• (bkz: respect)
    hayatıma son 3 ayda giren, evvelinde kol ,bacak,omuz ağrısı, naz ıvır zıvır çeken, sadece sporcularda işe yarayan, yürüyen banka olarak gördüğüm( ki bu düşüncem için binlerce kez özür dilerim) bir meslek grubuyken, annemin hastalığı ile birlikte 3 tane mükemmel insanın çabasını gördükten sonra sonsuz saygı duyduğum bir meslek.
    annemin hastalığı ile birlikte, 8 yaşında cerebral palsy hastasını tanıdım. yanlış iğne sonucu bacaklarında his ve yürümeyi yitiren 12 yaşında bir yavru tanıdım ve onların bir adım attığında gözlerinden yaşlar döken fizyoterapistleri tanıdım. maddi durumu elvermediği için tedavisine devam edemeyen hastasına hiç bir maddi destek almadan yardım eden o mükemmel insanı tanıdım. hemipleji hastası olan annemin ilk adımı attığında çığlık çığlığa bağıran ve ağlayan bana sarılıp benimle ağlayan kalbi boyundan büyük o insanları tanıdım.
    iyi ki varsınız güzel insanlar
  • defe koyulup çalınan meslek grubudur. 50 yıl boyunca yasası olmadan binlerce mezun vermiş, doçentler profesörler yetiştirmiş meslek erbabıdır.

    ne yazık ki türkiye'de saçma sapan bir uygulama olarak sadece ftr doktorlarının çizmiş olduğu tedavi programını uygulayabilen insandır.

    e tabi canım bir ftr hekimi 6 yıl tıp okuyor bilmemkaç yıl uzmanlık yapıyor tabi ki tanıyı o koyacak tedavi programını o çizecek?

    şimdiii bak sözlük... ftr hekimleri hastasını 5 dakika görmeden "sende bla bla var yazıyorum 15 seans ftr" deyip sana o kağıdı uzattığında karşında fizyoterapist buluyorsun. doktorun sana muhteşem sesiyle "geçer geçer, bişey kalmaz" diyor ve fizyoterapist sana sözde uygun tedavi programını uyguluyor ya sen de gidip doktora "e dohtur beyim benim romadizma geçmedi" diyorsun. o çok sevgili ftr hekimi diyor ki "ne geçmedi mi o zaman bi de ortopediye görün"

    eh böyle saçmasapan bir tıp branşını sırf insanlara tanı koyup ilaç yazmak için teşekkül edersen o fizik tedaviyi yapmak için de bir enayi bulman gerekecek. işte o enayi fizyoterapisttir beyim. hastanın her yükünü fizyoterapist çeker her zaman hastanın yanındadır. bildiği kadarıyla uğraşır ve hastanın derdine derman olmaya çalışır. sonuç?

    sonuç şudur ki; bi takım densizler çıkıp "ya bu fzt'ler de çok oluyo ama keselim lan şunların önünü" der. neyse daha yazardım ama şimdi uçurulmaktan korkuyorum...
  • ingiltere de kendini doktor zannedenlerine(!) imza hakkı verilmiş olan meslek grubu. ama bizim insanımız kendinizi doktor sanmayın diyerek müthiş tespitler de bulunmuş, sağlık sisteminin kitabını yazmıştır.

    elbet bu meslek bu ülkede de hakkını alacak elbet kendinizi doktor sanmayın diyenler de fizyoterapistlere ihtiyaç duyacaktır. belki o zaman değerini anlayacaktır bu meslek grubunun...
  • bunun güler yüzlü ve sempatik olanı çok korkunç oluyor lan. soğukkanlı katil gibi. bir yandan suratıma gülüyor bir yandan ayağımı götüme sokmaya uğraşıyor, ben de o arada acıdan itiyorum bunu ayağımla; öyle garip bi ortam. neymiş topuğumuzu kalçamıza değdirecekmişiz. de get.
  • 10 doktor kardeşiniz olacağına 1 tane fizyoterapist arkadaşınız olsun demişler.

    en azından ben öyle diyorum. yok thai, vay efendim mutlu/mutsuz, saçma sapan işler...
    işini bilen fizyocu takla attırır adama.
    yeniden doğarsınız.

    lakin kalkıp da eşinizi fizyocu seçmeyin, eve iş getirmiyorum der; kalırsınız ortada.
  • bundan sonra sonuna kadar savunacağım mesleğin sahipleri.

    doktor bir daha yürüyemez dedi, kalan ömründe yatalak kalacak dedi babam için. salı günü bir fizyoterapist bulduk. dünyalar iyisi, babama hem moral veriyor hem şakalaşıyor hem de babam yeter bugünlük dese de onu dinlemeyip işine devam ediyor. evde kısıtlı ortamda nasıl fizyoterapi olabilir ki diye düşünürdüm.

    bugün daha 2.seans olmasına rağmen babamı walker denen yürüteçle ayağa kaldırmış ve 4-5 adım olsa da yürütmüş bizi sevince boğmuştur.

    giderken söylediği ise şu idi, yapılan işleme göre değişir başka bir tedavi ile 1 ay ayağa kalkamaz süreç uzadıkça uzardı, bu uygulamamızla bugün bu gücü buldu bacakları dedi.

    doktordur değildir umrumda değil, doktor fizik tedavi aldırmayın bir daha kalkamayacak dedi ve ben bugün tam tersinin olabileceği olasılığını gördüm.

    evet eve geliş seanslarının ücretleri hayli yüksek ama yaptıklarını gördükten sonra bu alın terine az bile dedik.
  • ülkemizde kıymeti bilinmeyen bir meslektir.

    türkiye'de 50 yılı aşkın süredir varolmasına rağmen halen daha kanunu olmadığı için suistimal edilen mesleklerin başında gelir.

    bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı doktordan daha fazla şey bildiği halde çalıştıkları alanda -ftr hekimi olmadan çalışamazlar- kanunu yer aldığı için kendilerinden ziyade hastaların mağdur olacağı bir durumun içindedirler.

    bunlara rağmen eğer işini severek yapan biriyse, bir kişinin bile kendisi sayesinde yürüdüğünü ya da elini tekrar kullanabildiğini görmek bile yeterlidir.

    bir fizyoterapist atasözü: hekimler hayat kurtarır, biz o hayata anlam katarız.
  • okuyup mesleği eline almak için geçen süresi 4 sene, kanunun çıkmasını beklemesi 40 sene. kanunun meclisten geçme süresi de 4 saniyedir. ama yaşanılan mutluluk paha biçilemez.
  • norolojik ve ortopedik rehabilitasyon uygularken alni degil kici terleyen insanlara verilen ad
  • daha öğrenciyken yakınlarında kim varsa ev arkadaşı-aile bireyleri-evcil hayvanları bilimum kimseleri ders pratiği yapmak üzere kullanmaktan çekinmeyen meslek aday grubudur.
hesabın var mı? giriş yap