• baştan sona sosyal mesaj dolu film.

    ilk filmi izlememiştim. hiç ilgimi çekmemişti. ikincisini de izlemeyi düşünmüyordum. ama arkadaşlara bırakılan bir sinema organizasyonu sonucu kendimi bu filmi izlerken buldum. öyle komik bir film falan değil. zaten genel olarak bilinen felsefik şeyleri film yapmışlar, öyle işte. benim de hayatta motto olarak kabul ettiğim, daha üç gün sonra ne olacağımızı bilmezken, ileri gelecek için plan yapmanın saçmalığından bahsediyor bir yerinde. bu ve buna benzer bol miktarda sosyal mesaj veriyor. ben sıkıldım izlerken. gülmedim de.

    tabi bu ülke, bu filmdeki sosyal mesajları bir kaç defa izlemesi gereken insanlarla dolu orası ayrı. sinema olarak değil de, kamu spotu gibi yayınlansa ve herkes izlese fena olmaz.
  • ilk filmdeki tadı kesinlikle bulamadığım film. ilk film tamamen mustafa ali'nin sıradışı düşüncelerine ve bir adamın bu fikirlere kapılıp yaşadığı değişime odaklıydı ve çok orijinal şeyler barındırıyordu. mustafa ali'nin sözlerinin birçoğu alıntı yapılabilen sözlerdi.

    bu filmde ilk filmde hemen hiç yapılmayan şeyler olmuş. öncelikle en rahatsız edicisi ucuz komediye kaçılması. şu filmden osurmalı, tokat atmalı falan espri üretmeye çalışmamalılardı. filmin temeli olan mustafa ali'nin iddiaları zayıftı. birkaç iddiası dışında iddiası yoktu ve söylediği şeyleri nerdeyse 10'larca kez tekrarladı.

    üstüne üstlük ilk filmde rasim öztekin ve oyunculuğu çok ciddi katkı sağlamışken, bu fimde onun rolünü alan mehmet auf ve birol güven çok zayıf kaldılar ve aynı duyguları yansıtmakta çok başarısızdılar.

    dolayısıyla ilk filmi ard arda 3 kez izlemiş biri olarak 2.filmden neredeyse hiç hoşlanmadım.
  • facebooktaki yazıları alıp film yapmışlar amk... tespitler, öyküler, öğütler...
  • filmi seyretmedim ama hıncal uluç bugünkü şuyazısıyla fena giydirmiş filme. daha da seyretmem artık.
  • bugün tv8'de ikinci kez izlediğim film.

    "bir boksör yere düştüğünde değil, ayağa kalkamadığında yenilmiş sayılır."
  • 1.si okadar begenildimi ki 2.yi de cektiler diye dusunmuyor degilim. komedi filmi olarak fragmaninda herhangi bir komedi unsuru gormedim acikcasi.

    yoksa bende yavas yavas hic birseyi begenmeyen eksiciler arasina mi giriyorum anlamadim.
  • en azından izleyen insanların bu konular hakkında
    kafa yormasını, düşünmesini, tartışmasını sağladığı için güzel film.
  • anektodları boş, diyaloglar yapay, klasik birol güven filmi, sırf "iyi" karakteri haklı çıkartmak için gereksiz saçma sapan diyalogların baskın olduğu, bunu da oyunculuk kalitesi ceviz kıracağından hallice tiplerle yapmaya çalışan, filozof denilen adamın 12 yaşında bir ergen kadar sığ düşüncelere sahip olmasıyla birleşerek vermek istediği mesajları da veremeyen vasat film.

    "-bu yılki büyüme hedefini kaç yapalım arkadaşlar?
    +15 yapalım efendim.
    -neden?
    +bizim hanım ayın 15'inde doğdu da..."

    bu mudur? yahu sen adamları öyle yansıtır, üzerine sonuç yazarsan, adamların öyle olmadığı gerçeği otomatik olarak sonucu da yanlışlar.

    doğru mesajlar vermek istiyor ama birol güven adlı vasat yazarın beceriksizliği sayesinde onu da veremiyor.
  • bunlardan hangisi senin sevgilin? sarışın olan mı?
    -abi ben erkeğim yaaaaaa!!!!
  • 110 dakika süreli kamu spotu tadında bir yapım, film yazamıyorum klavyem elvermiyor.

    4 cümle üzerine 110 dakika monologla kamu spotu yapılır mı lan!
hesabın var mı? giriş yap