• türk basketbolunun efsane isimlerindendir. 90'lı ve 2000'li yıllara damga vurmuştur.

    bu adama laf etmek için ancak fanatik olmanız gerekmektedir.

    fenerbahçe'de tek başına oynadığı dönemlere şahit oldum. efes pilsen'e gittiğinde bayağı üzülmüştüm ancak gitmekte sonuna kadar haklıydı.

    aek ve panathinaikos'ta mükemmel performans göstermişti. 2002 euroleague finalinde inanılmaz kritik basketler atmıştı.

    milli takımda her turnuvada boy göstermişti. 2006 dünya kupasında takıma abilik yapmıştı ve her topa atlıyordu.

    tekrar döndüğü yuvasında şampiyonluk yaşamıştı. benim için kült figürlerden birisidir.

    milli takım için yaptığı açıklamalarda sonuna kadar haklıdır.

    90'lar deyince benim için naumoski, harun erdenay, orhun ene, ufuk sarıca, mirsad türkcan gibi isimlerle beraber önde gelir.
  • nihayet devamlı üç maymunu oynayan basketbol camiamızda gerçekleri çekinmeden söylemiştir. ntv'ye ibo'nun sözlerinden klip yapmalarını öneriyorum. "nerde bizim yıldızlarımız? bir de gülüyorlar....bir de gülüyorlar..."
  • türk pop müziği kendisini affetmeyecek.
  • 2002 euroleage final four, final maci skor tabelasi: http://1.bp.blogspot.com/…ojkhhrds/s1600-h/1111.jpg

    sonra bir takim insanlar "sol eli yoktu niye fundamental ogretiyor" filan diyormus. bodiroga da ucluk atamiyordu, bu mudur onun degerini belli eden $ey?

    "turkiye'de sporcular cok duygusal! ondan basarisizlar" geyigi var ya, o da bundan. sporcular duygusal degil; onu savunacak, sevecek, hatalarini gelistirmesine yardimci olacak ortam yok. tribun tahammulsuz dolu... ibo nba'de basarili olacak tipte bir oyuncu olmayabilir ama avrupa'da yapilabilecek her seyi yapmis. bizimkiler hala olayin turnikesinde. aklinizi seveyim.
  • hem demet akalın hem de demet şener ile oynama şansı bulmuş ve bu vesileyle türkiye'de güzel bir demet kariyeri yapmıştır.
  • an itibarıyla milli takım eleştirisi bir anne, bir öğretmen edasıyladır.

    "...bir de gülüyorlar."
  • son gelişmelerin ardından demet akalın'dan "sana oy bile vermem" isimli bir albüm bekliyorum.

    çıkış parçası da "oy yerine bunu al" olsun. artık neyi alacağını klipte görürüz sanırım.
  • an itibariyle yeter lan diyip milli takıma verip veriştirmektedir.

    - ulan senin içerde ömer aşık gibi uçanı kaçanı alan bir uzunun var, hala ne diye elin titriyor... hidayet ortada yok. ersan yok. bir de gülüyorlar...

    sesi titriyor adamın sinirden.
  • pop müziğin kaderi ile oynayan basketbolcu.
  • levent topsakal fenerbahçe'den transfer edilince,kendimce protesto ederek hiç takip etmedim.

    ''bare derbiye gel kim siker levent'i'' telkinlerine,ısrarlarına rağmen klasik inadım tuttu.tüm sene yalandan ara sıra gazetelerden skorlara baktım.

    murat didin'li fenerbahçe'yi 2 maçtada yenmiştik.maçları bile seyretmedim.o derece protesto ediyorum kendimce.şimdi ki yeni yetmelerin ''protesto'' adında yaptıkları gibi,2 transfer görünce ''galatasarayy uleynnn'' şeklinde değil.

    dursun özbek/hamza döneminin sonunda ''protesto'' edecek galatasaray taraftarı eren,sigthorrsson,de jong falan alınınca nasıl sus pus olmuştu? çok iyi hatırlarım galatasaray sözlükte sabitlenen yönetim istifa hashtagi bile kalkmıştı sessiz sedasız.

    neyse;

    bir arkadaş var hasta galatasaray'lı.öl desen ölür.levent gelmiş,ahmet gitmiş,dursun özbek var,yok.umrunda değil.''galatasaray isimlerin önüne geçemez,sen desteklemek zorundasın'' der hep.halen de diyor da artık kartlaştı,yaşlandı.deli muamelesi yaparak savabiliyoruz.o zamanlar ise yapışırdı insanın yakasına.

    bu yine geldi yanıma.

