• daha gittiği ilk maçında yüzüne meşale atılan 14 yaşındaki kardeşime o meşaleyi sallayandır. insan değildir. hayvan desem hayvana hakaret olur.
  • övülecek ya da arka çıkılacak bir kitle değildir. bir galatasaraylı olarak söylüyorum bunu. kovaladıkları ya da saldırdıkları adamlar senin benim iş arkadaşımızdır, kuzenimizdir, komşumuzdur hatta kardeşimizdir. iki spekülatif laf konuşacağım diye ayıp etmenin alemi yok memleketin çocuklarına.
  • her konuda olduğu gibi tribün sağlamlığı ve mevzuda da herşeyi abartmayı çok severiz.. türk tribünlerinin genel yapısına bakarsanız çoğunluğun aydemir akbaş fizikli arkadaşlardan oluştuğunu görürsünüz.. bu akşam olan olaylar gayet normal. tribünde mevzu konusunda yunanlılar, italyanlar, arjantinliler ve balkan ülkeleri bu işin en öndeki liderleri.. bizler ise onların arkasından gelen grubun içindeyiz.. o yüzden kimse kimseyi yemeyi bıraksın bizler kendi sınırlarımız içinde atarlı-giderli gençler olmaya devam edelim :!:
  • konu ile ilgili, uzun yıllardır fenerbahçe tribünlerinde olan bir arkadaşımın farklı bir platformda yazdığı bir yazıdan alıntıdır:

    "...klavye delikanlılığı yapacak adam değilim ama nette dolaşan bir fotoğraf var, kanıma dokundu onun üzerinden çevrilen geyikler. zaman geliyor ki böyle konularda konuşmak zorunda kalıyor insan ve bu an, o anlardan biri. güya fenerbahçe'lileri kovalamış bu arkadaşlar. ulan ne kadar meraklıymış millet "fenerbahçe'liler kovalandı euhueh korkaklar" muhabbeti yapmaya. zorla mı lan, kim neyi kovalamış kansızlar? 40 küsür bin kişi stadın içindeyken maça yetişme telaşında yoldan transit geçen adamlara otobüsten inip kaldırım taşı fırlatmak kovalamak mı oluyor? foto muhabiri kendi açısından süper yakalamış kareyi, herif taşı fırlatacakken garibim renkdaşım da eğilip kendini koruma pozisyonuna geçmiş. o pezevengin arkasında en ufak durumda geri dönüp sığınabileceği otobüs olması da cabası.

    lakin fikirtepe'de olan bitenlerden kimse bahsetmez, bilmiyormuş gibi davranır.

    açıkçası benim de gözüm dönmüştü ve gittim. biz her şeye yetişemedik ama 1. ağızdan/yakın arkadaşlardan aldığım bilgilere göre deli dehşet (!) paok'luların fikirtepe'de tüm davetlere rağmen otobüslerden inmeyi reddetmeleri neyin ne olduğunu gayet net bir şekilde ortaya koyuyor. 1 hafta önceden web sitenin girişine ayasofya'nın minarelerini kartalların yıktığı introlar koymakla, 300 spartalı misali "2500 commandos in constantinopole" bannerları hazırlamakla olmuyor o işler. istanbul ulan fişeğini sktiimin çocuğu, istanbul. otobüsleri ben gördüm, hakikaten fena haşat edildi otobüsler. selanik'e cabrio şekilde dönmüşlerdir ve bu bir deplasmancı için -yazın gerçekleşmesi şans olsa da, keza aralık ayında eskişehir'den de camsız dönmüştür bu bünyeler- tatsız olduğu gibi; saçma da bir olaydır, otobüslerin darp edilmesini karşı taraf kim olursa olsun saçma bulurum. ama çoluğa çocuğa kendine has bir mekanizmayla fişek gibi meşale fırlatan, tünelin orada yalnız başına gördükleri gazetecilere saldıran (fena olmadı aslında bu... şaka şaka), tribünde beşiktaş'lı kardeşleri tarafından gönderilen orji-çarşı atkılarının yanı sıra pkk bayrağı da açan bu orospu çocuklarının, fikirtepe'de bizimkiler otobüslerinin etrafını sarıp tekmeleyerek aşağı davet edişlerine kayıtsız kalmaları ve basıp gitmeyi tercih etmeleri benim canımı sıktı. hayır kansız hayır, repütasyonunun hakkını verecek ve götün yiyorsa inip çarpışacaktın orada. ama yemedi. geriye basına yansıyan o tek kareyle, geniş kitlelere fenerbahçe taraftarı üzerinden masturbasyon yapma fırsatı kaldı yine.

