• bu kadar da özgür yaşanmaz ki...okudukça, "abi biz burda yaşıyoruz ama haybeden yaşıyoruz" dedirten kitap. erling,charly ve ritanın özenilesi hikayesi..yazarı ingvar ambjörnsen kitabın yayın haklarını iki lüle taşı pipoya vermiş ayrıntı yayınlarına...babaya da bu yakışır.
    "martılar tepemizde uçuyordu, hayat bedavaydı..."
  • fakir yada zengin yasamak, kapitalizm, komunizm, adalet veya kanun disilikla ilgili degil, ama beyaz bir vicdanla ve onunu gorebilecek bir aciklikla isteginiz hayati tercih edebilmek ve tercihle mutlu olabilmekle ilgili(sanirim) bir de, duzgun bir hayata, duzgun bi ise, duzgun bir eve ihtiyac duymayan ve bunlar olmadan yasayabilen oldukca gercekci kahramanlari oldugu icin guzel
  • ingvar ambjornsenin lezzetli kitabı.

    kitapta 70'li yıllarda norveç'te uyuşturucu kullanan ve yer altında yaşayan gençlerin hikayesi anlatılır ve olaylar gelişir

    çok sağlam bir kitap, bir başyapıttır. okuycuyu "ulan alkol içicem, esrar çekicem" isteği içine sokar ve çıkarmaz. fiyordlar arasında yanınızda rita'yla uzanıp afgan içmek ve charly ile çene çalmak istersiniz.

    norveci sevdirir.

    (bkz: ingvar ambjornsen)
  • norveç'teki uyuşturucu alt kültürünü anlatan, okunması süper zevkli kitap. ingvar abi yazdığı kitabında o kadar leziz bir üslup kullanmıştır ki, pembe fabrikada çalışmak, umumi helaya koşup afgansarmak, manitayı sandala bindirip yüzerek itmek ve tekne zımparalamak istersiniz. her şey o kadar güzeldir ki, kitapta yaşanan hayatın zorluğu ikinci planda kalır. zaten bu hayatı türkiye gibi bir ülkede yaşayabilmek pek olası değildir; güzel memleketimizde mesleğini yazar olarak belirtenler için sosyal yardım fonları veya sadece katalog doldurmak suretiyle güzel bir fiyordda bahçıvanlık okurken devletin burslarından faydalanmak mümkün değildir. işte bu yüzden, türkiye'de tanıyacağınız beyaz zenci gibi yaşama heveslisi bir insan muhtemelen ingvar abinin kitapta bahsettiği serbest sex olayına heves eden züppeden bozma serseri özentisi olacaktır.
    (bkz: genelleme yapmak)
  • --- spoiler ---

    charly lie en büyük hayali gerçekleştiğinde yani şiir kitabı basıldığında erling, yazar olmanın kitabını elinde tutmanın nasıl bir duygu olduğunu sorar. charly ise "düşlerimiz daha büyüktü" der. bu cümle charly'nin tatminsiz olduğuna yorulmamalı elbette, gerçeklerin düşler yanında ne kadar yetersiz, silik ve soğuk olduğunu hatırlatmalı sadece.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    ...

    sinir hastası eski hükümlü, uyurgezer gibi salonu terkettikten sonra bir düzine göz, masanın ardındaki anaç tavuğa çevrildi. bizim tarafımızdan topluca gönderilen nefret ışınlarından ölmeden kurtulabilecek yegane canlının bir sosyal hizmetler görevlisi olabileceğini o an anladım. para çuvalına böylesine yakınken isyana kalkışmayacak kadar yolsuzduk hepimiz. devrim yapmaya değil, dilenmeye gelmiştik.işte yoksul olmak böyle boktan birşey... ne vicdan ... ne onur. şu amcık karıya karşı tek silahımız bakışlarımızdı. hepimiz elimizden geleni yaptık.

    ...
    --- spoiler ---
  • düş gücünü yitirmemiş, sıradanlaşmamış, özgür ruhlu insanları anlatan bir kitap. okudukça daha bir hafifliyor insan. bir de aşağıdaki gibi bir söz geçiyor ki içinde, bu sözü okuyup da denize çıplak girmeyi istememek neredeyse imkansız oluyor.

    --- spoiler ---

    denizi öyle bir sikeceğim ki, dalgaları kıyıya dek vuracak.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    "götünüzü yazacağım sizin"
    --- spoiler ---

    edebiyatın varolma nedenlerinden birini buluruz bu cümlede.
  • iskandinavya'ya-norveç'e- bir yaşamlık huzuru orda bulacağına, ancak o iklimde o düşsel loşlukta yaşayabileceğin inancına söz geçirilmez bir dikkafalılıkla yürümene sebep, dili oldukça yalın ve güzel, akıcılığında lafa hacet bırakmayan, bir dönem durup okunduğunda özlemleri had safhaya çıkaran, etkileyen, en kötü durumda dahi kişiyi kitabın içinde geçen bir harf olmaya istekli kılan, uzaklar ve mutluluklar ütopyasını besleyen kitap.

    içip içip, düş kurduğum bir boşluktu her şey.
  • `deniz ne kadar güzel`dedi rita ağzında otlu sigara, kucağı resim malzemeleriyle dolu. elinde hb3 kalemiyle resim kağıdına hızlı hızlı bir şeyler çiziyordu.``bir defa da denizi başka bir açıdan çizsem diyorum. madagaskar'ın doğu sahillerinden mesela!``

    `günün birinde oaralara da gidersin` dedi charly.

    koşmak istiyorum bi bayırdan aşağı...
    uzun
hesabın var mı? giriş yap