• celladına aşık oldukları için kendi intikamını, kendi hakkını almaktan aciz insanların, adaleti sağlıyor diye başkalarına çemkirmesi gibi bir saçmalığı bize göstermiş, sırf akp muhalefeti olsun diye yıllardır arzu etmiş olmalarına rağmen bugün gol yemiş olmanın verdiği eziklikle çamur atılmaya çalışılmış yargılamadır.

    referandum öncesi "hadi yeaa, kandırıyorlar sizi, yargılayamazlar" diye kenardan gülenler, yargılama sürecinin başlamasıyla acizliklerinin ve beceriksizliklerinin ortaya dökülmüş olmasın rahatsızlar. bunu örtmek için de namaz kılan, müslüman olan insanlara gelişine çamur atmaktan çekinmiyorlar..yok muaviyenin çocukları da bilmemne..bunlar kahve ağzıyla yazılmış, içeriğinde bir bilgi olmayan ve net şekilde yazıyorum, ezikliğin getirdiği ithamlardır. bu kenan evren değil miydi "bir sağdan bir soldan" astık diyen. şimdi neden bu ihtilalin mağdurluğunu sadece kendine cıro etmeye çalışıyorsun ki? peki sen değil miydin, bu süreci başlatacak olan referanduma hayır diyerek o postallarla aynı safta yer alan? yeraltı mahzenlerinde işkencelerle öldürülen dava arkadaşlarının hakkının peşine düşeceğine, dolaylı yoldan onları savunan pozisyona girmekten rahatsız olmamışsın, bugün kalkıp benim secdemi neden mevzu ediyorsun ki kendine?

    bu ülkede iktidar ortağı olduğun zamanlar da oldu. ne zaman çıktın da bir kere "şu 12 eylül darbecilerinden hesap soralım" dedin? bu yürekliliği gösterdin mi hiç? tek yaptığın, iktidar kimse, onu yıpratmak adına "milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılsın" diye bağırmak olmadı mı? bir de "laiklik elden gidiyor" diye yaygara koparmak..senin beğenmediğin adamlar, hiç mecburiyetleri yokken bu duvarın tuğlasını çektiler. sen ne yaptın, darbeci olduğu ile ilgili iddialar olan paşalara ilk andan itibaren destek verdin.."durun bakalım, şunu bir anlayalım hele" bile demedin.

    itiraf etmek lazım. bu ülkenin işkence görmüş solcularının antimilitarist damarları gelişmiştir ama ana muhalefete kadar gelen solcularının hiçbir zaman böyle kaygıları olmamıştır. kafalarına ordu=atatürk şeklinde bir denklem yerleştirdiklerinden midir nedir, bu ordunun içinden çürük elmaları ayıklamak, demokrasiye inanmak gibi bir düşünceyi hiç geliştirmemişlerdir. mahzenlerde işkence gören solculara da sağcılara da bir hayırları olmamıştır. çünkü mazilerinde bir de sol ihtilal vardır. herşeyin başlangıcı olan 27 mayıs ihtilali. bu ülkede yapılmış bütün ihtilallerin sağ iktidarlara karşı yapılmış olması gerçeğini örtmeye, hapiste işkence gören solcuların varlığı yetmemektedir çünkü. bu yüzden müslümanlara hakaret ederek kenan evren'in yargılanması aşağılanmaya çalışılmaktadır. çünkü elde, elle tutulur bir argüman yoktur.

    oysa gerçek acıdır. bugün 12 eylül'ün sorumluları yargılanmaktadır ve bunda solcuların bir gram payı yoktur. onların arayamadığı haklarını aramak hiç de hazzetmedikleri o müslümanlara ve sağcılara düşmüştür. yine yaranamadık. olsun, problem değil. yeni birşey değil çünkü bizim için. bu ülkenin sağcısı, doğru veya yanlış bir şekilde çalışır, birşeyler yapar.. solcusu da kenardan konuşur sürekli.. kendi iktidarı için bile doğru dürüst çalışmayan, yeterli emek ortaya koymayan bir zihniyetten de fazlasını beklemek hayal olur doğrusu. genel başkanını değiştirmek için bile bir porno kaset skandalına ihtiyaç duyan bir yapıdan bahsediyoruz sonuçta. daha ne diyeyim.
  • anayasasını değiştiremediğin adamı yargılamaya çalışmaktır.

