• öss'ye hazırlanırken babamın hediye ettiği kelebek kitabının yazarı.

    çok iyi hatırlıyorum verirken "senin yaşındayken okumuştum bu kitabı, senin kadar imkan sahibi değildim ama azmin ne olduğunu bu kitap öğretti bana. o yüzden okumanı istiyorum" demişti. öyle de oldu. bu olayın üzerine ben ne mi yapıyorum? öss'ye girecek herkese yazarın kelebek adlı romanının tavsiye edip okutuyorum.
  • 1930 da i$lemedigini iddia ettigi bir cinayetten omur boyu ceza almis, 13 sene sonra da, gonderildigi fransiz guyanindaki (bkz: fransiz guyanasi) $eytan adasindan kacmayi ba$armis fransiz kurek mahkumu-maceraci-yazar.
    kactiktan sonra venezuelaya siginmis, burada vatanda$liga kabul edilmistir.1969 da, basit bir dille kurek hikayelerini ve kaci$ini anlattigi romani papillon (bkz: kelebek) sayesinde dunya capinda une kavu$tu.kacisindan sonraki hayatini anlatan 1972 tarihli kitabi banco (bkz: banko) ise, belki de ilkinin sade, icten anlatimina sahip olmamasi nedeniyle o kadar bilinmemektedir.popsy pop isimli, senaryo yazarligi ve yapimciligini yaptigi ba$arisiz bir film de ceken charriere, gec gelen zenginliginin tadini cikaramadan 1973 de olmustur.
  • yaşadıklarının gerçek olmama ihtimalini düşünmek istemiyorum. çünkü o kadar çok inandırdı ve yaşadığını iddaa ettiği şeyler üzerine o kadar çok düşündürdü ki papillon'da, boşver diyorum, atmışsa da güzel atmış (yine de gerçek olmasını dileyerek)

    şu video'da papillon filmi ile paralel olarak anlatıyor yaşadıklarını. büyük adamsın vesselam.
  • --- spoiler ---
    eğer kitabında anlattıkları gerçek ise kızılderililerle yaşadığı kasabayı bırakıp hapse geri dönecek kadar da egzantrik bir kişidir kendisi.
    --- spoiler ---
  • ortaokulda okul sonrası evi ve uzanıp okuyarak kendimden geçmeyi iple çekmemi sağlayan kelebek'in yazarı ve kahramanı.
  • bu insan haksız yere hapse atılmış. özgürlüğü, onu kendi çabalarıyla geri kazanana kadar elinden alınmış. ağır koşullar altında 13 yıl hayatından gitmiş. neden ben demiş midir? yazık mı olmuş geçen yıllarına? nerede geçerse geçsin yaşamak mı bir gün daha fazla? eğer başına bu olay gelmeseydi isimsiz milyonlarca insandan birisi olacaktı. eğer düştüğü durumda düştüğü yerde kalsaydı yine sayısız isimsiz mahkumdan birisi olacaktı. ismini kendi kazandı.
    yine de hayatın anlamı nedir ki? acıların ruhunda bıraktığı güçlü izlere rağmen haklı oluşunun anlaşılması ve geç kazanılan şöhret ve maddi imkanlarla yaşamak, çok zaman geçmeden de ölmek mi? yoksa özgürlüğünün elinden hiç alınmaması çekilen acıların hiç yaşanmaması ve çoluğa çocuğa karışıp rutin iş-güç arasında yaşayıp ölmek mi? şeytan adasında kendine ait bir mekan ve düzen kurup aidiyet hissederek kalmayı seçmek ve getirisiyle yüzleşerek yaşamak mı?
    yaşasaydı, sorabilseydim sorardım. hiç bir şey değişmeyecek olsa da.
  • (bkz: papillon)
    inancı ugruna yasayan tum olumsuzluklara ragmen hedefinden vazgecmeyen insanlara asigim.. (bkz: steve mcqueen) rolu yasamis asla oynamamistir. yeryuzunun gördüğü en erkeksi sarisindir..
  • başkalarının başına gelenleri ve duyduklarını kendi yaşamış gibi anlattığı söylenir.
    (bkz: milletin ağzı torba değil ki büzesin)
  • (bkz: louis dega)
  • kelebeki okuyunca hakkında uyduruyor bu adam diye düşünmeden edemediğim adam.olaylar sanki kurmacaymış gibi fazlasıyla onun etrafında dönüyormuş gibi geldi.
hesabın var mı? giriş yap