    ha ama tribün performansında da haklarını verelim. paok'un değil, yunan tribünlerinin en büyük alamet-i farikası olan "kol ve vücut senkronizasyonu" açısından güzel örnekler sundular. su balesi takımı disiplini ve bütünlüğü halinde yapıyorlar o kol olaylarını. tribünde yarı çıplak ve mümkün olduğu kadar iç içe yer almış şekilde durmaları de bu görselliğe başka bir boyut getiriyor. sonuçta adamlar kollarını kaldırdı mı tek renk, ten rengi hakim oluyor olaya. bestelerini (golden sonraki 5-10 dakika hariç) pek fazla duymadım, gelmedi bizim oraya ama adamların şöyle de bir güzellikleri var; dilleri inanılmaz melodik. o yüzden gerek günlük konuşma açısından gerekse tribünde beste söylerlerken çok hoş geliyor kulağıma. yaptıkları bir değişik olay da asıl tayfanın alt kata geçmesiydi. yerli deplasmancıların kafa tayfası hep üst katta yer alır ama bu konuda da paok'luların stratejisini destekliyorum, sahaya daha yakın şekilde bağırmak önemlidir. ayrıca golde nasıl bir ses çıktı, arjantin'lilerden sonra en spektaküler "gol sevinci sesine" de sahip bence yunanistan insanı. deplasman tribününü doldurma potansiyeli olan yerli takımların hepsinden daha iyiydiler, bunu söylerim net olarak. ben oraya uzak olduğum için fazla duymuyorum, ama yakın tribünler paso onları dinlemiştir orası ayrı, her statta böyle bu durum.

    genel olarak ırkçı/milliyetçi bir duruşum olmadığı gibi, yunanistan insanına karşı da bir garezim yok. hatta içten içe severim bu adamları. her zaman istemişimdir ki aramızdaki durumlar farklı olsun, birbirimizin arkasını kollayan iki devlet/iki millet olalım; tribünden tutun da müziğe kadar bir çok şeyde beraber hareket edelim. ama olmuyor ve olmayacak. eh, paok taraftarının yaptığı gibi orospu çocukluğu yapıldığında da gözümüz dönmeye devam edecek. son olarak... bir kaç sene önce tanıştığım aek'li bir dostum var ve kendi tribünlerinin, diğer hepsinden farklı olduklarını söyler dururdu. çokça materyal arşınlamıştım ve canlı olarak da gördükten sonra şu kanım oturdu: aek tribünü bunlardan daha iyi. net. tez zamanda alıyorum bir aek atkısı."
  • pkk bayrağı açan, fenerbahçe'lilerin üzerine statta işaret fişeği atan taraftarla aynı kişidir. sonra evet, onlar bizim kardeş grubumuz, evet. tebrikler size.
  • taş atana gözü kapalı gidebilecek olan babayiğit varsa bunun adı acizliktir. türk polisimiz ise kaçanı joplar, adamlara yemeklerini bi elleriyle yedirmedikleri kaldı. bizlere de taşak konusu olmuş.
  • tamam kardesim fener taraftari kendini bile savunamiyor. besiktaslilar cok delikanli. o kadar delikanlilar ki paoklularla deplasman tribununde de mac izliyorlar (siz paok tribununde her besiktas bayragi acani yunanli mi sandiniz?). madem bu kadar delikanlilar, paoklu arkadaslari o pkk bayragini actiginda niye indirmek icin bir hamle yapmamislar acaba? bunun da cevabini verirlerse cok sevinecegim.
  • http://www.paokmania.gr/

    beşiktaş-paok kardeş diyenlere gelsin introsu...

