• fitter happier
    more productive
    comfortable*
    not drinking too much*
    regular exercise at the gym (3 days a week)
    getting on better with your associate employee contemporaries
    at ease
    eating well (no more microwave dinners and saturated fats)
    a patient better driver*
    a safer car (baby smiling in back seat)*
    sleeping well (no bad dreams)
    no paranoia
    careful to all animals (never washing spiders down the plughole)
    keep in contact with old friends (enjoy a drink now and then)
    will frequently check credit at (moral) bank (hole in wall)
    favours for favours
    fond but not in love
    charity standing orders
    on sundays ring road supermarket
    (no killing moths or putting boiling water on the ants)
    car wash (also on sundays)
    no longer afraid of the dark
    or midday shadows
    nothing so ridiculously teenage and desperate
    nothing so childish
    at a better pace
    slower and more calculated
    no chance of escape
    now self-employed
    concerned (but powerless)
    an empowered and informed member of society (pragmatism not idealism)
    will not cry in public
    less chance of illness
    tires that grip in the wet (shot of baby strapped in back seat)
    a good memory
    still cries at a good film
    still kisses with saliva
    no longer empty and frantic
    like a cat
    tied to a stick
    that's driven into
    frozen winter shit (the ability to laugh at weakness)
    calm
    fitter, healthier and more productive
    a pig
    in a cage
    on antibiotics

    bence 90lar'da yazılmış en içli/düşündürücü şarkıdır.
  • albümdeki * en korkunç parça * budur. postmodern zamanların, postmodern boktan hayatını anlatır. düzenli bir aile yaşamın, mutlu mesut çocukların, işin, araban, spor salonuna gidecek paran varsa az iç, sosyal çevre yap ve mutlu ol.

    aslında yukardaki açıklamayı salla gitsin.
    meali şudur: kıçını yırt para kazan, sonra git o paraları psikiyatristlere harca bak gör nasıl iyi oluyorsun. *
  • "daha zinde, daha mutlu"

    dağlara taşlara ayar veren fazla anlamlı bir radiohead parçasıdır kendisi. uygarlığın gelişiminin, daha sağlıklı, daha zinde, daha karakterli, daha başarılı, daha sağlıklı ve adapte olma yeteneği yüksek bireylerin elinde yükseleceğini öngören bir sistemin varlığından ve bu varlığın, kodlardan ve şifrelerden sıyrılmış anlamlı iletişimleri, toplumsal statü ciddiye alınmadan da yaşanabilecek dostluk ve aşkları henüz doğmadan öldürdüğünden bahseder.

    kusursuz, köklerine tam olarak bağlı, kendisini "insan" eyleyen imgelerinden kopmadan ekonomik ve sosyal anlamda "başarılı", yüzünü dünyanın görünen (aslında kendisi için görünür kılınmış) nimetlerine dönmüş halde devinip duran, alabildiğine yapay ve sentetik bir yaşam döngüsü içinde, zayıflık, kalıcı bir "loser"lık statüsüne mıhlandırıcı olduğu sürekli belletilen maneviyatı inkar ve bireysel evrenden def ettirici bir algı mekanizmasını dayatan ve örgütleyen bir bireysellik algısını dayatışın deşifre edilişidir bu şarkı.

    antibiyotikle ayakta kalınız, spor yapınız ki bedeninize saygı duyduğunuzu anlayalım. sakın hayal kurmayın; dokunduğunuz dünya gereçektir. günlük yaşamın çepeçevre sardığı iletişim karakteristiğinin dışına çıkmayın sakın; dışlanırsınız tarafımızdan. bedeninize iyi bakın ki, güzel vücutlu kadınlar ve erkeklerle yatabilesiniz. sakın ha sakın, uyuşturucu da kullanmayın, cıs.

