• olağandan fazla giyinen, süslenen vb. kişiler için kullanılan bir deyiş. itina.

    ön bilgi: keçiboynuzunun yunanca adı keration. ingilizcede carob, arapça da ise kırrat.

    ''keçiboynuzu tohumu yüzyıllar boyunca elmas ölçmek için kullanılmış. elmaslar keçiboynuzu tohumu ile tartılarak satılmış. bu yüzden keçiboynuzu, kırat ya da karat denilen ölçüye adını vermiş.

    profesör dr. aydın akkaya şöyle yazıyor: ''keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen tek tohumdur... bütün tohumlu bitkilerden yalnız keçiboynuzu uzun süre suda bekletildikten sonra filiz verebilir. bu hem çok kuruduğu ve meyvesinden çıktıktan sonra son ve sabit ağırlığını aldığı için hem de içine su alması olasılığının çok az ve çok uzun zamana bağlı olduğu içindir. bu nedenle araplar, selçuklular ve osmanlı döneminde ağırlık ölçüsü olarak kullanılmıştır...dört tanesi bir dirhem eder. dirhem değişmekle birlikte 3 gr. ağırlığı temsil etmektedir... satıcı iki dirhemlik bir şey satarken (8 çekirdek) lütfedip 1 çekirdek fazla tartarsa bu, malı alan kişinin itibarını gösterir.''*
  • giyim kuşamına özen göstermiş, şık ve süslü kıyafetleriyle dikkat çeken insanlar hakkında kullanılan benzetme. bu yakıştırma, ağırlık ölçüsü olarak okkanın kullanıldığı eski devirlerden kalmadır. bir okka, bugünkü ölçülerle 1238 gram tutar. okkanın dört yüzde birine, dirhem adı verilir. dirhem, daha ziyade hassas teraziler için kullanılan bir ölçüdür. ancak sarraflar, dirhemden daha hassas ölçümler için bir ağırlık birimi daha kullanır. buna "çekirdek" denir ki toplam, 5 santigram karşılığıdır. eski devirlerin en kıymetli parası olan bir osmanlı altını, toplam iki dirhem ve bir çekirdek ağırlığa sahiptir. bu durumda süslenmiş kimselere, iki dirhem bir çekirdek yakıştırmasında bulunanlar, mecaz yoluyla onlara altın demiş olurlar.
  • iskender pala'nın atasözü ve deyimlerimizin ortaya çıkış hikayelerini anlattığı, okudukca insanı şaşırtan, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne renk katan eseri. her an kullandığımız deyimlerin nerden çıktığını bilmek oldukca keyifli. sanki kitap tanıtımı gibi oldu ama neyse..
  • söz konusu çekirdek keçiboynuzu çekirdeğidir.ağırlıklarının hep aynı olması gibi bir de özellikleri varmış bu çekirdeklerin.
  • okçulukta bir ağırlık birimidir.
    oklar vazifelerine göre muharebe okları, hedef okları, uzun mesafe okları olarak adlandırılırlar. ayrıca bunların da çeşitli tipleri ve adları vardır.
    okların en hafifi 2 dirhem 1 çekirdek olanıdır.

    gez = 66-70 cm.
    tutam = ~ 10 cm.
    dirhem = 3,5 gr.
    çekirdek = 1 dirhem/4 = 0,875 gr.
  • iki dirhem bir çekirdek, olağandan fazla giyinen, süslenen kişiler için söylenen bir deyimdir.

    dirhem, bir ağırlık birimi olarak, 4 keçiboynuzu çekirdeğine, yani aşağı yukarı, 3 grama eşittir. (keçiboynuzu çekirdeklerinin ağırlığı çok çok az değişir, bu işlev için belirsizlik değeri düşüktür denilebilir) esnaf, iki dirhemlik birşey satarken, müşteri itibarı yüksek bir kişiyse, 2 dirhem eden sekiz çekirdeğin yanına bir çekirdek daha atarmış.
  • bir dirhemin 16 keçiboynuzu çekirdeği olduğu bilindiğine göre 33 keçiboynuzu çekirdeğine tekabül eder.
  • "iki dirhem bir çekirdek" kullanımı da ölçüsünde, kararında giyinen insanlar içindir. iki dirhem bir çekirdek derken burada bahsedilen giysinin eksik bir tarafının bulunmayışı, her şeyinin tastamam olduğu manasına gelir.
  • şimdi kaynak olarak aldığım tdk ve kubbealtı sözlüklerine göre, dirhem 3,2075 gr ağırlığa tekabül etmektedir. iki dirhem ise buradan hesapla 6,415 gr etmektedir.

    çekirdek ise yine aynı kaynaklara göre 5 santigram ağırlığa tekabül ediyor. bu da 0,05 gr demek olduğuna göre,

    iki dirhem bir çekirdek: 6,415 artı 0,05 işleminin sonucu olarak;

    6,42 gr etmektedir.
hesabın var mı? giriş yap