galip
-
-
allah, nefse galip gelmek zorunda. bunu yapabilmek için de imtihan eder, kahreder, kabz eder, sıkıntılar, üzüntüler ve acılar verir. bunların hepsi bizim nefsimiz yüzündendir. ama insan bir kez allah'ı nefsine galip getirince neyin ne olduğunu anlar ve işte o zaman imanın tadı başlar.
-
galip, galebe, galebe çalmak, galiba sözcükleriyle kalabalık akraba. (bkz: kalabalık/@ibisile)
"mağlup ve mutluyuzdur, çünkü kendimizi mağlup değil, galip zannederiz." marcel proust - le temps retrouve
"nostalghia'da benim bütün meselem, görünüşte savaşçı olmayan ama benim için bu hayatın yegane galibi olan 'zayıf' insan konusunu sürdürmekti. stalker kendi kendisiyle konuşmasında, zayıflığı biricik doğru değer ve hayattaki tek umut olarak savunur. faydacı gerçekliğe uyum sağlayamayanlar her zaman hoşuma gitmiştir. ivan'ı saymazsak filmlerimde kahramanlar yoktur." andrey tarkovski - mühürlenmiş zaman -
son zamanlarda inatla ve sinir zıplatıcı şekilde tamamlanmamış bir müsabakada önde olan takımı yahut sporcuyu nitelemek için kullanılan sıfat. galibiyet ve mağlubiyet kavramlarının bir sonuç içerdiğinden tamamen bihaber şekilde. acun ılıcalının favori repliklerinden.
-
bir tesadüf mü bilemiyorum ama genellikle uzun yıllar sonra doğan tek çocuğa verilir bu isim.
-
yenik olmayan.
-
dokuzuncu nesil çaylak.
-
dokuzuncu nesil sabirtasi yazar, hoşgelmiştir.
-
''muzaffer olduğu zaman, kendini de yenen iki kere galip demektir.''
(bkz: publilius syrus)
zafer kazanınca, onun sarhoşluğuna kapılıp saçmalamayanlara selam olsun. -
siyah paketli çayı oldukça güzel marka.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap