• nasıl ibrahim tatlıses aydemir akbaş olmadan, fatih terim müfit erkasap olmadan bir eksikse hürriyet de sahada alex de souza olmayınca eksik kalıyor. alex'in coritiba'ya döndüğü gün hürriyet'in de atletico paranaense'ye transfer olması kendisi açısından da dünya futbolu açısından da en hayırlısı olacak.
  • çok da açık sözlüdür. bir iç saha maçında sakatlanıp çıktıktan sonra kendisine '' ne diyorsun hürriyet ? '' diye soran muhabire '' ağabey hep ben vuruyorum, biraz da onlar vursun bari '' demiştir.
  • hürriyet g. bir ankara ön liberosu diye filmi çekilmesi gereken topçu. yarım sezon antep'e kebap yemeye gitmesini saymazsak, tüm kariyeri ankara 19 mayıs satdı'nda orta yuvarlağın kendi yarısahasına bakan dilimi'nde geçti hürriyet'in.
  • bir ankara-fener maçında(2-2 bitmişti sanırım) polemiğe girdiği fenerli futbolcuya "a.na kodumun fenerlisi" dediğini ağzını okuyarak görmüştüm.sanırım fenerli değil...
  • adı galatasaray ile aynı cümle içinde anılan adam..

    tehlikenin farkında mısınız?
  • bu adam tam bir yetenek düşmanı değilse ben de hiçbir şey bilmiyorum lan. rakip takımın en iyi oyuncusunu buna bir veriyorlar, maç bitene kadar çok afedersiniz adamın ebesini skiyor. misal; geçen sene alex'in kafasını kırmıştı, bu sene de gözünü çıkardı. öeh be.

    hani türk futbolu nedir diye tartışılıyor ya spor programlarında saatlerce, aha işte türk futbolu bu adamın ta kendisidir.
  • uğur meleke'nin bugün ki yazısında şakayla karışık kendisinden bahsettiği "futbol dışı sertliğin" diğer adı olan futbolcu.

    başarılı bir metafor olarak buraya da yazalım: "dünyada 4 çeşit merkez oyuncusu var: defansif orta sahalar, ofansif orta sahalar, iki yönlü orta sahalar ve bir de hürriyet güçer!" uğur meleke
  • alex'in instagramdan yaptığı paylaşımla aralarındaki muhabbeti öğrenip varlığından haberdar olduğum futbolcu! vatana millete hayırlı olsun diyelim. alex yine anavatanından kalbimize değmeyi başardı tüm centilmenliğiyle.
  • 18.09.2018 itibarıyla futbolu bıraktığını açıklamış sporcu.

    senelerce çok esprilerde andık adını. türkiye'de her nedense özellikle alt liglerde oynanan "allah ne verdiyse futbolu"nun temsilcisidir gözümde. hoca olarak da ziya doğan. enteresan bir anlayıştır. süper ligdeki döneminde de facia idi.

    ciğerli futbolcuydu allah için, kütük gibi adamdı. gel gör ki inanılmaz faydasız, istemeden de olsa futbol katili bir arkadaş idi. hani bir takım onu alsa, "allah kolaylık versin" dedirten türden. koşar da koşar, dalar da dalar, serttir, sağlamdır, ama nafiledir.
  • kendisi gayet sağlam bir defansif orta saha olmasına rağmen niyeyse leş adam muamelesi görmekte sözlükte. oyun içindeki hareketlerini, kişilğini eleştirirsiniz ona tamam hadi. (ki oyun içinde sert olmasıyla çirkeflik ayrı şeydir, bu adamın bir karaktersizliğini de görmedim) fakat bu adam bir defansif orta sahada olması gereken her özelliğe sahip. her maçını izledim eskişehirspor'a geldiğinden beri ve takımını kurtardığı maç sayısı oldukça fazla, mücadele gücü çok yüksek, markaj özelliğiyse, orta sahaları geçtim, ligdeki üst düzey bir kaç stoper hariç tüm stoperlerden bile iyi diyebilirim rahatlıkla, top kapar, basit oynar, saçma anlarda gereksiz riskler almaz. daha ne olsun ki. kendisi nazarımda türkiye liglerinin en çok haksılık yapılan futbolcusudur.
hesabın var mı? giriş yap