• hipodrom, şimdinin sultanahmet meydanı.. osmanlının at meydanı..bizans devrinin hipodromu. şu an meydan olarak bildiğimiz yer vakt-i zamanında bir tepelikken hipodrom yapılmak üzere insan gücü ile düzleştirilmiştir. alanın genişliğini bilirseniz düzleştirilen yüksekliği hayal etmeniz daha kolay, hayretiniz de o denli büyük olur. hipodrom’da bilindiği gibi istanbul’un at yarışları, imparatorluğun önemli günlerinde kutlamalar, geçit törenleri yapılmakta idi. hipodromun sınırları şu anki sultanahmet camii’nin dış avlusu, damat ibrahim paşa sarayı’nın girişi, türk edebiyatı vakfı ve sultanahmet anadolu teknik lisesi içersindedir. tramvay yolunun kenarındaki milyon taşının gerçek yeri şu anki konumu ise zamanında o da sanırım hipodrom’un içersinde bir işaret taşı imiş.bu muazzam yapı tam ortasındaki adada dikilitaş, yılanlı sütunve örme obeliski gibi yapıtlar bulunmakta idi. şu anda yerden alçakmış gibi göründüğüne bakmayın bu taşların zeminlerinin. zamanında istanbul topografyasının 7-8 metre daha aşağıda olduğu bilinen bir gerçektir.

    dikili taş (mısır obeliski) imparator i. theodosius zamanında istanbul’a getirilmiştir. üzerinde hiyeroglifile çeşitli öğütler bulunduğu belirtilir.
    samatya’dan meydana 30 küsür günde getirildiği söylenir. kitabesinde imparator i. theodosius’un yanında şehir yöneticisi proclus’un da ismi geçer. fakat ismi bir yolsuzluğa karışan başkanın ismi bir ara kitabeden silinir. bir süre sonra aklanan proclus ismini tekrar oraya yazdırır. yakından bakarsanız siz de fark edebilirsiniz bu yazma-kazıma-tekrar yazma işlemini. taş tunç bir temele oturtulmuştur sağlam dikilmesi için. tunç sütunun altında kaidede resimli anlatımla imparatorun yarışları izlediği, eğlence törenindeki çalgıcılar, ve cocukları ile olduğu halleri vardır.

    yılanlı sütun, m. ö. 5. yy’da persleri yenen yunanlı askerlerin pers ganimetlerini bir kazanda eriterek meydana getirilmiş harika bir eserdir. ilk önce delfi’de apollon tapınağı'nda dikilmiş sonradan doğunun en güzel şehrini imar etmeyi amaçlayan . imparator konstantin tarafından 4. yy’nin ilk yarısında istanbul’a getirtilmiştir. istanbul’da var olan en eski eserlerden biridir. yılan başlar 17. yy. kadar yerinde durmakta imiş lakin sonradan ortadan yok olmuştur. bir rivayete göre kafası sarhoş iki yeniçeri kalan son yılan başını da kılıç darbesi ile kesmiştir. cumhuriyetten sonra yapılan bir kazıda paha biçilemez mozaiklerle birlikte bu başlardan birini de bulunup arkeoloji müzesi'ne konulmuştur.

    örme obelisk ise, hipodromun marmara’ya yakın yerinde konumlanmıştır. hakkında çok fazla bilgi yoktur. 10. yy eseri olduğu tahmin edilmektedir. latin istilası sırasında üzerindeki levhalar soyulmuştur. yakından bakıldığından anlaşılacağı gibi bir zamanlar atış hedefi olarak kullanılmıştır.

    hipodromun yanında kuzey ve güney sınırı yerebatan sarınıcı ile cankurtaran arasında olması muhtemel olan bir yerde imparatorluk sarayı inşa edilmişti. saray, sarayburnu’na kadar gider. bu saraydan günümüze kadar ulaşmamıştır fakat bazı izleri vardır. örneğin harem-i hümayun'daki sultan hamamının ılıklık bölümünde şu anda kadar gelebilmiş ikonların aslen imparatorluk sarayına ait olduğu belirtilir kimi kaynaklarda. sarayın bahçesinde bizans sarnıçlarından tutun sütunlarına kadar bir çok eski saray kalıntısını görebilirsiniz.

