• doğru düzgün türkçe karşılığı yok bunun.

    0'dan var olmayan bir şey yaratmak manasına gelmez. bu açıdan "yenilik" kelimesi tam karşılamaz bunu.

    var olan bir şeye yeni bir kullanım şekli vermek ya da mevcut yapıları birleştirerek ortaya bambaşka bir şey çıkartmak işin özü.

    edit: atılan bir mesaj sonrası aşağıdaki önerimin de çözüm olmadığını farkettim.
    öneri şuydu:
    "ek-yenilik" denebileceği kanısındayım.
    çünkü bir şeye ek olan bir yeniliktir aslen inovasyon. bir yeniliğin ek yeniliğidir.
  • (bkz: yenilik)
  • ezik özenti tiplerin kullandığı bir kelime. kullanandan kaçın.
  • bunun için değerli profesör arman kırım doğru kelimeyi evirmişti. fakat ömrü yetmedi göçtü gitti bu hayattan. ticat diyordu inovasyonun türkçesine. ticari icat manasında. ülkedeki ilk inovasyon eğitimlerini, konferanslarını yapan adamdı. bu vesileyle tekrardan anmak nasip oldu değerli hocamızı.
  • bu aralar en kıl olduğum kelimeler listesinin üst sıralarında "inovasyon" kelimesi gelmekte. içinde inovasyon kelimesi geçen seminer,kurs,eğitim ve haberden afedersiniz ama bana artık gına geldi.

    bu inovasyon denilen ingilizceden bozma kelimeye bizim dilimizde "yenileşim" denir. yani dünyanın değişen koşullarında türlü icatlar,buluşlar ve sistemler ortaya koyarak uyum sağlamak ve öne geçmektir.

    peki çok güzel ancak "başımıza yeni icat çıkarma" sözünün atasözü olarak benimsendiği bu ülkede inovasyon konulu seminerler,kurslar falan açarak bu işlerin altından kalkabilirmiyiz onu bir düşünelim.

    bir kere insan kendini kandırmaya çok müsait bir yaratıktır. şimdi tüm dünyadan ama özellikle amerika ve uzakdoğu'dan şakır şakır yeni icatlar,buluşlar her gün hayatımıza girerken bizler de oturup "aaa çok güzel hadi bizde inovasyon yapalım toplayın arkadaşları bir seminerde bunu konuşalım" demekle bu işler olmaz ne yazık ki.

    yeni icatlar,yeni buluşlar ve yeni fikirler insanların özgürce düşünebildikleri,gelecek korkularının olmadığı ve tüm sistemin yeni düşünceleri ön plana çıkarıp onlara fırsatlar sunduğu ülkelerde ortaya çıkar.

    tüm eğitim sisteminin ilkokuldan doktoraya kadar size verilen bir takım bilgileri harıl harıl ezberleyip kağıda şekilli bir halde dökmek üzerine kurulduğu,öğrencilerin testlere sınavlara hazırlanmaktan yarış atından bile beter hale döndüğü,gerek derslerde gerek normal hayatta en küçük farklı bakış açısı veya yorumun bile cezasız kalmadığı;

    cehaletin ama daha kötüsü okumuş cahillerin etrafta kol gezdiği ve tüm sistemleri kendilerine göre dizayn ettikleri,fikir hakkı,telif ve patent gibi şeylerin kesinlikle uygulanmadığı ve ürettiğiniz her tür fikrin rahat rahat çalınabildiği,okunmayan,yazılmayan ve analiz yapılmayan bir ülkede ;

    inovasyon falan olmaz hiç kimse kendini kandırmasın.

    bill gates,steve jobs ve zuckerberg gibi yeni fikirleriyle dünyayı değiştiren insanlar bu ülkede olsalardı acaba ne olurlardı bir düşünmek lazım. bu insanları yenilikçi yapan sadece kendi zekaları değil o ülkelerdeki total gelişmişlik ve fikirlerini hayata geçirmelerini sağlayan sistemlerdi.

    bill gates acaba windows programını hayata geçirebilmek için,steve jobs apple bilgisayarı için ve zuckerbergde facebook fikri için bizim bankalara veya devlet kurumlarına gitse beş kuruş kredi alabilirlermiydi çok merak etmişimdir.

    yani inovasyın için bir yeni bir fikriniz olması yetmez benim evimin köşesindeki kahvede oturan amcaların da sorsanız süper fikirleri vardır ancak gelin görün ki fikirlerinizi destekleyen yasal altyapı ve en önemlisi para olmadan o fikirlerin soğan kabuğu kadar değeri yoktur.

    toparlarsam. bir ülkenin ciddi yasal ve altyapı problemleri varsa,o ülkede özellikle insanların özgürce farklı fikirler oluşturabilecekleri bir hava solunmuyorsa ve genel olarak okumak,yazmak ve düşünmek insanların hayatlarının bir parçası değilse isterseniz yılın her günü türkiyenin her tarafında inovasyon seminerleri,kursları,toplantıları düzenleyin ve gazetelerinizi inovasyon haberleriyle doldurun hiç bir dişe dokunur yeniliği hayata geçiremezsiniz.

    şu inovasyon laflarını artık bıraksak ve biz ülkemizi toptan bir şekilde nasıl kalkındırırız onu düşünsek çok daha gerçekçi olacaktır.
  • ders anlatan profesör'ün tanımıyla inovasyon;
    "ağaca bakıp fülütü görmektir."

    ders anlatan rte olsaydı kesin "ağaca bakıp avm yi görmektir" diye bir tanım yapardı.
  • latin dillerinde dümdüz yenilik, yenileme, yenileşme anlamına gelen sözcük. nov işte, yeni.

    herhangi bir sözü söylediğinizde, o durumda ne anlatmak istediğiniz anlaşılır. türkçe konuşurken söylediğiniz sözleri hangi durumlarda, ne anlatmak isterken kullanıyorsunuz bir bakın.
  • para kazandıran yenilik.
  • ing. yenilesme.
  • özel sektörde bir çok 'inovasyon yönetimi' almış hatta bu konuda master yaptığını belirten kişi ile görüştüm, konuştum.

    türkiye'de inovasyon yönetimi bir tür iptal mekanizmasına dönüşmüş durumda yani bu inovasyon yöneticileri çok basit riskleri bile sebep göstererek kafalarına göre yenilikleri, gelişmeleri iptal ediyorlar.

    maaşlı çalışandan inovasyon yöneticisi olmaz.
    beyaz yakadan inovasyon yöneticisi olmaz.

    o sebeple zaten koca koca firmalarda hiçbir şekilde 'game changer' bir inovasyon çıkmıyor çünkü 'beyaz yaka' risk almaz, kurulu düzen, rölantide, minimum seviyede sistem yürüsün ister.

    bunun içinde inovasyonun iptali en uygun koşuldur veya mesela en az riskli inovasyon nedir? ambalajı mavi değilde kırmızı yaparsın.

    beyaz yakadan çıkabilecek en üst seviye fikir budur.
hesabın var mı? giriş yap