• kuran-ı kerim, sadece bir kitap olaydı, daha iyisi yazılırdı. fakat o, sadece bir kitap değildir, nicedir, ötedir, düpedüz varlıktır. varlık ne demek bilmeyen, bu dediğimi deli saçması sanır, meczup bozması sanır; beni de yekten köle sanır, beyinsiz sanır. oysa beyinsizlik, beynin olmadığını iddia edip, beynin varlığını inkar etmekten gayrı nedir...
    eskilerin masalları, yenilerin romanları, üç kuruşluk aklın oyunları bir araya gele de bir varlık ede he! ahh akıbetten bihaber toy çocuk, senin güzelliğin toyluğunda, fakat toyluğun güzelliği de olgunlaşmaya koşmasında... hadi görmediklerini bilmedin de, tabiatın kanununu da mı bilmedin... sen koş, olmaya koş! olmaya koşmak, adama aşkı ve merhameti öğretir. bu ikisinden daha değerli bir hazinenin olmadığını belletir. haddini ve hududunu bildirir. işte kim ki aşkı ve merhameti öğrenir, o vakit kuran-ı kerim ona varlıktır, dosttur, candır, ciğerdir... yazmak sadece, kalemle kağıda bir şeyler çiziktirmek değildir. dikkatle ve rikkatle bakarsan şayet, şu gördüğün dünya da yazılmış bir metindir.
  • hz. muhammed'in ölümsüz kaleminden kuran-ı kerim için şöyle kötü, böyle pistir demiyorum.
    ama elinizi vicdanınıza koyunuz; 22 yılda tamamlanan bir kitaptan beklentileriniz tam olarak böyle mi olurdu? kuran-ı kerim'i hiç okumamış olsanız, ve size "22 yılda tamamlanmış tanrı kelamı" olduğunu söyleseler, okumadan önce böyle bir eserle mi yüzleşmeyi umardınız?

    ~

    "daha iyi" kısmı çok bilgi verici olmadı kabul ediyorum, söylemek istediğimi biraz daha açık tanımlayayım: daha iyi.
  • eh be arkadaş, gidip discovery channel arşivinden yok olmaya yüz tutmuş afrika dillerinden birisini gözüme kestirip, üşenmeyip öğrendikten sonra o dilde yazacağım.

    türkçe meallerine bakıp "götüme benzemiş" derlerse de yazıldığı lisandaki o mükemmel ahenkten dem vuracağım.

    şimdi onlar düşünsün.
  • bunun imkansız olduğunu unutmuşum, çünkü kuran'da öyle yazıyor. hatırlatıldığı iyi oldu.

    ben olsam yazacağım kitaba böyle bir write-protect özelliği koymazdım mesela; rekabet iyidir.
    hem taklitler de aslını yaşatır. bu açıdan yazmamda bir sakınca görülmemesi de lazım.
  • daha iyisini yazınca kabul edileceğini, "hakikaten daha iyi olmuş bu ya" deneceğini bilsem şimdi otursam 21 haziran gündönümüne dek rahat rahat yetiştiririm. ama biliyorum ki yalancıktan da olsa illa bir kulp bulacaklar; editöryal faşizmleri saniyesinde nüksedecek.

    somut bir eleştiri istediğimde de kuran-ı kerim'in o üstün dilinden yoksun olduğunu bana gerekçe olarak gösterecekler. (bu mantıkla madame bovary'i küçük besleme'nin o üstün diline sahip olmadığı için de eleştirebilirsin)

    tarafsız bir eleştirmen kadrosu huzurunda (mesela zerdüşt olabilir bunlar, veya budist filan. semavi dinden olmasınlar ama gözünüzü seveyim) kitab tanıtımı yapma imkanı bana sunulacaksa, hayhay. paşa paşa çıkar, pasajlarımı paşa paşa okur da inerim.

    nasılsa önümüze konulmuş çok yüksek bir eşik yok: o yücedir o büyüktür o yücedir o büyüktür o yücedir o büyüktür hızır idi yunus idi hızır idi yunus idi hızır idi yunus idi hızır idi yunus idi.
  • idrak yolları iltihabından müzdarip arkadaşlara yardımcı olsun diye madde madde yazıyorum:

    - "kuran-ı kerim'in daha iyisi" derken, "ortak yönleri olduğu halde, daha üstünü" kastediliyor. "o evin daha konforlusu", "o kafanın daha az kalını" vb. (ingilizce'de kıyaslama yapılırken "then" kelimesinin kullanıldığını sanan, inşaatta çalışmayı hakaret olarak gören bir arkadaş iyelik miyelik eki derken kendi kafasını karıştırmış)

    - kitabın daha iyisini yazacağım iddiasındayım, hz. muhammed'in hayatından daha temizini yaşayacağım iddiasında değil. bunun ne kadar zor veya ne kadar kolay bir şey olduğu tartışılabilir, ama 1500 sene önce yaşamış bir adama hak ettiğinden fazla kredibilite vermek şu an içimden gelmiyor. o bile işlerin bu noktaya geleceğini tahmin etmiyordu nasılsa bence.