    hipodromun günümüzde kalan tek parçası mithat paşa’nın üzerine yaptırdığı sultanahmet anadolu teknik lisesinin temelleri olan sfendon’dur. sfendon yakından bakıldığında ilk anda fark edilmeye bilinir. küçükayasofya’ya giderken, türkistan aşevinden aşağı kıvrılaran indiğiniz yokuş aslında sfendon’nun yokuşudur. kafanızı kaldırıp dev gibi koca duvarı görmüşlüğünüz mutlaka vardır. kuş bakışı bir görüş ve biraz hayal gücü hipodromu tüm ihtişamı ile gözünüzün önüne getirir.
    buyrun efendim tadından yenmez bir seyir sizin olsun..
    (bkz: http://www.flickr.com/…zoom.gne?id=305296015&size=l)
  • sanki yokmuş gibi davranılmasına , göz ardı edilmesine şaşırmakla kalmıyor dehşete düşüyorum.

    tarih okumuş değilim arkeolog değilim sadece düz bir adamım ve düşünüyorum. romaya her sene binlerce insan gidip colosseum ve yanındaki forum romayı görüyor. sonuçta başka ülkelerde böyle eski ve sağlam kalmış yapılar çok nadir. dünya için ne kadar önemli olduğunu hepimiz az çok biliyoruzdur.

    neredeyse colosseum kadar önemli bir yapı istanbulda var ama bunu ortaya çıkarıp tarihe , bütün insanlığa sunmak için hiç bir şey yapmıyoruz. yav tarihi umursamıyor olabiliriz cahilizdir ama parayı severiz bu yapıyı ortaya çıkar parayla gezdir hiç mi aklınıza gelmiyor.

    hadi osmanlılar zamanında tarihi eser kavramı bugün ki gibi yokmuş umursamayıp içini doldurmuşlar. hatta sonra cumhuriyet yıllarında abartıp bu tarihi yapının üstüne lise yapmışlar , bugün yaşayan istanbullular olarak her şeyden önce bir insan olarak neden hiç bir şey yapmıyoruz aklım almıyor.

    hipdromun sfendon olarak adlandırılan hipdromun sonunda kavis aldığı yapısı bugün hala ayakta. hem de üstünde biri lise olmak üzere bir çok binayı taşıyor. etrafından tarihi eser olduğuna ona değer verildiğine dair en ufak bir belirti yok.

    alın bir resmi. ne kadar büyük olduğunu hiç birebir görmemiş olsanız bile anlarsınız.
    http://www.panoramio.com/…er=date_desc&user=1413797

    ne var dümdüz duvar demeyin. bütün kemerler doldurulmuş biçimde. o ara taşlar yıkılsa kemerler ortaya çıkacak. e ne var istanbulda her yer kemer derseniz de iç yapı içinde şu acınası haliyle bile gezilebilecek kadar sağlam ve büyük olarak sağlam kalmış.

    bakın adamlar gelip için gezmiş. içinde tüneller odalar koskocaman bir alan var.
    http://youtu.be/ggxlhl6v7po?t=14m14s

    şimdi basit cahil düz bir insan olarak ben gördüğüm ve düşündüklerimi yazdım. şimdi işi bilen insanlar neden bu güzelim yapının üstündeki binaların yıkılıp , toprağın kazılarak ortaya çıkarılmadığını açıklasın. biliyorum ki hipodrom çok büyük bütün alan baştan sona kazılamaz. üzerinde farklı tarihi yapılar var. en azından sfendon denen yapının kazılarak ortaya çıkarılmadığını söylesin birisi. colosseum'dan ne eksiği var açıklasın. colosseum'u gerçek romalılar yaptı bunu çinliler yaptı sahte bu , değersiz desin. kazıp açığa çıkarsak çok para etmez desin.

    biliyorum ki üç beş kişi okuyup geçecek belki bilen biri mantıklı bir cevap yazar ben de eklerim. ama umarım bir gün istanbul sadece cami döner halı üçlüsüyle değil romanın eski başkenti olma özeliğiyle de daha çok dikkat çeker. biz de romalılardan kalan bu değerli yapıları ortaya çıkarıldığı haliyle gezme imkanı buluruz. ayasofya cami yapılsın diyen insanların çoğunluk olduğu yerden çok şey bekliyorum belki de.
  • septimus severus denen amcanın vakt-i zamanında başladığı ama ölümüyle birlikte yarım kalan, tamamlama şerefine büyük konstantin'in eriştiği istanbul'un (en azından eski istanbul'un) simgelerindendir.

    eğer günümüze kadar ihtişamını koruyabilseydi, talan edilmeseydi (burada lafım nika ayaklanmasında ve latin istilasında ortalığın amına koyanlara ve bize gelene kadar üç beş senede bir ayaklanma çıkaran yerli halka) şimdi herhalde bizim de bir kolezyumumuz vardı. neyse giden gitmiş kalanlara bakalım biz.