    not: fanatik beşiktaşlıyım.
  • normaldir. binbir eziyet o kadar yol gelmişsin gelirken de otobüslerin taşlanmış. ne yapman lazım o siniri boşaltman lazım. o otobüs ahaliside muhtemelen otobüsleri park ederken bu siniri ordan geçen muhtemelen maça yetişmeye çalışan bir adama karşı boşaltmışlar. karşısında bir otobüs dolusu adam var. adamda mecburen kendisini korumaya almış. şimdi akıl fikir yürütmesini siktiğiminin gerizekalı sürüsüne soruyorum. bu durumda sen olsaydın ne yapardın? eğer farklı birşey yapacağım diyorsan bir otobüs adamla karşına çıkayım göreyim bakayım farklı ne yapabiliyorsun.

    kimisi otobüsü taşlar, kimisi geldiği vapurun can simitlerinin denize atar, kimisi indiği iskelede nedensiz bir şekilde cam çerceve indirir. yıllarca bunla övünür. kimiside yoldan geçen tek bir adama saldırır. ne de olsa denyoluğun kitabında, bir sınır yok.
  • bugün keşmekeşin tam ortasında kalan bir fenerbahçe taraftarı olarak beni de kovalayan paok taraftarıdır. metrobüsle söğütlüçeşme'ye inmeye bir durak vardı ki paok otobüslerini gördük, bi sıkıntılı olacağı belliydi zira bizimkiler adamları taşlamaya baya erken başladı. maça yıllardır yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen 4 kanka gittik. işte evlendirme dairesine gelmeden köprüden aşağı inerken, paoklular kaldırımları söküp karşılık vermeye başlamıştı, taşlardan bir tanesi metrobüsün camına tam bizim dede'nin olduğu cama gelince o mülayim adam bu sefer sikecem abi bunnarı dedi, e biz kavga mavga etmeyiz ama kardeşini bırakamazsın neyse indik biz koşa koşa gittik paokluların oraya daha polisler gelmemişti, allah ne verdiyse taşları salladıkları için yaklaşamadık tabi bu arada hemen evlenme dairesinin arkasında 5-6 paoklu görünce bizimkiler koşa koşa gittiler allah ne verdiyse girdiler heriflere bi tanesi türkçe konuşuyodu durun lan bu türk dedi arkadaş neyse formasını çıkartıp aldık yanımız sonra paoklu ibnetörler geldi bizim oraya biz de o sırada orda sayıca az kaldık polisler bizim tarafta gelince tabi neyse job mob yemeden biz kaçtık, sonra bizim elemanı da münasip bir şekilde polise verdik götürdü kardeşlerinin yanına, bilin bakalım kimin taraftarıydı ? empati kuracaksan taraftarı olduğun adamla empati kurabilirsin, mesela en büyük paok demi kardeşin demi, ya sabır.

    dur ben nasıl birşey olduğunu söyleyeyim sen zahmet etme, kardeşin olduğunu söylediğin adamlarla maça gelip, dayak yiyecekken "türk" olduğun fark edilerek, türklerin dayağından yırtan adamı, yunan kardeşlerinin yanına yine türkler sayesinde güvenle gitmesi. hey gidi daha neler yazacaktım da, siktir ettim ama hiç bir şey öyle göründüğü gibi olmuyor, şimdi siktir git quaresma'nı izle, umuyorum yarın kurada da paok'lu kardeşlerinizle aynı gruba düşersiniz.

    gerçek beşiktaşlı bir çok arkadaşım var, bu entry'de özellikle sitem ettiğim tayfa beşiktaşlı "geçinen" tayfadır, rahmetli dayımdan kalma beşiktaş formasını evimin en müstesna köşesinde saklarım.
hesabın var mı? giriş yap