kendini bok gibi hissetme nedenleri

• işsiz olmak
  işsiz ve yalnız olmak
  işsiz ve yalnız bi şekilde evde oturmak
  işsiz ve yalnız bi şekilde evde otururken yapacak bişey bulamamak
  işsiz ve yalnız bi şelkilde evde oturup yapacak bişey bulamazken ağlamak
  ağlarken kendini durduramamak
• hayatını yoluna sokmak için yapman gereken basit şeyleri görmene rağmen bunları yapamayacak kadar isteksiz olmak.
  
  uçuruma doğru yuvarlandığının farkında olmak.
  
  en iyi arkadaşlarını kendinen uzaklaştırmak.
  
  hep bahsettiğin yalnızlığı gerçekten görünce,bombok bişi olduğunu anlamak.
  
  önceden yalnızlığın ne olduğuyla ilgili hiç birşey bilmediğini farketmek.
• kimse tarafından umursanmadığınızı öğrenmek. kimse tarafından sevilmediğinizi anlamak.
  telefonunuz çalmaz, aramalarınıza cevap verilmez, bir şeye kızdığınızda dikkate alınmaz, iş/okulda devamsızlık yaparsınız bir allah'ın kulu da nerdesin demez vs.
  bok gibi hissetmek için gayet güzel bir sebep bence.
• hemen hemen her gece rüyalarınıza giren, artık özleye özleye yorgun düştüğünüz kişiyi; hemen hemen her gün başkasıyla el ele görmek.
• yaptığın hiç bir işte başarılı olmamak, başarılı olmak için çaba harcamamak, bir süre sonra nefret duymaya başlamak, işleri hep aksatmak, tembelliği had safhada tutmak, dengesiz beslenmek sürekli kuru şeyler yemek, uyku düzeninin içine etmek,hafta sonu dahil her sabah erken uyanmak, insanlara sinir olmak, kendine zaman ayıramamak, zaman ayırınca para bulamamak, para varken harcayamamak, ütü yapmak, etrafında ders-iş delisi insanlar bulundurmak, çalışma masasını dağınık tutmak, makyajlı insanları görünce kendini çirkin hissetmeye başlamak, gürültüye tahammül edememek, az yürüyüp çok yorulmak, sürekli uyumak istemek...
• gecenin 12sinde 5 dakka yürüme mesafesinde evi olan arkadaşa winning oynamaya arabayla giderken ışıklarda (bkz: çamlıca) , muhtemelen 70-80 yaşında selpak satan bir dedeye rastlamak, dededen selpak almak, dedenin yaşına rağmen dilenmeme azminden utanıp karşılığında 10 tl vermek, gözleri iyi görmeyen dedenin "kaç ki bu oğlum, fazla bu" demesi, sonra camdan içeri 3-5 tane daha selpak atması, dua etmesi, esasında duayı haketmiyor olmak, esasında dedenin herşeyi senden daha fazla haketmesi, çok daha iyi bir insan olması, "bak ne iyi insanım" diye kendini tatmin etme düşüncenden utanmak, dedenin şükretmesi, dedenin mutlu olması, esasında bütün mutsuzluklarının şımarıklık olduğunu bilmek...
  ve bütün bunlara rağmen hala dedenin geceleri selpak satması, hala onun senin yaşadığın hayatı senden 1000 kere daha fazla haketmesi, hala bunun için birşey yapamamak, hala "e madem böyle düşünüyorsun, değişin o zaman yaşadığınız hayatı" diye bir gün biri teklif yapacak olsa "evet" diyecek kadar bile cesareti olamamak...
  
  kendini bok gibi hissetmek mi? muhtemelen o dedenin boku kadar değerli olmamak...
• yapman gereken şeyler varken yapmamak ve gece yatarken vicdan azabının ağırlığıyla yorganın altında ezilmek.
• elden bir şey gelmemesi.
• çok sevdiğiniz birinin hasta^* olduğunu öğrenip, aramanız ve telefonu kapatırken; "hakkını helal et" demesi... sonrasındaki sessizlik ve karşılıklı ağlaşma.
• (bkz: kredi kartı ekstresi)