• kut'un alınmasından sonra irak askeri valiliğine getirilen halil paşa'nın kut ül amare zaferinden sonraki konuşması...

    "arslanlar! bütün türklere şeref ve şan, ingilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. ordum gerek kut karşısında ve gerekse kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. fakat buna karşılık bugün kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen ingiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. işte türk sebatının ingiliz inadını kırdığı birinci zaferi çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz"

    ingiliz tarihçisi james morris, kut'un kaybını "britanya askeri tarihindeki en aşağılık teslimi" olarak tanımlamış.

    ancak mondros ateşkes antlaşması öncesinde ırak kaybedildi.
  • sıkı bir ittihatçı ve hürriyet taraftarıdır. türkçüdür, turancıdır. milli mücadeleye büyük hizmetlerde bulunmuş, sovyetler'den bir miktar yardım alarak bunu anadolu'ya ulaştırmıştır. böyle bir şahsın kazandığı zafere akp ve güruhunun sahip çıkması akıl tutulmasıdır. akp ve fanları ancak vahdettin, iskilipli atıf, şeyh sait gibi figürlere sahip çıkabilir. zira zihniyetleri bu isimlerle aynıdır.
  • kutül amare kahramanı türkçü turancı efsane paşa..

    bu aralar akpli cahillerin mustafa kemal'e karşı öne çıkarmaları ile hatırlara gelmiş, ama biz uyarmış olalım,
    kendisi mezarına bi büyük rakı dökülmesini vasiyet etmiştir.

    http://alkislarlayasiyorum.com/…-tarihin-arka-odasi
  • hero the life and legend of lawrence of arabia adli bir kitapta denk geldim kendisinin adina. daha once hic duymamistim. o kitapta bahsedildigi kadariyla, kut'ta sikisan ingiliz ordusunun kacmasina musaade etmesi karsiliginda kendisine bizzat arabistanli lawrence tarafindan gunumuzun parasiyla 70 milyon pound (560 milyon tl) rusvet teklif edilmis ama halil kut bu akilalmaz rusveti reddetmis.

    o sehrin adini soyisim olarak almayi sonuna dek hak etmis bir adam kisacasi.
  • hakkında birkaç alıntı. yobazların sevemeyeceği kadar fazla ittihatçı biridir:

    "halil paşa’yı 1908 meşrutiyet ilanı öncesi diğer ittihatçı subaylar ve enver ile birlikte dağa çıkmış buluruz…

    ıı. abdülhamit’e anayasa ilanı ve meclis açılmasını dayatmak için rumeli’de dağlara çıkan isyancı ittihatçı subayların önde gelenleri arasındadır halil bey…

    halil ve arkadaşları erzurum’a gelir, 31 martçı şeriat yanlısı karşı hareketleri bastırırlar…

    mustafa kemal’in bekirağa bölüğü’nden özel talimatla kaçırtıp, sivas kongresi sırasında (4 -11 eylül 1919) yanına getirttiği tek ittihatçı’dır halil paşa…

    mustafa kemal, halil paşa’yı sovyetler’den destek almak için rusya’ya yollar…

    halil paşa, milli mücadelenin sovyetler’deki ilk temsilcisidir…

    halil paşa, yanında 4 kağnı arabası altınla türkiye’ye döner, bunları teslim eder ve geri döner…

    ruslardan gelen bu para milli mücadelenin ilk mali dayanağı olur…"

    http://odatv.com/…pasayi-taniyor-mu-2904161200.html
  • yazılmamış yazalım. ittihat ve terakki fedaisidir, bu yüzden itc*'nin öldürülmesi emrini verdiği insanları öldürmüştür. bu fedailerin öldürdükleri "doğal olarak" abdülhamitçi paşalardır.

    enver paşa ve ittihat ve terakki yöneticileri, atatürk'ün "ordu gücü kullanarak siyaset yönetmeyin." eleştirisini beğenmediğinden peşine birden fazla kiralık katil takmıştır. bu kişilerden biri de halil paşadır.

    gece evine giden mustafa kemal tarafından farkedildiğinden olayı tesadüfe vurmuş. kemal tahir'in yorgun savaşçı romanında da bu andan bahsedilir.

    cumhuriyetin ilanıyla beraber, atatürk nasıl kendisini rusya ile ilişkiler için görevlendirdiyse, zaferinden dolayı kut soyadı vererek hatırlamıştır.

    yıllar sonra atatürk'ün cumhurbaşkanlığı döneminde, sizi sevdiğimden o vazifeyi aldım demişse de bu konuda atatürk kendisine çıkışmıştır.
  • burak kut'un büyük dedesiymiş.kut'ül amare zaferi nedeniyle gazi mustafa kemal atatürk tarafından aileye 'kut'soyadı verilmiş.

    benziyorlar mı ne?
  • bakü harekatı öncesinde gence'de yeğeni nuri paşa ile buluştuğunda, yanlarına gelen bir ozan şu maniyi söyler:

    "trenler asker taşır bakü'ye
    bunda bir iş var.
    söyle halil paşa allah aşkına
    bunda ne iş var?"

    halil paşa'nın cevabı şöyle olur:

    "bugün bakü, yarın merv, öbür gün karakurum...
    ne olacak, turan var!"

    (ilhan selçuk, "yüzbaşı selahattin'in romanı", s. 420)

    tanım: vatansever bir türk paşası.

