• yine gündemdeler

    (bkz: darbeci baro taksime hoşgeldin)
  • “yargıya ve ülkene sahip çık” adı verilen yürüyüşte “demokrasinin kurumsallaşması ve kökleşmesi, toplum ve bireyler için vazgeçilmez yaşam biçimine dönüşmesi ve toplumsal bir kültür haline gelmesini hukuka saygı ve yargıya güven ile doğrudan ilişkilidir. hukukçular ve hukuk kurumları olarak bizler son günlerde gündeme gelen yasa dışı dinlemelerin hedef aldığı bireyler ve kurumların niteliklerinin ve önemlerinin bilincindeyiz. bu rejim ve anayasa sorunudur. yürütmenin kuvvetler ayrılığı sisteminde hem kendisini hem yasamayı denetleyen kişilerin hak ve özgürlükleri koruyan yargıya saldırıda bulunulduğu bir rejimin demokrasi olarak nitelenmesi mümkün değildir." diyen başkanı olan istanbul barosu'na karşı "darbeci baro taksime hoşgeldin" diyen oluşum.

    buradan da anlaşıldığı üzere, bu arkadaşlar kuvvetler ayrılığının olmadığı, hukuka saygının bulunmadığı, bireylerin yasadışı şekilde dinlenebildiği bir sivil durumun gençleri. tebrik ediyor, cemaatlerine buradan saygı ve sevgilerimizi yolluyoruz.

    (bkz: yaradılanı yaradandan ötürü sevmek)
  • demokrasi, hukuk, insan hakları kavramları gibi kavramları ancak kendi başlarına gelince sahiplenen bir takım hukukçunun yüzüne gerçek kimliklerini yapıştıran oluşum.
    eylemin içeriğe ve söylemine yönelik herhangi bir karşı duruş sergilenmemiş sadece yapan kişilerin samimiyetsizliği dile getirilmiştir;

    kulak verelim ne diyorlar;

    "turkiye'de hukukçular kendilerini önce devletin adamı sonra hukukun adamı olarak görüyor.

    tüm refleksleri adalet sağlamak için değil rejimi korumak için harekete geçiyor.

    cumhuriyet tarihinde yaşanan her türlü hak ihlali bu cüppeli hukukçuların gözleri önünde oldu. tüm askeri darbelere davet en önce onlardan geldi.

    ne dersim'in hesabını sordular ne de faili meçhullerin.

    ne başörtülü olmayı makbul gördüler ne de komünist.

    kalemlerini hep mazlumların aleyhine kırdılar. yüzlerini hep statükodan yana çevirdiler.

    yıllardır jitem'e, mit'e, emniyet'e milyonlarca insanı dinlettiler.

    neyse bugün ilk defa hak aramak için yürüyüş yaptılar..

    o da kendi haberleşme hürriyetleri için.

    ama olsun başlamak başlamaktır.

    bu adımları insanlık için küçük ama türk hukukçuları için dev bir adım.

    bu hızla adım atmaya devam ederlerse 200 yıl içinde evrensel anlamda hukukçularımız olabilir. "
  • hukukçuları "tüm refleksleri rejimi korumak için" diye eleştirirken akp'yi koruyucu olmanın ötesinde bir refleksini görmediğimiz genç sivil oluşumdur kendileri. ayrıca converse reklamı için para aldılar mı çok merak ediyorum.
  • ulusalcı boğalara yine kırmızı kart göstermiş oluşum. hak veya adalet namına değil yürümek, kılını bile kıpırdatmayan zevata, anlamlı bir mesaj vermiştir. seviyorum bu adamları yaw, akıllı adamlar, sen on yüzbin kişi yürü bir anlamı olmasın, sen tut 5 kelime yaz ortalık karışsın, asimetrik eylem bu olsa gerek. aha bir kavram buldum...

    (bkz: asimetrik eylem)
  • madem mecliste pankart acmak yasak degilmis, kendilerinden chp grup toplantilarinda bi pankart bekliyoruz. malum pankart acmaya alistilar bi kere:
    (bkz: darbeci baro taksim'e hoşgeldin)
  • (bkz: taşeron)
  • son dönem demokratlarının, faşist liberallerinin, taraf gazetesi savunucularının her tür aymazlıklarını, riyakarlıklarını savunurken kullandığı bir deyiş var, faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir. barthes'in bu sözünü son dönemde o kadar çok duydumki genç siviller denilen yapılaşmanın bugün yaptığı eylemde aklıma bu lafı getirdi. eminim genç siviller bu sözü veya bu sözün ana fikrini kendilerini savunmak için defalarca kullanmıştır. ama şimdi bu düşünce şekli onların karşılarında. 18 ekim 2009 tarihinde istanbul barosunu eylemleri nedeniyle eleştirmediler, neden daha önce başka yerlerde bunu yapmadınız, neden darbeye karşı çıkmadınız diye eleştirdi. kısacası genç siviller yaftalayarak baronun eyleminin içeriğini boşaltmak istedi. bunlar zaten darbeci bunlara demokrasi ne gerek, kuvvetler ayrılığı ne imiş dediler. sivil olmanın demokrat olmaya yetmeyeceğini en iyi yansıtan gruplardan biridir.
  • insanların muhalefet etme özürlüsü haline getirildiği bu dönemde hükümet yanlısı olmadığını iddia edip, "ulen nası oluyo da kimse bize dayak atmıyo" diye bir durup düşünemeyen ekip. bi de darbeyle bozmuşlardır kafayı fena halde. korkuyorum, bu çocuklara sahip çıkılsın.
hesabın var mı? giriş yap