    30 yıldır adamın anayasasını kullanıyoruz, siyaseti onun anayasasıyla yapıyoruz.

    buna göre de yargılamamız neredeyse imkansız. adam kurucu zaten!

    yani işin özü önce anayasa değişecek.
  • ortaoyunundan başka birşey değildir.
    (bkz: ben de inandım)
  • yargılama(!) bahar şenliği havasında sürüp gidiyor. kenan paşamız bir yandan yargılanıyor, bir yandan marmaris'in armutalan köyünde sanat hayatını sürdürüyor. daha bir on yıl kadar yaşarsa, ve mahkemenin sonucunu görürse, ve suçlu bulunursa dahi; hapse girmeyecek, işkenceye maruz kalmayacak, paleti fırçaları elinden alınmayacak... peki bu nasıl yargılama? diyelim ki kenan paşamızın suçu sabit görüldü, ölene kadar mokoko mu yapacaklar? ne olacak?

    kurban olurum ben böyle yargılamaya. aynı şekilde yargılayacaklarsa ben de yargılanmak istiyorum. evet, itiraf ediyorum; darbenin ardından jimy carter'ın kulağına eğilip our boys did it diyen bendim.
  • ileride recep tayyip erdoğan ve şürekasının da yargılanacağının kanıtıdır.

    suçu ne mi?

    bilmem, o da zamanı gelince bulunur/uydurulur, öyle yargılanır.

    bu entriyi saklayın, 30 sene sürmez belki de kenan evren'de olduğu gibi.

    döner koçum döner, gül gelir devran döner, horoz döner, tavuk alır eline sazı.
  • şu aşamadan sonra müebbet hapis cezası da verseler kimseyi tatmin etmeyecektir. 120 yaşına kadar yaşarsa ayrı tabi.
  • türkiye'nin geçmişiyle hesaplaşamadığının göstergesidir.

    iki adamı alıp mahkemeye vermekle "geçmişle hesaplaşma" olmaz. eğer yalnız hukuk yoluyla hesaplaşılacaksa, mahkemenin yapabileceği tek şey zamanaşımından düşme kararı vermektir, çünkü türk hukukundaki zamanaşımı kuralları (savcının yok saydığı kurallar) kenan evren'in yargılanmasında zamanaşımının geçtiğini söyler.

    geçmişle hesaplaşılacaksa bu, kimsenin ilgisini çekmeyen, örtülü kapaklı yargılamalarla olmaz. getirirsiniz bir "hakikat komisyonu", herkes çıkıp 80 döneminde olan olayları tartışır, anlatır, tanıklık eder, gerekiyorsa itiraf eder. sonrasında ortaya çıkan hakikatler üzerinden sorumlu tutulması gereken kişiler yargılanabiliyor ise yargılanır, yargılanamıyor ise toplum önünde sorumlulukları ilan edilir. şimdiki yargılamalar, toplumun geçmişle hesaplaşma veya geçmişin üstesinden gelme bilincini harekete bile geçirmemektedir.

    mahkemenin vereceği ceza zaten bir işe yaramayacaktır. bu saatten sonra kimse kenan evren'in hapse atılabileceğini düşünmesin. en iyi ihtimalle pinochet usulü sıyrılacaktır bu işten. kenan evren'in yargılama sırasında ölmesi, davanın düşürülmesi veya daha da beteri, delil yetersizliğinden beraat etmesi ihtimalinde, geçmişle hesaplaşma eğilimi çok büyük ve onarılmaz bir yara alacak, hukuk ile siyaseti daha da kutuplaştıracaktır.

    halbuki bir hakikat komisyonu önünde ve tüm toplumun gözleri önünde toplumsal ve siyasal sorumluluğunun ilan edilmesi, çok daha büyük etki yaratacak ve kalıcı sonuçları olabilecektir.

