• varoluşçu felsefenin önderlerinden alman filozofun şu anlatımını severim.
    ( "yanlış” olmasaydı “doğru” olamazdı, çünkü doğru yanlışa karşı mücadele demektir; “fena” olmasaydı “iyi” istenilmeyen bir şey olurdu, çünkü iyi olanı istemek “fena” olanı değillemek demektir.aynı şekilde “hiçlik” kavramı olmasa varlıktan bahsedemezdik, çünkü varlığın sınırı hiçliktir.)

    tefekkür, tefekkür..... #felsefe
  • “eğer ölümü hayatıma alırsam, onun varlığını kabul edersem ve onunla dosdoğru yüzleşirsem, ancak o zaman kendimi ölümün kaygısından ve hayatın küçük hesaplarından özgürleştirebilirim; ve de ancak o zaman kendim olmaya özgür olabilirim.”

    sonluluğu aklımızdan çıkarmazsak işte o zaman yaşadığımızı anlayacağız. yeter ki bakıp hatırlayalım ve yeter ki o canlılık gözümüzü kamaştırsın.
  • gökte, dolayısıyla gökyüzünün altında ve yer yüzünde parıldayan ve çiçek açan, çınlayan ve kokan, yükselen ve taşan, ancak aynı zamanda ilerleyen ve düşen, serzenişte bulunan ve susan, aynı zamanda solan ve kararan her şey...insana tanıdık olan bu gizemli şeyde [...] bilinmeyen olarak var olan, kendini bilinmeyen olarak ayakta tutmaya devam eder.

    insan şairane yaşar/ heidegger
  • gümüş, kendisinden gümüş kâsenin yapıldığı şeydir. bu madde olarak gümüş, kâseden birlikte-sorumludur . kâse kendisinden oluştuğu gümüşe borçludur, yani medyundur. fakat kurban etme âyinlerinde kullanılan
    sadaka toplama kâsesi, yalnızca gümüşe borçlu olmakla kalmaz. bir kâse olarak gümüşe borçlu olan şey, bir bilezik
    veya yüzük görünümünde değil, bir kâse görünümünde görünür. bu yüzden sadaka toplama kâsesi, aynı zamanda kâse-olmaklık görünümüne de borçludur. hem görünümün kâse olarak içerisine sokulduğu gümüş hem de gümüşün içerisinde göründüğü görünüm, kendi tarzlarında, sadaka toplama kâsesinden birlikte sorumludurlar

    (bkz: tekniğe ilişkin soruşturma)
  • ünlü der spiegel mülakatında "şimdi artık felsefenin yerini ne ya da kim alacak?" sorusuna "sibernetik" cevabını vermiş ve eklemişti: "bizi yalnızca bir tanrı kurtarabilir."
  • (bkz: martin heidegger)

    "dil varlığın evidir."

    yirminci yüzyılın etkili avrupalı filozoflarındandır. varoluşçu felsefenin önde gelen isimlerinden biri olan alman filozof 1889-1976 yılları arasında yaşamıştır.

    letter on humanism' de heidegger ilkin dil, varlık ve dili konuşanlar olarak insanların ilişkisini betimlemek için bir metaforu, varlığın evini ele aldı: “dil, içinde konaklamak yoluyla varolduğu varlığın evidir, bunun içinde insan varlığın hakikatine bekçilik yaparak ona ait olur” (heidegger 1977: 213).

    2013 makale çevirisi linki.
  • adını her duyduğumda "heideggel benimle ol, oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki resmimizee..." şarkısını mırıldanmama sebep olan rahmetli, pek kıymetli alman bir düşünür. he bir de ara ara niye ve nasıl nazi partisi sempatizanı olduğunu da sorgulayıp duruyor canım beynim kıymetlimiss'in..
  • çok özür dileyerek "heidegger heidegger içelim, derdini al da gel heidegger içelim." valla uyku tutmazdı yapmasam.
  • "olmuş olan, önceki
    şimdiden, yalnızca geçmişte olan olarak hemen kaybolmaz. aksine,
    olmuş olan mevcudiyetini sürdürür ama kendi tarzında..."

    heidegger
hesabın var mı? giriş yap