    *

    ek: bakü'nün kurtarılması üzerine enver paşa, ordu komutanlarına şu telgrafı çekmiş:

    "büyük turan imparatorluğu'nun hazar kenarındaki zengin bir konak yeri olan bakü şehrinin zaptı haberini en büyük meserretle karşılarım. türk ve islâm tarihi sizin bu hizmetinizi unutmayacaktır. gazilerimizin gozlerinden öperim. şehitlerimize fatiha'lar ithaf ederim."
  • enver pasa'nin amcasidir.
  • tarihimizde bir gurur tablosu yaratan, mazimizin büyük adamlarından, mirliva.

    108 sene önce bugün kut'ta ingiliz general townshend'i esir alarak kût'ül amâre zaferinin mimarlığını kendisi yapmıştır. karşısındaki üstün ingiliz birlikleriyle daha az sayıda asker ve mühimmatla savaşmış, pes etmemiş ve çok önemli bir zafer kazanmıştır. ingilizler ne kadar destek göndermeye çalışmış olsalar da destek gemilerine el koyulmuş, ingilizlere yardıma gelen hint taburları pek bir işe yaramamıştır. kut kuşatmasında ingiliz tarafı yaklaşık 23 bin ölü ve yaklaşık 13 bin de esir vermiştir. türk birlikleri ise yaklaşık 10 bin ölü ile kuşatmayı başarılı bir şekilde zaferle taçlandırmışlardır. tabii bu cephede sakallı nureddin paşa, goltz paşa gibi komutanlar da bulunmuştur ama zaferin mimarı kesinlikle halil kut paşa'dır. zaten nureddin bey, halil paşa ile anlaşamamış ve zaferden önce bu cepheden ayrılmıştır. zafer günü tüm birliklerine şu genelgeyi yayınlamıştır:

    " orduma,
    arslanlarım,

    1. bugün, türklere şan ve şeref, ingilizlere ise kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semâsında şehitlerimizin ruhları sevinç içinde uçarken, ben de hepinizin pâk alınlarından öpüyor ve hepinizi tebrik ediyorum.

    2. bize, iki yüz yıldan beri tarihimizde bulunmayan bir olayı kaydettiren cenâb-ı allah'a hamd ve şükür ederim. allah'ın büyüklüğüne bakınız ki, bin beşyüz yıllık ingiliz devletinin tarihinde böyle büyük bir olayı ilk defa yazdıran, türk süngüsü oldu. iki yıldır süren dünya savaşı, böyle parlak bir olayı daha göstermemiştir.

    3. ordumuz, gerek kut karşısında ve gerekse kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay, 10.000 neferini şehid vermiştir. buna karşılık kut'ta, 5 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen ingiliz kuvvetleri de 30.000 zâyiat vererek geri dönmüşlerdir.

    4. şu hale bakınca, dünyayı hayretlere düşürecek iki büyük fark görülür: tarih, bu olayı yazmak için kelime bulmakta zorluk çekecektir.

    5. işte, türk sebatının ingiliz inadını kırdığı birinci olayı çanakkale'de ikinci olayı da burada görüyoruz.

    6. yalnız süngü ve göğsümüzle kazandığımız bu zafer, yeni olgunlaşan savaş durumumuz karşısında, gelecekteki başarımızın da parlak bir başlangıcıdır.

    7. bugüne "kut bayramı" adını veriyorum. ordumun her ferdi, her yıl bu günü kutlarken, şehitlerimize yâsinler, tebârekeler, fatihalar okusunlar. şehitlerimiz yüce hayatlarında, semâvâtta kızıl kanlarla uçarlarken, gâzilerimiz de istikbâldeki zaferlerimizle gururlansınlar.

    vi. ordu komutanı
    mirliva halil"

    kendisinin memleketimize ve milletimize olan katkısı kut zaferi ile de sınırlı değildir. bakü'nün alınmasında ve kafkas islâm ordusu'nda emekleri büyüktür ve o kafkas islâm ordusu da istiklâl harbimizin ilk ve en büyük dayanağı olan 15. kolordu'ya dönüşmüştür.

    halil kut paşa, mütareke'den sonra tutuklanarak bekirağa koğuşu'na atılmış, oradan da kaçarak milli mücâdele'ye katılmak için ankara'ya gelmiştir. her ne kadar batı orduları komutanı olması düşünülmüş olsa da gerek ittihatçı olması, gerekse enver paşa'nın amcası olması hasebiyle diplomatik ilişkiler kurmak üzere moskova'ya gönderilmesi daha uygun görülmüştür. moskova'da da başarılarına yenilerini eklemiş, bolşeviklerden aldığı altınları bizzat başında yolculuk ederek sağ salim anadolu'ya ulaştırmıştır.

    enver paşa'nın amcası olmasına rağmen her zaman milli mücâdele taraftarı olmuş, enver paşa'yı da itidâlli davranmaya mecbur bırakan kendisi olmuştur. tüm bu başarılarına rağmen ankara tarafından çekinceyle karşılanmış, çok hasta olduğu halde trabzon'a gelmesine dahi müsaade edilmemiştir. hasta olarak geldiği trabzon'dan kaçak muamelesi görerek istanbul'a gitmiş ve tekrar yurt dışına çıkmak zorunda kalmıştır.

    1923'te yurda dönüşüne izin verildikten sonra askerlikten istifa etmiş, siyasete bulaşmamış ve kendi halinde yaşayıp 1957 yılında vefat etmiştir.

    1923'ten sonra kendisinin sadâkatinden emin olununca tekrar mustafa kemal paşa ile dostluğuna devam etmiş, atatürk'ün sofralarında yer almıştır.

    şöyle bitireyim:

    mekânın cennet olsun türk vatanının büyük evlâdı, ellerinden öperim.
hesabın var mı? giriş yap