• cesur yurek filminden cok etkilendigimden olsa gerek, ortaokuldayken kelt kulturune merak salmistim. babam bana iskoclarin ve irlandalilarin ingilizlerden farkli olarak anglo-sakson degil de kelt olduklarini soylemisti. evdeki ansiklopedilerde irlanda ve iskocya'yi arastirip okuyordum. denk geldikce o bolgeyle ilgili belgeselleri izliyor ve bir gun oralara gitme istegi duyuyordum. sonra bir gun, bir aksam babam isten dondugunde bana bir kaset verdi. bir ogrencisi -ki babam lisede duzeyindeki ogrencilere tarih dersi veriyordu- benim keltleri cok sevdigimi ogrenince bana bir kaset yollamis. (babam cok sevilen bir ogretmendi. bunun etkisiyle olmali.) loreena mckennitt'in 1997 yili cikisli the book of secrets albumuydu. babam bana ogrencisinin benim bu sanatciyi cok sevecegimi dusundugu icin bana hediye etmeye karar verdigini soyleyince cok duygulanmis ve sevinmis. loreena mckennitt'in sesini ve sarkilarini o kadar sevmis, sarkilardaki duygulardan o kadar etkilenmistim o albumu salondaki masada oturup gece herkes uyuduktan sonra resim cizerken kac kere dinledigimi bilmiyorum. sarkilar bana hayaller kurduruyordu ve ben onlari dinlerken saatlerce, hafta sonlar bazen sabaha kadar resim ciziyordum. o yetmiyordu; ben kulagimda onun sarkilariyla uykuya daliyordum. kasetten cikan o kagitta sarkilarin sozleri de yaziyordu; ama o donemki kirik ingilizcem sozleri anlamaya yetmiyordu tabii.

    loreena mckennitt'i eskisi kadar dinlemiyorum. dinlersem aglayasim geliyor. yalnizca sarkilardaki huzunden degil. salondaki o los isikta, kulagimda walkman kulakliklariyla sarkilar dinleyip resimler cizen o masum cocuk halimi de animsiyorum. 13-14 yasinda olmaliyim. o albumle kalmadim elbette. babama geri kalan albumlerini de birer birer aldirdim. sonra babam bana icinde kelt turkulerinin oldugu "celtic collection" diye baska bir album de bulup geldi. kasetleri aldigi dukkanin sahibi benim loreena mckennitt sevgimi ogrenenince o albumu de onermis.

    bu ara loreena mckennitt'i yine dinlemeye baslayinca basligina yazmak istedim.

    bence ben bir sarki olsaydim bu olurdum. kendimi hic bu kadar yakin hissetmiyorum baska bir sarkiya. bilmem. belki de aklima gelmiyor su an.

    bir de, yillar once, 2009 yilinda bir resim cizmistim never-ending road diye bir sarkisina, bir oyku kurgulayip. biraz da, denk gorulmedigimiz bir dunyada, bir kadinin bir erkege boyle ictenlikle seslenmesinin ("here is my heart and i give to you / take me with you across this land") etkisiyle yuregime dokunmustu belki. cizerken aklimdan neler gectigini bilmiyorum (cok zaman oldu); ama ne hissederek cizdigimi iyi animsiyorum.
  • biraz önce göndermiş olduğu maile göre önümüzdeki yıl 29 haziran-2 temmuz tarihlerinde türkiyede 4 konser verecek sanatçı. konser şehirleri henüz netlesmedigi için sadece türkiye olarak yazilmis. tahminen 3 büyükşehir yanı sıra antalya veya muğla gibi bir turistik şehirde olacaktır.

    en son 2019 yılında gelmişti. fuar açıkhavada dinlemistik. 5 kişilik orkestrayla bile muhteşemdi. bu defa da aynisini umarak konsere gideceğim. keşke daha kalabalık bir orkestra ile gelse. kendisin kalabalık orkestra ile el hamra sarayında verdiği müzik ziyafetini bulup izleyebilirseniz dediğimi anlayacaksiniz. her halükarda bu muhteşem sanatçıyı tekrar türkiye'de canlı dinleyecek olmak harika bir his.
  • o tutkumun sembolu,
    o askin melodisi,
    o ihtirasin titresimi,
    o, duru suyu ile hayati anlatan sessiz bir gol kenarinda gorulebilen peri kizinin sarki soylerken cikarabilecegi ses.

    loreena...
  • mitolojik tınılar ile içimize işlemiş sanatçı. öyle ki bir saat önce itunes'a loreena mckennitt yazdım şarkılarını açık unutup içeriye gittim. odaya bir geldim ki odada yeşil bir orman, kanatlı atlar, buharlı çağlayanlar falan bitmiş. ev at kokuyor şu an.
  • bugün kendisiyle tanışma fırsatını eriştiğim, birkaç dakika konuşma imkanı bulabildiğim, resim çektirdiğim ve yeni albümünü imzalattırdığım muhteşem ötesi bir sese sahip olan ve ömrüm boyunca bugün itibariyle bir kat daha fazla seveceğim müzisyendir.

    imza alabilmek için gelen her bir kişiye sanki kendi evine gelmişçesine cana yakın bir şekilde ilgilendi. herkesle tek tek resim çektirdi, adlarına özel imzalar attı... gel de daha fazla sevme, müziklerini daha bir dikkatle dinleme şimdi!