    büyüüüük konstantin denilen zat bu hipodromu eski haliyle bırakmamış adamakıllı genişletmiş ve boyutlarını 440 metreye 125 metre olarak ve 30.000 kişil kapasiteli olarak tamamlamıştır bi an gözünüzün önüne getirin ooo yes madafaka! yalnız burada bizanslı imparator dayıların göt korkularına dikkatinizi çekmek istiyorum şimdi bu yapıya imparator halkla muhattap olmadan girip çıkıyor yani bu yapının bir ucunda büyük sarayla bağlantılı ama başka bi yerle bağlantısı olmayan imparatorlocası bulunmakta yani öyle ayaklanmaydı carttı curttu olduğunda vınnnn mortingen şıtratze siz sağ imparator selamet durumları mevcut.

    bu hipodromun spinası üzerine roma özentisi imparatorlar tarafından (isim vermekten çekinmemek gerek bu özentiliği yapan büyük konstantin, ı. theodosius, vii. konstantin gibi impatarorlardı ki sadece bunlar değil bi kaç isim daha var ama bu üçü önemli çünkü sadece bu üçünün getirdiği dikilitaş ve sütunlar yarım yamalak da olsa ayakta kalmıştır) ordan burdan getirilmiş büyük anıtsal sütunlar getirilmiştir. birisi ben sana diyeyim apollon tapınağından (yılanlı sütun) diğeri sen de karnak tapınağından (dikilitaş) getirilmiştir bi de örme sütun var bu vii. konstantinin "inşa" ettirdiği (getirmemiş inşa ettirmiş saygılar).

    neyse gel zaman git zaman ortada ne bizans kalmış ne bi bok kala kala bizimkiler kalmış. bizimkiler de çakmışlar mı sultan ahmet külliyesini buraya ohh mis pek geriye ne kalmış? hani hipodrom'un yuvarlak kısmı var ya gavurlar buna "spendon" diyorlar ha o bi de o saydığım 3 daş bi de alaman çeşmesi diye bilinen ıı. wilhelm'in ıı. abdülmecid'e hediyesi olan çeşme kalmış.

    http://www.istanbulistan.net/…ontent/uploads/1.jpeg

    http://www.istanbuldagez.com/…ipodrom-panvinio1.jpg

    http://4.bp.blogspot.com/…%c4%b1ralar %2864%29.jpg
  • tarihi hipodrom, at yarışları için 2. yüzyılda imparator septimus severus tarafından yaptırılmıştır. imparator justinianus zamaninda nika isyanına sahne olmuştur. futbol taraflarına benzeyen o zamanın fanatik at yarışı taraftarları yeşiller ve maviler olarak iki takımı desteklemekteydi. imparator ve imparotoricenin mavilere olan desteğinden ötürü yeşiller 532 yılında büyük bir isyan başlatmış, hipodroma giderek nika( zafer) diyerek seslerini imparatora duyurmuslardir. nika isyanı imparatorice theodoranin sogukkanliligi ile bastırılmış ve rivayetlere göre otuz bin kişi öldürülmüştur. yine bu meydandaki önemli olaylardan biri osmanlı zamanındaki vakayı vakvakiye olayıdır.
  • yunanca bir kelime;
    ipo:eski yunancada at
    dromos:yol
    at yolu.
  • urfada da vardir. viransehir yolu uzerinde. burada sadece kis aylarinda kosu yapilir . kalitesiz atlarla dusuk ikramiyeli kosular yapilir.
  • caesar 3 te olan kocaman bina.etraftaki cekiciligi maximum artirir patrician lara konfor saglar.
  • bir kutu oyununun adi. 12 tane at zarin kudreti ile yol almaya
    calisirlar, engellere takilirlar, eger kayar, bi suru garip sey olur, en sonunda da birbirinden ucubik isimli atlardan bi tanesi oyunu kazanirdi.

    bu oyunun yakaladigi ticari basari uzerine doberman isimli kopek yarislari gibi oyunlar turedi ama ne yazik ki hicbiri yeterince iyi diildi
  • sınıf farklarının bir süreliğine ortadan kalktığı mekan; berduşlar la nisantasi kadinlari nin aynı amaç için çırpındıkları harika bir ìnsanat bahcesi`.
  • hipodrom maviler (venetoi) ile yeşiller (prasinoi) takımlarının yarışına sahne olmuştur.
    (bkz: maviler yeşiller)
hesabın var mı? giriş yap