• "ben beşiktaş'ın teknik direktörü olsam quaresma'yı santrafor oynatırım. çok yetenekli bir adam. şimdi kanatlarda oynamak yorucu iştir. git gel, beki kovala falan. mesela fener'le oynuyorsun, caner quaresma var diye ileri çıkmazlık yapar mı? yapmaz. 10 kere 20 kere çıkar ileri. şimdi quaresma bu kadar kovalayabilir mi adamı ileri geri? ben olsam santrafor oynatırım, çok gol atar"

    dedi biraz önce. ben inanamıyorum ya. bu ülkenin en üst düzey teknik direktörleri roberto carlos'u forvete koyan playstation 1 neslinden mi geliyorlar?
  • ocakta başına geçtiği revan bakü'yle de küme düşerek gurbette de bu geleneğini bozmadı.
    not:10 takımlı azerbaycan liginde yalnızca tek takım küme düşüyor.
  • vikipedia'da dolanırken kendisi ile ilginç bir bilgi daha ortaya çıkmıştır. kaynağa göre güvenç hoca 2001 yılında vietnam milli takımını, 2006 da ise pakistan milli takımını bir süre çalıştırmış görünüyor. inanmayıp biraz araştırınca bu bilginin doğru olduğunu farkettim.. hangi arada oralara gitti, kim kendisini tavsiye etti, ne yedi, ne içti, insan gülmemek için kendini zor tutuyor.
  • hikmet karaman'ın istifasından sonra yaptığım sayısal hesaplamalar sonucu oluşturduğum döngü gereği gaziantep'in başına geçecek olan teknik direktör.
  • kocaelispor'un 1. lige çıkıp fırtına gibi estiği, uefa'ya gitme hakkını kazandığı sezon, başında bulunan teknik direktör.
    bir gazetecinin "uefa'da şansınız nedir?" sorusuna "uefa'da eleniriz. bari güçlü bir takıma elenelim de tüm avrupa kocaelispor'u duysun." demişti. muhtelen o zamanların favori tezahüratını ("avrupa avrupa duy sesimizi") fazla ciddiye almıştı.
    uefa'da kocaelispor'a sporting lizbon rakip oldu. güvenç kurtar "eleneceğiz ama güçlü bir takıma eleneceğiz. tüm avrupa kocaelispor'u duyacak." dedi.
    güvenç kurtar sözünü tuttu: kocaelispor sporting lizbon'a elendi. tüm avrupa kocaelispor'un sesini duydu mu? eee... şey... kem küm...
  • milan, barcelona gibi kulüpleri çalıştıracak kapasitede olduğunu iddia eden teknik insan.

    italyan ve ispanyol basınından olası manşetler ise şu şekilde;

    la gazzetta dello sport: ''yavaş kurtar!''

    tuttosport: ''milano'da kurtar sesleri''

    marca: ''alamet-i kıyamet''
  • ne zaman a spor'da yorumcu olarak katıldığı bir programa denk gelsem, deli deli muhabbetlerine şahit olduğum müzmin işsiz teknik direktör.

    bugün anlattığı hikaye de şu şekildedir: "bir gün bir yerde joseph yobo'ya rastladım. dedim ki 'sahada yanlış pozisyon alıp, yanlış duruyorsun'. sonra da doğrusunu gösterdim, teşekkür edip 'beni böyle cristiano ronaldo bile geçemez, belki messi geçebilir' dedi. ben de 'yok, sen böyle durursan messi de geçemez' dedim. yeminle bak!"

    çocukluğumuzun kocaelispor'unun başarılı hocası güvenç hoca, iyice deli yaptın kendini, şu muhabbetler nedir ya. korkutmaya başladın artık.
  • arada sırada radyoda rastlıyorum bu adama, özellikle radyosporda aydn cingöz'e bağlanıyor ve dert yanıyor, biz bu işi biliyoruz, teklif almıyoruz, ağrıma gidiyor gibisinden laflar ediyor.

    bugün kendisi fotomaç'ta bir yazı yazmış, şuradan görülebilir;

    ilgili yazı

    kendisi demiş ki; van persie, xavi ve iniesta ile birlikte dünya kupasının en çok koşan oyuncusuydu.

    dünya kupasına ait ilgili istatistik şuradan görülebilir;

    ilgili istatistik

    aslında açıklamaya bile gerek yok belki bu içler acısı durumu ancak liste toplam koşu mesafesi üzerinden, van persie bu listede yanlış saymadıysam 21. sırada, iniesta ve xavi saymaya üşeneceğim kadar aşağılarda. dolayısıyla zaten sıralama ölçütü mantıklı değil. koşu mesfesi / dakika değerlerini irdeleyelim;

    van persie= 62.3 / 548 = 0.113 km/dk
    iniesta= 30.5 / 270 = 0.112 km/dk
    xavi = 11.1 / 90 = 0.123 km/dk

    tabi burada, listedeki tüm futbolcuların km/dk değerlerini hesaplayacak halim yok. ancak bir kaç tanesine bakıldığında görülecek ki bu üç futbolcu, bu ölçüt doğrultusunda bir liste yapıldığında dahi, en fazla koşan ilk 20-30 futbolcu arasına giremiyor. messi de giremiyor mesela, kuyt yükseliyor, scweinsteiger yükseliyor, ülke bazında costa rica'lılar ve amerikalılar yükseliyor.

    aslına bakarsınız, mustafa denizli'nin de genelde dediği gibi, mesele koşu mesafesi değil, koşunun etkinliği. van persie herhalde dünyadaki en etkin forvet koşularını yapan 4-5 forvetten biridir. iniesta ile xavi ise gençliklerinde bu tarz istatistiklerin hepsinde birinci ve ikinciliği de paylaşmışlardır buna da lafım yok.

    eleştirim zaten şu sisteme; bir tane emekli td bir yazı yazacak, x futbolcusunu nasıl öveyim diye düşünüyor, nasıl olsa kimse anlamaz, bilmez hatırlamaz diye geçen seneki dünya kupasından atmasyon bir ilişki, bir istatistik vereyim diyor. geçen sene ispanya rezil olmuş, xavi'nin sonu gelmiş, adamına aklında değil, aklındaysa da umrunda değil. baştan savma bir yazı yazıyor, gazetede spor müdürü, editör filan gibi kişiler de vardır herhalde, onların da onayı alınıyor. yazı yayınlanıyor. bu adamlar bu işin bilir kişisi geçiniyor ve bu iş üzerinden para kazanıyorlar, ancak internete girip bir tane veriyi doğrulayamıyorlar, okuyucuyu da aptal yerine koyuyorlar. bu işten de anladıklarını iddia ediyorlar.

    şimdi anladın mı hoca neden teklif almadığını?

    tanım: emekli td, vasatın altında yorumcu.
  • - galatasaray 2 senedir boşluğunu dolduramadı. yav şu grup seks yapan futbolcunun adı neydi?
    - donk.
    - heh donk. fenerbahçe'de de adamakıllı bir forvet yok. geçen bir tane getirdiler. kralın ingilizcesi neydi aykut?
    - king hocam.
    - yaşa. ömrümde king kadar kötü bir fb forveti görmedim.

    yorumları aşağı yukarı böyle olan yorumcu.
  • kendisinin ıq sunun olmadığını düşünüyorum. yıllarca teknik direktörlük yapabilmiş olması türk futbolunun özetidir.

    not: uefa kupasıspor
hesabın var mı? giriş yap