    - kuran'dan daha iyisinin yazılmasının imkansızlığının, kuran'ın tanrı kelamı olmasına yoran arkadaşlar, daha iyisi yazıldığı takdirde aslında öyle olmadığını kendi kendine kanıtlayacağı gerçeğini tabi ki es geçiyorlar.

    - bunun imkansızlığını benim ateistliğime bağlayan arkadaşlar olmuş. tabi siz daha iyi bilirsiniz ama, sizin dininize göre ateist olmayan birine ateist demek en büyük günahlardan biri diye biliyorum. sırf bana laf yetiştireceğim diye cehennem azabıyla burun buruna gelmek, şeytanın tridentini okşamak filan...değer mi bütün bunlara?

    - kuran-ı kerim'de "daha iyisini yazana hodri meydan" diyor. ben de sadece bu çağrıyı kabul ediyorum, niye her tarafınızda kaşıntı başlıyor anlamış değilim.

    o değil bir gün dayanamayıp mucize göstereceğim o olacak. sonra benim için de müjdelenmiştir filan dersiniz allah bilir. afacanlar sizi.
  • hep kuran'ın türkçesini okuduğumuzdan oluyor bunlar. arabca'sını okusak ebu leheb gibi sinsi sinsi köşemize çekilir, "sonsuza kadar cehennem ateşlerinde yanacağız ama pedere ayıp olur, validem bozulur" diye aza kanaat ederdik. hani inanmazdık da, efendi gibi inanmazdık.

    şu satırları yazarken bile ellerimden nemin çekildiğini hissedebiliyorum.
  • aslinda yazmadan bile yapilabilir. hali hazirdaki kurani kerimin malum ayetlerinden bir tanesini sildin mi zaten daha iyisi olmus oluyor. misal ahzab suresini komple sil kurana direk 5 lvl atlatir.
  • kuran'ın içeriği çokça korku içerikli metinler ve peygamberinin özel hayatıyla ilgili bir yığın gereksiz ayetten oluştuğu için daha iyisini yazmak çok da zor bir şey olmasa gerek.

    ancak eğer burada amaç dini yayıp kitabını kabul ettirmekse, o zaman yapılması gereken kuran'dan iyisini yazmak değil acımasız ve vahşi bir ordu kurmaktır. bu başlık altında mortifera'ya saldıran onlarca yobazın savunması "sıkıysa yazdığın kitabı 1.5 milyar insana okut da inançlarını değiştir"dir. sanki bugün 1.5 milyar insan kuran'ı okuyup etkilenmiş de islamiyeti öyle kabul etmiş gibi. sanki zamanında islam ve diğer dinler silah zoruyla, savaşlarla ve kanla yayılmamış gibi.

    eğer bir dini kitabın etkisi ve kalitesi ona inanan sayısıyla belirleniyorsa, o zaman incil kuran'dan kat be kat üstündür. o incil ki tıpkı anlamsız ve derinlik yoksunu bir kitap olması açısından kuran'la yarışacak düzeyde bir kitap.

    zamanında roma imparatorluğu ve haçlı seferleri ile gerçekleştirilen katliamlar sayesinde bugün incil'e inanan 2 milyar küsür insan var bu dünyada. sırf güney amerika'da conquistador'lar yerli halkı silah zoruyla hristiyan yapıp, sonra da doğal kaynaklarına el koymadı mı? bugün gariban arjantinlisi, kolombiyalısı, meksikalısı, brezilyalısı avrupalı'dan daha koyu katolik, ama incil'in güzelliğinden ötürü değil katliamın korkunçluğu sayesinde.

    hala sıkıcı ve anlamsız kuran'dan daha güzel, daha anlamlı ve daha etkileyici eser aranıyorsa zamanında adamlar yazmışlar...

    (bkz: la divina commedia)
    (bkz: ilyada)
    (bkz: odysseia)
  • gayet mümkündür. hatta ikinci dünya savaşı sonrası yazlımış, adı da insan hakları evrensel bildirisi konulmuştur. hatta ve hatta islami endoktrinasyon yüzünden müslüman olmak zorunda kalmış insanlar dahil herkesin özlük haklarını; zamandan, mekandan bağımsız olarak yapıp azap tehdidine veya cennet vaadine gereksinim duymadan kabul ettirmiştir. elbette dünya üzerinde (kadın= 0,5 erkek) denklemini kuran, ellerin ayakların çaprazlama kesilmesini medeni bulan insanlar kalmıştır ama insan hakları, onların doktrininden bariz şekilde daha geçerli bugün.
hesabın var mı? giriş yap