• laiklik düşmanlarının, atatürkçü düşüncenin ilericiliğini içine sindiremeyenlerin, türkiye'nin iran olmasını şaşkın şaşkın izledikten sonra "biz nerede hata yaptık" diyecek yüzü bile bulamayacak insanların oluşturduğu topluluk...

    "biz normal vatandaşız. biz babam ve oğlum filminde ağlayan, bu ülkenin hastanelerinde doğmuş, okullarında okumuş insanlarız" diyorlar, 14 nisan'da tandoğan'da toplanan iki milyona yakın kişi uzaylıymış gibi...

    converse bozması simgeleriyle mide bulandıran bir pişkinler grubu...
  • tabi şunu önce bilmek lazım; genç siviller, darbelere karşı 70 milyon adım, zaman ve taraf gazeteleri bu süreçte beraber hareket ediyordu. mesela genç siviller 6 kişi toplansa zaman'da haber oluyor, biraz tanındıktan sonra yaptıkları yürüyüşler ise gazetelerde manşetten falan veriliyordu.

    bilindiği gibi zaman ve taraf gazetelerinin hem kendileri, hem siteleri kapatıldı. fetönünde siyasi ayağı falanda yok, olsa da cehape zihniyetindendir kesin.

    ama gelin şunların ne kadar "onurlu" olduklarına bir bakalım...

    zaman gazetesi malum, sonra taraf kuruldu, ahmet altan "aydın edebiyatçı" kontejanından, yasemin çongar amerika'dan geldi. sonra adını hiç duymadığımız tipler ortaya çıktı. rasim ozan kütahyalı, yıldıray oğur, ceren kenar vs. ve sanki 30 yıllık gazeteci gibi her yerde yazmaya, her programa çıkmaya başladılar. bu arada taraf'ta bizi özgürleştirip, darbecileri hallediyordu, arada genc siviller miting patlatıyor, sosyal medya yıldıray bugün yine çok güzel yazmışlarla yıkılıyordu.

    ülke bir anda süper ilerici, demokrat ve özgürlükçü olmuş ama biz anlayamamış, çok geri kalmıştık... hatta çözüm süreci, ergenekon falanla ne oluyor bunlar neymiş diye bakıp anladıklarımızı yazıp çizince; hem barışkarşıtı hem faşistkansevicidarbeci falan oluyorduk.

    neyse onur falan diyorduk. şimdi bu oluşumun o vakitler öne çıkanlarına şimdi bir bakalım...

    adını gazete, internet yazıları, genç siviller eylemleri ile bir aralar hergün duyduğumuz, seyrettiğimiz ceren kenar gazeteciliği (zirvede) bıraktı.

    yetmez ama evetçi, darbeye karşı 70 milyon adım koalisyonu gibi oluşumlarda öne çıkan mücteba kılıç gözaltına alındı.

    cumhurbaşkanlığı yemeğine conversle gelen turgay oğur ise firari... yandaş medya tarafından fetöcü terörist falan deniliyor. (kardeşi yıldıray oğur (bkz: kullanışlı aptal) önce türkiye, şu anda karar gazetesinde bize özgürlük, demokrasi öğretmeye devam ediyor)

    genç siviller ise sessiz... hatta işi sağlama almak için darbe sonrası tutuklanan üyeler dışında açıklama bile yapmadılar. işleri bitti, unutulmayı bekliyorlar. görüldüğü gibi gerçekler o kadar açık ve net ki yalana, iftiraya hatta imaya falan hiç gerek yok.

    (bkz: genç siviller'in zekeriya öz için yaptırdığı çiçek)

    https://www.sondakika.com/…tesekkur-cicegi-2627366/

    (bkz: sırrı abi bizi devrime götür)

    götüremedi

    baktıkça, bunları hatırladıkça ülkeyi kimler ne hale getirmiş görmek insanı gerçekten kahrediyor;

    (bkz: kozmik belgeler açıklansın suçlular yargılansın)

    http://www.sozcu.com.tr/…/sefer-gorev-emri-2253292/
  • taraf gazetesi ntv hakkında saçma sapan haberler yapıp ayar üstüne ayar alınca nasıl "yazık işte hata yapmışlar, eheh..." mantığı ile olay geçiştirilmeye çalışıldı ise, bu körpe arkadaşların yaptığı densizlik de aynı mantıkla bir an önce gündemden düşürülmeye çalışılacaktır.

    milliyetçi, ulusalcı ve sair taifeyi cenazelerde propaganda yapmakla suçlayan kesime bakın hele... yakılarak katledilen bir kızcağızın cenazesinde yapılan propagandaya, bu propagandanın ederinin kaç kuruş olduğuna bakın hele...

    ben size sivil olamazsınız demedim...
  • sayelerinde insanlarin baro nedir? kimlerin hakkini korur? ne tip bir meslek orgutudur? gibi konularindaki yanlis bilgilerini ogrenebildim.

