haymatlos

• resmi olarak haymatlos olan, yani hiçbir devletin vatandaşı olmayan bir ağabeyimiz vardı, geçenlerde rahmetli oldu. rodosluydu kendisi, işte mübadele filan derken vatansız kalmıştı. haymatlos belgesi olmasına rağmen, kafa kağıdı olmadığı için yurt dışına gidemezdi. vatansızlık hürlük değil yani, bilakis esaret. vatanlılığımızın kıymetini bilelim. dünyada 10 milyon haymatlos varmış. birini tanımak da bize nasip olmuş.
• aziz nesin'in bir zamanlar olmak icun ugras verdigi sey.
• yıllardır türkiye'de yaşayan bir arkadaşımın her türlü girişime rağmen babasının ölümüne dahi gidememesi durumunu bana hatırlatan ve onlar için sitemli bir isyanı işaret eden sıfat.
• almanca heimatlos'un okunuşu olduğu bir gerçek kesinlikle. nasıl yani dedirten bir de kelime "türkçesi" olarak.
• vatandaşı olunacak kalitede bir ülke bulamadığı için hepsine aynı mesafede uzak durma kararı alan kişi duruşu. çok asil bir tutum!
• yaşamın hükmü yoktur. ne ölmek ne varolmak üstüne burasın.
  
  inandır kendini bayraklara, marşlara, tanrılara, sınırlara, topraklara, devletlere, kötü donanımlı askerlere, kahramanlıklara, törenlere ve bilimum mitoslara. sınırsın ve sınırsızsın, yaşamsın ve ölüm senin ellerinde. varlıksın koskoca hiçliğinin topraklarında. sana en çok vatansızlık yakışır, sana en çok, kopup düşmek köklerinden öteye. selam olsun sana kendi elleriyle kendini sürgüne gönderen vatansız.
• tabiiyetsizlik, hic bir devletin tabiiyetinden^* olmama hali.
• batı trakyadan ayrılanların bazılarının da sahibi olduğu sıfat.
• babaannem maria pehlivan 'nın ikinci dunya savasında esir dusen dedemi iylestirdikten sonra turkiyeye kacarak kazandıgı unvan. (bkz: vatansız olmek)
• yürürlükten kaldırılan yunan vatandaşlık yasasının 19. maddesi dolayısıyla 1955-1998 yılları arasında 60 bin yunan kökenli olmayan yunan vatandaşının vatandaşlığını kaybettiğinin resmi makamlar tarafından aktarıldığı, bunlardan çoğunluğunu türklerin oluşturduğu 400 kişinin hala ülkede “haymatlos” olarak yaşadığı gerçeğidir.