• su aksan meselesini biraz acalim gencler:

    murray: he may be dead.
    dave: he maybe did what?
    murray: he may be dead.
    dave: i know, but what did he maybe do?
    murray: he may be dead.
    dave: yeah, maybe he did, maybe he didn't. what did he maybe do?
    bret: no, he may be dead.
    dave: are you guys fucking with me?
  • murray'in ofisinde asılı duran (ve bölüm bölüm değişen) yeni zelanda posterlerinin altlarında yazan sloganlar sırasıyla şöyledir:

    * new zealand it’s not part of australia
    * new zealand - don’t expect too much and you will love it!
    * new zealand, bring your mum
    * new zealand, better than old zealand
    * new zealand…rocks!!!
    * new zealand why not?
    * new zealand, only 18 hours from new york
    * woolcome to new zealand
    * new zealand: ewe should come
    * new zealand like scotland but further
    * new zealand like lord of the rings
    * new zealand cool!
    * new zealand worth a go
    * new zealand down underer
  • myspace sitelerinde kendilerinden "yeni zellanda'da o kadar popüleriz ki, yeni zellandalıların çoğu sırf alternatif görünmek için bizi tanımadıklarını iddia eder" şeklinde bahseden grup, komikler mi ne?
  • -we no longer say yes, instead we say affirmative
    +yes, affirmative!

    soundtacki indirilesi, bol bol dinlenip, sarkilarin gectigi sahneler hatirlanip gulunesi, filmi bi an önce çıkması gereken dizidir.

    bunu seven bunu da sevdi : the boat that rocked
  • 10 kere aday olup da hiç emmy alamayarak, emmy'nin ne kadar dandik bi ödül olduğunun gösteren şahane komikli dizi.

    there ain't no party like my nana's tea party!
  • bu dizi espri anlayışımı tepetaklak etti resmen. ilk başlarında tuhaf geliyor, 'bu ne yahu, nasıl da saçma' deniliyor, fakat birden o kadar sevimli oluveriyor ki, jenerikten itibaren gülmeye başlıyorsunuz. bazen keşke etrafımdakiler izlemiş olsa da, diyalogları hatırlamaya çalışıp gülebilsek diyorum. çok güzel dizi, çoook.
  • parçalarından bir demet, şu sevimli kasetçalardan dinlenebilir:

    http://flightoftheconchords.co.nz/audio-player.php
  • troll müziği diye bir şey varsa bu adamlar çıkarmış olabilir. sonra da the lonely island ve ylvis bu yoldan devam etmiştir.
  • herkese hitap etmeyen absürt komedi dizisi. coffee cup sahnesine gülmüyorsanız izlemeyin. eski kız arkadaşıma bu sahneyi izlettiğimde ben yanında kıs kıs gülerken zerre gülmeyip sonunda "ne bu?" demişti. o sahne bildiğin absürt komedi seviyor musun sevmiyor musun ayracıdır.

    bu diziyi benim gibi beğendiyseniz şunları da beğenirsiniz:
    black books
    the office
    the it crowd
    arrested development
    community
  • hayatımda izlediğim en boş ve en gereksiz şey. bu yüzden izlerken kahkaha atmaktan nefessiz kalabiliyorum. anlatılan şey o kadar boş ki, kafamda curb your enthusiasm'da bile ele avuca gelir bir şeyler bulabiliyorum diye bir düşünce oluşuyor ister istemez.

    özellikle ikinci sezonu gereksiz komik. gerçekten 'gereksiz' komik. ulan bar programına bir gitarist gitarsız çıkar mı yahu?.. hadi çıktın, 'fark etmeyeceklerdir' der mi anasını satayım?..

    neden güldüğümü açıklayamadığım için diziyi kimseye önermiyorum. ama çok komik yahu...

    zorunlu edit: hbo çıkışlı olduğunu söylememe gerek var mı? peki.
hesabın var mı? giriş yap