    1- baro savcilari atamaz (su entaride yazilanlar yanlis bilgi iceriyor (bkz: #17308752))
    2- baro hakimlerin ve savcilarin hakkini korumaz
    3- baro avukatlardan olusur ve onlarin hakkini korur
    4- her sehirde baro olur ve secimle yonetim kurullari secilir (baroya uye avukatlar oy kullanir)
    5- avukatlarin buyuk bir cogunlugu serbest calisir ve devlet memuru degillerdir (devlet kurumlarinin avukatlari haric)
    6- baro'nun yasal olarak taksiciler odasindan bir farki yoktur. taksiciler odasina uye soforlerde taksim'de bir protesto gosterisinde bulunabilirler (ornegin korsan taksileri engelleyemedikleri icin polis teskilatini dolayli yoldan icisleri bakanini)
    7- insanlarin daha onceki insan haklari ihlalleri konularinda taksim'de yuruyus yapmamis olmalari o konularda memnun olduklarini gostermez. protesto'nun tek yolu istiklal caddesinde yuruyus yapmak degildir
    8- 8 yildir iktidari elinde bulundurupta anayasayi degistirmeyen, kenan evren'i yargilamayan, ilker basbug'u gorevden almayan, cemil cicek ve abdulkadir aksu'yu halen kabinede tutan (veya parti mkyk uyesi olarak), internet sansurlerini uygulayan, yok'u kaldirmayan, universitelere rektor secme hakkini bile vermeyen, basin'i vergi cezalariyla susturmaya calisan, cemaatlere uye olmayan vatandaslari devletin yuksek kadrolarina atama yapmayan, her gecen gun tek adam iktidarini pekistirip demokrasiye hice sayan akp iktidarina elestiri getirmeyip de yasadisi/yasal telefon dinlemelere karsi yuruyus yapan baro mensuplarini darbecilikle suclamak oksimorondur.
  • istanbul barosu'na kafayı takan fakat sabık süper yetkili savcı zekeriya öz'e çiçek gönderen, kpss ve ygs skandallarında bırakın ses çıkarmayı olayı sulandırmayı görev bilen, iktidara değil muhalefete muhalefet eden ve bir de bununla övünen sarı "sivil toplum" kuruluşu. yalakalık kavramının güzide örneklerinden.

    yıllar sonra entry oylaninca gelen edit: aq fetöcüleri diyip geçilmesi gereken dünün genç, şimdinin kart maklubeleri.
  • daha bir kaç hafta önce kendilerini eleştiren bir yazı yazmıştım. zamanında yaptıklarına sempati duyduğumdan, lakin son zamanlarda sıvamaya başladıklarından bahsetmiştim.

    lakin bugün yaptıkları kabul edilebilir gibi değil. beyefendiler serap eser 'in cenazesine ceylan önkol adıyla bir çelenk yollamışlar.

    ölüye saygısızlık, çocuklar üzerinden siyaset yapma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik...

    genç siviller benim için bitmiştir. bundan sonra kendilerine saygı duymam mümkün değil.

    düzenleme: ilgili eylem için; http://www.gencsiviller.net/haber.php?haber_id=221
  • iyi ki tkp ve ödp'liler gibi "böğürmüyorlar".
    yoksa ne cumhurbaşkanı abdullah gül'ün yanına conversleriyle gidebilir,
    ne hillary clinton ile aynı kareden pozlar verebilir.
    ne akp milletvekili adaylarından olabilir,
    ne akp'li vekillerin seçim çalışmalarına destek atabilir,
    ne de kapısında bebek katledilen bir toplantıya katılabilirlerdi.

    bunları yapmak erdem, reddetmek böğürmekse, erdem denilen şeyin içine "böğürerek" sıçmayı fazilet bilirim.
  • türkiye'de demokrat olarak görülmenin tek yolunun askeri eleştirmek olduğunu çok iyi bilen arkadaşların oluşturduğu bir topluluk. asker üniforması dışında kalan polis üniformasına veya siyasi bir üniforma olan türbana en ufak bir eleştiri getirmeyerek gerçek amaçlarını çok belli etmekteler. "ne darbe, ne akp" diye slogan atan milyonları darbe destekçisi olarak görüp, "ne darbe, ne darbe" diyerek kime hizmet ettiklerini de açıkça göstermekteler. acemilikleri nedeniyle gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır..
  • cumhurbaşkanlığı ile ilgili açıklamalarında siz-biz ayrımı yaparak ne kadar demokratik, ne kadar eşitlikçi olduklarını göstermişlerdir. “biz 7 yıl sezer’e katlandık, siz de 7 yıl abdullah gül’e katlanın.” cümlesiyle demokrasiden ne anladıklarını belli etmişlerdir..
    ayrıca "abdullah gül aday olmazsa kargaşa çıkar diyemiyoruz, çünkü emrimizde gazetelerimiz, televizyonlarımız yok.
    abdullah gül aday olamazsa kriz çıkar diyemiyoruz, çünkü devletin en kudretli mevkilerinde adamlarımız yok." kısmına ise neremle güleceğimi şaşırdım. neredeyse bütün medya elinizde, devletin en önemli yerlerinde hep sizin adamlarınız var.. göz göre göre böyle yalan söylenir mi?

    keşke gerçekten türkiye'de genç siviller diye bir oluşum olsa.. aynı şekilde verilen muhtıralardan, askerin müdahalelerinden rahatsız olsalar.. genelkurmaydan yapılan açıklamaları aynı kararlılıkla eleştirseler.. ama öbür taraftan da başbakanın köylüye söylediği sözleri eleştirebilseler, akpli adayların "ahmet necdet sezer teröristleri affediyor" diyerek cumhurbaşkanımızı meydanlarda binlerce kişiye yuhalatmalarını da eleştirebilseler.. ya da dokunulmazlık denen şeyin hala kaldırılmamış olmasını eleştirebilseler.. her gün şehit vermemiz ile ilgili bir açıklama yapabilseler.. yani gerçekten tarafsız, olaylara siz-biz gözüyle bakmayan, iki tarafında yanlışlarını korkusuzca dile getirebilen bir sivil toplum örgütü olsa.. her konuda yorum yapan askerleri de, din istismarı, din sömürüsü yapanları da aynı kararlılıkla eleştirebilse..
  • hiç kimsenin algısına izanına laf etmeden çok basit bir dille son eylemlerini tanımlamak isterim: "ayıp"

    çocukları kullanmanın inceliği zerafeti olmaz genç arkadaşlar. ayıbınız serap'a ve ceylan'adır. sessizliklerinden nemalanmayın.
hesabın var mı? giriş yap