    o yüzden kısa zamanda bu "mock justice"ten dönülmesi ve gerçek bir geçmişle hesaplaşma bilincine kavuşulması gerekir.
  • bir b.ku da beğenmeyenler cemaatinin kıçlarını yayıp çirkefe yattığı olay. lan arkadaş neden bazı insanlar bu kadar mal olur anlaşılmıyor. ya ne olacağıdı, ne olacaktı. o dangalak solcu hezeyanlarınızla devrim mahkemesi kurup orada mı yargılayacaktınız? ne halt edecektiniz?
    bak güzel kardeşim, bu yargılama kenan evrenin şahsında bir darbe yargılamasıdır. kenan evrenden başlar gidebildiği kadar gider, her duruşma da yeni konular ve suçlamalar ortaya çıkar, hallaç pamuğu gibi atılır darbe dönemi, bak daha ilk duruşmada ilgili kurumlara yazılar yazıldı arşivler istendi. sonra ortaya çıkan bir takım isimler mahkemeye çağırılacak, tutuklamalar olacak, iş büyüyecek ve en azından bir daha darbe yapmak isteyenler şöyle bir düşünecek. onlar bile düşünecek, ama siz asla düşünmeyeceksiniz. öyle trene bakar gibi bakacaksınız sürece, sonra zır zır zır vır vır vır.
    lan o kadar akıllıysan bir öneri getir, bir avukat tut davaya müdahil ol. bir işe yara.
    ama yok ancak akp zart zurt. neyin kafasını yaşıyorsunuz belli değil, yargılanma olmasın, ne olsun kardeşim ne istiyorsunuz. mesela devrim mi yapalım, halk mahkemesi mi kuralım? ne yapalım arkadaş. sizin saçma dünyanızı memnun edecek ne var şu hayatta bir söyleyin biz de bilelim.
  • "herkesi, herşeyi yargılamayacaksak, bu davanın anlamı yoktur, kandırmacadır," diyen toptancıları, ya hep ya hiççileri de anlamaya çalışalım, belki iştahı yok.

    demokratik haklar için mücadeleyle iktidar mücadelesini birleştirmek başka nedir ki?

    sizi gidi komünizmin bir çocukluk hastalığından mustarip olan yanlış solcular; yoksa her şeye sadece "hayır" demekle, iktidarın bir gün armut gibi kucağınıza düşeceğini mi sanıyordunuz?

    bakınız 90'lı yıllarda mecliste ve toplumda "141, 142 ve 163. madde kaldırılsın mı?" diye tartışılırken, paranoya yapıp "önerilen bu yasada sadece 141, 142 kaldırılsın denseydi ben de "evet" derdim ama 163. maddeyi de ekleyerek çıkarmak ve şeriatın yolunu açmak istiyorlar, bu nedenle türk ceza yasası'ndaki bu değişikliğe karşıyız" diyenler yanıldılar ama pek uslanmadılar ve karavana atmayı sürdürdüler. bu yasaya destek veren halk ve vekiller ise, sadece kendini değil başkalarını ilgilendiren konularda da özgürlük istediklerini deklare ederek, dindar kesimler nezdinde doğru bir demokrat tavırla olumlu puan kazandılar.

    karavanacılar, 2011'deki son referandumda da, kısmi değişiklik yerine tümünü değiştirmeyi önermedikleri için akp'ye kızıp yine oruç bozdular ve yine 'hayır' diyerek, referandum sonrası 12 eylülcülerin yargılanmasının yolunun açılacağını umanlarla da dalga geçtiler.

    yaşam yine onları değil akıllı bir taktikle yetmez ama evet diyerek kendilerini akp evetlerinden ayıran ancak referandum öncesi ve sonrası geniş kitlelerle (%58) birlikte yanyana yürüme olanağı elde edenleri doğruladı. hayır ve boykot diyenlerin önemli bir kısmının yeni oluşan cephede yerini alması güzeldi. küçük bir özeleştiri yeterliydi.

    özetle sözümüz fili yemek istediğini söyleyip ipe un serenleredir; kardeşler, fili parçalayarak yemelisiniz; yoksa iştahınızdan şüpheye düşürürsünüz.

    kendilerine kimi kutsal kitaplardan doğrulama arayanları da anlayışla karşılayıp destek olalım: (bkz: #27307772)
hesabın var mı? giriş yap