayın. bu kadar insan ne iş yapacak. evet reçetelileri yine onlar satacak ama sonuçta satacakları ilaçların büyük çoğunluğunu ben bile satabilecek duruma geleceğim.
hesabın var mı? giriş yap