    son olarak yeni albümünü de eve gelip dinledim hemen. yine diğer albümleri gibi sağlam ve dinleyiciyi farklı diyarlara götüren büyülü sesiyle etkiliyor. ve o büyülü sesle bugün birkaç dakika da olsa beraberdim. mutluyum!
  • ilk trt3 radyosunda çalmaya başlamışlardı albümünü; iyiydi güzeldi, sonraları savas ay takımı ota boka kullanmaya başladı tukaka oldu, baydı, güzel ülkemize geldi, ülkemizi pek sevdi, savas ay'ı muhtemel hiç tanımadı....
  • bi aralar aşık olup evlenmeyi düşündüğüm, 50'lerinde olduğunu öğrenince evlenme bölümünden vazgeçip aşık olmaya devam ettiğim muhteşem sesli hatun
  • facebook'ta bir fotoğrafına yaptığım yoruma cevap vererek beni ergenliğime döndürmüş sanatçı. öyle heyecanlandım ki odada marrakesh night market açıp sırıta sırıta mırıldanıyorum. 'heyecanlanmaya ne gerek var, o da insan ben de insanım oysa' diyeceğim ama dilim varmıyor. insanüstü. of.

    gel artık be kadın, istanbul'a gel artık!
  • yönetimini ve prodüktörlügünü kendisi yapan ve kendi plak sirketine sahip olan, ödül sahibi "eklektik kelt" sarkici/söz yazari loreena mckennitt, bugüne dek dünya çapinda yaklasik on milyon plak satti. on bes yili asmis bulunan kayit tarihi içerisinde alti adet stüdyo albümü ve iki-albümlü bir konser kaydi yer almaktadir.

    kanada'da manitoba'ya bagli küçük bir kirsal yerlesim olan morden'de dogup büyüyen mckennitt, 1978'de dumaurier yetenek taramasini kazandi, ülkesini ayni yil unesco'nun paris merkezinde ve yeniden 1985'te japonya'daki expo'da temsil etti. 1980'lerde kanada'nin ünlü shakespeare festivaline ev sahipligi yapan stratford'a (ontario) tasindi, ve "the tempest" (1982) ve "the two gentlemen of verona" (1984) dahil, çesitli festival prodüksiyonlarinda oyuncu, sarkici ve besteci olarak yer aldi. 2001 ilkbaharinda festivale richard monette'in "the merchant of venice" prodüksiyonunun bestecisi olarak döndü.

    1985'te loreena, "elemental" adli ilk albümünü kaydederek çiftlik evinin önünden geçen köy yolunun adini tasiyan, çiçegi burnunda "quinland road" etiketi ile piyasaya sürdü. 1987 ve 1989'daki iki yeni albüm ve basarili canli performanslari artan bir ilgi çekerek 1991'de warner music canada ile yeni bir baslangiç olusturan nitelikte bir dagitim anlasmasi imzaladi. bunun ilk meyvesi olan "the visit", uluslararasi bir basari kazanarak altin ve platin ödülleri listesinde onu ancak 1994'te "the mask and mirror" ve hatta daha da ötesi, dünya çapinda hit olan "the book of secrets" geçebildi.

    peter gabriel'in wiltshire'daki real world stüdyolarinda kaydedilen "the book of secrets" billboard top 20 single olurken mtv video hiti "the mummers' dance" gerek abd radyosunda gerek dünya çapinda büyük bir basari kazandi. albüm dünya çapinda dört milyonu askin satis yapti. ondan önceki iki albüm gibi billboard world music listelerini tirmanarak listenin simdiye dek en basarili "crossover" albümü oldu. ayrica yunanistan ve türkiye'nin albüm listelerine ilk kez girip 1 numaraya yerlesirken kanada'da 3 numara olmanin yani sira, italya, yeni zelanda ve almanya listelerinde ilk 10, abd, ispanya ve fransa listelerinde ise ilk 20 arasina girdi.

    mckennitt, kanada müzik endüstrisinin yillik ödülü olan juno'yu iki kez kazandi. ayrica kendisine 1997'de billboard'un uluslararasi basari ödülü verildi. bugüne dek abd, kanada, avustralya, yeni zelanda, brezilya, fransa, ispanya, italya, yunanistan ve türkiye'de altin, platin ve çoklu platin sertifikalari elde etti.

    çesitli filmler için müzik besteledi ve sarkilari yer aldi. bunlar arasinda "jade", "highlander iii", "the holy man", "soldier" ve "the santa clause" gibi hollywood prodüksiyonlarinin yani sira kanada ulusal film kurulunun "women and spirituality" dizisi ve jean-claude lauzon'un léolo filmi yer almaktadir. bir süre önce, 2001 yilinda gösterime girmesi planlanan bir kanada/venezüela ortak yapimi olan "a house with a view of the sea" filminde kullanilmak üzere "dante's prayer" parçasinin ispanyolca versiyonunu kaydetti. eserleri ayrica "northern exposure", "due south", "legacy", "ez streets", "boston public", "big kevin little kevin" ve "strange luck" gibi çok çesitli televizyon dizilerinde de yer aldi. loreena mckennitt ve müzigi hakkinda 1997 yilinda yapilan 30-dakikalik bir belgesel olan "no journey's end" gerek abd gerekse diger ülkelerin televizyonlarinda yaygin biçimde gösterildi.

    1999'da loreena mckennitt, son kaydi olan ve grubu ile birlikte salle pleyel ve massey hall'de kaydedilen "live in paris and toronto" isimli iki cd'li seti çikardi. hayir amaçli bir proje olan bu albüm, 1998'de georgia körfezindeki bir deniz kazasinda yasamlarini yitiren üç adam için loreena mckennitt'in ronald ve richard rees ile greg cook'un aileleriyle birlikte kanada'da kurdugu "the cook-rees memorial fund for water search and safety" adli kurulusa gelir saglamaktadir
  • istatistiklere göre bu kadının adını duyan insanların yüzde sekseni "hunnarahunnara humm, nannannara naranaranaa.." diyormuş.
hesabın var mı? giriş yap