• sol frame'de görünce öldü sandım.
    öncelikle semtin ilk sakinleri öğretmen falan değildi. nereden çıkıyor bunlar yav.

    burası müslümlerden çok önce bir rum köyüydü (basınköy'den sonra bahsederiz, o bambaşka bi hikaye). bu sebeple şenlikköy'de rum ortodoks kilisesi yıkıntılarını da bölgede bulabilirsiniz. tabii yeni gelenler yemediyse...

    aynı zamanda osmanlı döneminde de osmanlı padişahları buraya avlanmaya geliyorlarmış. hatta florya caddesinde osmanlı'dan kalma bir av köşkü hala duruyor ama bok gibi restore etmişler töbe estağfirllah.
    1917 bolşevik devrimiyle beraber beyaz ruslar akın akın yeşilköy ve florya'ya kaçıyorlar. hem havası, hem güneş ve denizi itibariyle buraya yerleşiyorlar. florya denizinin -evet marmaradır efenim- iyileştirici olduğuna inanıyorlar.

    1930'lar itibariyle de, sayfiye yeri olarak o dönemin varlıklı aileleri yazlık evler inşa ediyorlar. yani florya bu köklü ailelerin esas ikametleri değil, sayfiye yeri olarak yazlık yerleşimi olarak görülüyor o dönem.
    1980'lerde de özal sonrası bambaşka bir çehreye bürünüyor. tüm yeni zenginler hafiften florya'ya doluşuyor. sayfiye görüntüsü de kaybolmaya başlıyor. zaten istanbul genişledikçe florya ve yeşilköy de şehrin merkezine yakın sayılmaya başlanıyor.
    şimdinin zenginleri ise akp'liler olduğu için şimdiki ikamet edenlerin bir kısmı akp'li. iktidar değiştiği an, ne yöneyse oraya çekilen bir semt oldu.
    genelde kara para ve ne idüğü belirsiz işlerle iştigal eden, zillerde isimlerin olmadığı ve sokaklarında çok ilginç arabaların olduğu bir semt haline geldi.
    basınköy ise bambaşka bir dava.
  • insani farkli bir ruh haline buruyebilen semt. sessiz, sakin, huzurlu. istanbul gibi degil pek. bi de cidden cok saglam arabalar var lan burda, hepiniz mi zenginsiniz birader...
  • bir tanıdığımın ''eskiden buralarda zenginler otururdu, şimdi parası olanlar oturuyor'' diyerek bahsettiği semt. florya caddesi kenarına bir sandalye atıp on dakika oturup gelene geçene baktığınızda, paranın nasıl ''ayağa düştüğü''nü net olarak görürsünüz. artık ''elit'' diye bir kavramın kalmadığına emin olursunuz.
  • iki entry önce, florya merkezdeki yoğun polis popülasyonu merak edilip sorulmuş. cevap gelmemiş. geç de olsa cevaplayayım. av köşkü isimli cafe nargile mekanının valeleri 50 metre ilerdeki bir kuaförün önüne sürekli müşteri araçlarını çeker. kuaför ''yapmayın etmeyin benim müşterilerime park yeri bırakmıyorsunuz'' der ama dinletemez. araç çekilmeye devam eder kuaför önüne. en sonunda kuaför dellenir haklı olarak ve atarlanır. av köşkü elemanları patronları kim varsa artık keleş meleş top tüfek kuşanıp basarlar kuaförü. akabinde civar semtlerin ekipleri olay yerine gelir. çatışma çıkmaz ama sağlam arbede olur. işin ilginci av köşkü cafe ve kuaför arası mesafe elli metredir ve aradaki tek bina şenlikköy polis karakoludur.
  • sokak basina 5 lamborghini 10 maserati 20 porsche 40 bmw dusen semt. soho chelsea halt etmis yaninda.
  • artık taksime dolmuş kalkmaktadır bu güzel semtimizden. sevgili yeşilköy üzerinden taksime gitmek zorunda kalan floryalılar ve onların yakınları, bu dolmuş hattını yaşatalım. işimiz olmasa bile haftada bir iki kere bu dolmuşa binip taksime gidelim. hepinizi çok seviyorum, hadi göriyim sizi! *
  • bu akşam 50 dakika boyunca bir tane boş taksi bulamayıp götümün donduğu semt. 20 senedir burada oturuyorum, her geçen gün biraz daha bok çukuruna benziyor. aqua florya'yı açanın, her haftasonu arabasıyla florya'ya gelenin, nargile kafelerinin, oto galerilerinin, bankalarının amına koyayım.
  • arapların ve akp zenginlerinin mahvettiği floryamızın cenaze namazını kılalı çok oldu, şimdilerde sahile inmek bile insanın içinden geçmiyor. aqua florya denilen bir bok çuvalı yaptılar, önünde her dakika bir vito duruyor, içinden 10 kişilik arap aile iniyor. benim küçüklüğüm küçükçekmece-bakırköy tren hattı üzerinde geçti ama ne yazık ki bu gördüklerim beni çok üzüyor.
    yeşilköy şu an florya’ya göre daha iyi durumda ama onun da sahili sıkıntı, ilkbahar ve yaz aylarında mangalcılar sarıyor etrafı, moda sahili ile yarışabilecek güzellikte bir yer ama ne yazık ki kimse önlem almıyor.
    yoksa yeşilliklerine 2 sandalye atıp, biranı yudumlamak bana göre moda sahilinde aldığım keyiften çok daha büyük bir keyif.
  • trilyonluk evde oturuyorsun arabanı park edecek yer yok; öyle bir yer. tek şerit, daracık yollar sokaklar.
  • tespih, nargile, bmw, mafya tipli ergen.

    (bkz: serbest çağrışım)*
hesabın var mı? giriş yap