    -kalk gidiyoruz.
    -hayırdır?
    -basket maçına gidicez.
    -ne maçı lan? elendik biz?
    -fenerbahçe'nin maçına.
    -ya eğlenme benimle.hastamısın.

    abartmadan çok iyi hatırladığım için yazıyorum bunları çünkü bu adam hasta galatasaray'lı ve fenerbahçe'den haz etmez.michal jordan gelse fener forması giyse ''çok kötü adam lan o da'' diyerek bok atacak bir herif.

    -olm bir çocuk var fener'de; seyretmen lazım.çok iyi lan.tek başına efes'i eleyecek.

    ki o efes'te naumoski falan yok ama olympiakos'u yunanistan'da yenmiş,barcelona'yı yenmiş falan o sene.ertesi sene de koraç kupasını alacaklar düşünün çekirdek kadrosunu.

    bir şekil ikna etti beni.hayatımda ilk kez bir fenerbahçe'nin maçına gidiyorum içinde galatasaray olmayan.hatta o sene ilk kez basket maçına gidiyorum o da fenerbahçe'nin play-off yarı final serisine.

    salon tıklım tıklım.fener alırsa finale çıkacak.ısınıyor takımlar.

    soruyorum hangisi?

    -şu diyor,tıfıl olan.

    ciddi anlamda inanılmaz zayıf ve boyuna göre incecik duran birisi ama yakışıklı şerefsiz.

    harun erdenay o sene ülker'e geçmiş.yerine murat didin alt yapıdan onu koymuştu.daha 20 yaşında.

    takımda cenk renda,altan tunçkol,hakan yörükoğlu ve hüsnü çakırgil gibi ağır abiler var.bu takımda süre bulup,kendini kabul ettirmek başlı başına güzel bir iş zaten.

    neyse;

    maç başladı.

    ufuk sarıca iki üçlük salladı daha ilk 5 dakika da.mitch smith ile direnmeye çalışıyor fener.

    o mitch smith'de bir önce ki sene ptt'de oynamış.bir galatasaray maçı 30 vurmuştu ama oradan aklımızda kalmadı bu adam;

    white man can't jump filmini hepiniz hatırlarsınız.o senelerde vizyona girmiş.o senelerde inanılmaz meşhur olmuştu.başrolünü woody harrelson oynamıştı.mitch smith'de ona çok benziyordu.

    efes bir seri yakalayınca,murat didin mola aldı.

    sayısı yoktu bizim arkadaşın çok övdüğü 20'lik delikanlının.

    işte ne olduysa o moladan sonra oldu;

    güray kanan ve cenk renda oyuna girdi.

    2 perdeden çıkıp ibrahim'e set çizmişti murat didin.

    güray'da cenk'te ayı gibiydiler.hem kavgadan,itişten kaçmazlar hem de cüsseleri itibari ile iyi perde oluyorlardı.

    ibrahim 3'lüğü attı salon yıkıldı.evlatlarıydı onların.eğer o hücumda başkası atsa bu kadar gürültü çıkmazdı eminim.özel taraftar kitlesi oluşturacak şekilde estetikti.

    sonra ki hücüm.bir üçlük daha.

    havaya girmişti tribün.

    iso dediğimiz oyun o seneler avrupa'da pek yaygın değil.çünkü rakibi birebir de geçip,şut atabilecek,drive edebilecek oyuncu sayısı fazla değil.

    hep bir perde üzerinden dönüyor oyunlar.amerika'lı oyuncu furyası da şimdi ki kadar geniş değil.

    murat didin;

    ilk önce cenk ile tepeden perde getirip ibrahim'in rakibini geçmesine göre oyun çiziyordu ama efes savunma da switch'i çabuk yaptığından ibrahim bir şekilde o istenilen boş şut imkanını bulamadı.

    sonra bu 2 üçlüğün gazı ile; perde getirmeden ibrahim'i ilk önce ufuk ile tutan efes savunmasını ibrahim'in 1'e 1'i geçip sayı buldu.

    sonra da volkan aydın'ı verdiler.

    yine ibrahim onu da 1'e 1'de geçip stop jump shot ile sayıyı buldu.

    bitmedi;

    tüm maç ağzımız açık seyrettiğimiz bu 20'lik delikanlının bir eksiği vardı.

    -sol turnike? yok.atamıyordu.2 kere devre biterken savunmacısı bunu sola sürükledi ve top kaybı geldi.

    aydın örs bunu çözmüştü.2.devre hep savunmacısı sağı kapatıp,soldan geçmesine yol açtı.

    o ne yaptı?

    bu entryi sırf bunun için yazıyorum;

    20 yaşında fenerbahçe gibi bir büyük takımın kadrosuna girip,yarı finalde efes pilsen gibi bir rakibe karşı dağılmadan,kendi skorunu düşünmeden pick&roll'a gelen kevin rankin'e 3 pozisyon hazırladı.

    oyun kurucu değildi.şutu muazzamdı ancak saha görüşü henüz gelişmemişti.

    bu 3 pozisyona kadar arkadaşın beni tutup fenerbahçe maçına götürmesi kadar etkilemişti beni.hakkı vardı.ama yine de ona eksikleri var daha derken bir burun kıvırması yapıyordum.

    murat didin o oyunu çizmiş olabilir.ne koçlar,ne oyunlar çiziyor ama uygulamayı yapan sahada ki yetenekler,oyuncular.

    ibrahim'in bu 3 pozisyonda da kendi sayısını umursamadan,o atmosferde kendi egolarını düşünmeden rankin'e hazırladı.

    efes'in son ümitleri de orada bitti.

    fenerbahçe finale çıktı.

    ibrahim 32 sayı attı.

    bizim de ağzımızın suyu.

    son 3 senenin şampiyonu efes pilsen; harun erdenay'ı,levent topsakal'ı kaybetmiş;sene içinde tüm derbileri kaybetmiş fenerbahçe'ye elendi.

    ibrahim kutluay isimli bir yıldız doğdu o gün.

    sonra da diyorlar ki basketi şimdi sevmeye başladınız.

    siktirin gidin lütfen.

    o gün abdi ipekçi de 15 bin kişi vardı.

    ülker serisinde de.

    alt yapıdan yetişen ibrahim ilk düzgün sürelerini almaya başladığı sene 2 hasta galatasaray'lıyı da sırf onu seyretmek adına tribünlere çekti.

    şimdi böyle yetenekler çıkaramıyoruz.çok üzücü.

    sırf tüm derdimiz başarı-kupa kazanmak üzerine.

    tamam ibrahim eşssiz,özel bir yetenekti ama o zamanın şartlarında harun gibi bir ismi yollayarak 20 yaşında bir isime şans vermekte yalnızca bir durumla açıklanabilir;

    yabancı koç.hiç bir yabancı koç kısa süreli dış ülke macerasında ülke basketbolunu/sporunu düşünmez.

    neyse;

    murat didin.

    seni seviyorum.uzun ömürlerin olsun hocam.

    ibrahim kutluay.

    o sene levent topsakal yüzünden hiç bir maça gitmedim,takip etmedim.benim gibi hasta bir galatasaray'lıyı bir basket maçına götürecek ve asıl o maça gittiği için 25 sene sonra bunu hatırlayacak bir performans gösterdiğin için teşekkürler.

    şimdi siz yeni nesilde;

    bogdanovic,micov,strawberry,dixon vs.. diye sayıklayın.

    şanslıydık amk.

    metrobüsümüz,internetimiz,sosyal medyamız,uzun amerikalılarımız yoktu ama gerçek basketbolumuz vardı.
hesabın var mı? giriş yap