    gözün sevem radiohead.
  • daha uyumlu, daha mutlu

    daha üretken
    rahat
    içkiyi fazla kaçırmıyor
    spor salonunda düzenli egzersizler (haftada 3 gün)
    şu anki iş arkadaşlarıyla ilişkilerini geliştiriyor
    huzurlu
    iyi besleniyor (mikrodalga yemeklerine ve doymuş yağlara son)
    daha iyi ve sakin bir sürücü
    daha güvenli bir araba (arka koltukta gülümseyen bir bebek)
    iyi uyuyor (kabuslara son)
    paranoyalara son
    tüm hayvanlara karşı dikkatli (artık örümcekleri ıslatıp küvet deliğinde boğmuyor)
    eski dostlarıyla bağını koruyor (sıklıkla birlikte içmeye gidiyor)
    (dürüst) bankasındaki kredisini sıkça kontrol edecek (duvardaki delik)
    kendisini kayıranı kayırıyor
    hoşlanıyor ama aşık değil
    yardım kuruluşlarına düzenli yardım yapıyor
    pazarları çevre yolundan doğru süpermarkete
    (güveleri öldürmeye ve karıncaların üzerine su dökmeye son)
    (yine pazarları) arabasını yıkıyor
    karanlıktan korkmuyor artık
    artık aptal bir yeniyetme değil umutsuz değil
    asla o kadar çocuksu değil
    yere daha sağlam basıyor
    yavaşça ve daha hesaplı
    kaçma şansı yok
    artık kendi işine sahip
    kaygılı (ancak güçsüz)
    toplumun yetkin & bilgili bir üyesi (idealizm değil pragmatizm)
    topluluk içinde ağlamayacak
    hasta olma olasılığı daha az
    buluttan nem kapıyor (arka koltukta kemeri bagli bir bebek -goruntusu- var)
    iyi bir hafızası var
    güzel bir filmde ağlayabiliyor hala
    hala salya sümük öpüşebiliyor
    boş kafalı ve esrik değil artık
    lanet olası kışın o dondurucu soğuğunda
    sopaya bağlanmış
    bir kedi gibi (zaaflarına gülebilme yeteneği)
    sakin
    daha uyumlu, daha sağlıklı ve daha üretken
    antibiyotik verilip
    kafese kapatılmış
    bir domuz gibi

    burda da şarkının official olmayan güzel bi klibi var. afiyetle.

    http://www.youtube.com/…8eoukrwq-ec&feature=related
  • farkinda olmadan kafamiza 'mutlu yasam budur kardesim; mutluyum demek istiyosan aha bunlari yapacaksin; hedeflerin bunlar bunlar bunlar olacak; hepiniz ayni olacaksiniz' seklinde kaktirilmis olan mutluluk resmine feci sekilde gonderme yapan ustun sarki*.
    ilk dinledigimde benim kafamda sekillenmis olan mutlu insan resmiyle cok fena ortusmus oldugunu gorup* kendimi bir koyun olarak hissetmeme sebep olmustu . ama sonra gonderme yapilan seyin siralanan maddeler degil de koyun mantigi oldugunu dusunup rahatlattim kendimi. tek dikkat edilmesi gereken kendi mutluluk resmini cizmek/cizmeye calismaktir kanimca. yoksa tabii ki tukuruk dolu opucuklerim olacak, tabii ki ailem olursa guvenli bir araba alacagim* *
  • thom yorke'un "the computer was the most emotional voice i have ever heard, at the time." dedigi sarki.
  • tam da monotonlaştığını düşündüğüm hayatımın bu bölümünde, nedense yüzüme tokat gibi çarpmış bir şarkıdır bu, özellikle de kaç zamandan sonra yeniden dinleyince. içinde bulunduğum cam fanusun bana yaptığı bütün dayatmaları barındırıyor sözlerinde. kırılgan olmaktan, robot olmamaktan mutluyum. bütün dünya bunu böyle bilsin.
  • konuşan şey machintosh 'un simpletext uygulamasıdır. thom yorke şarkı hakkında "yazdığım en üzücü şeydir" demiştir. şarkıda bu robot yazılım, 90'lı yıllarda baş göstermiş olan (ve hala devam eden) "haftada 3 kez gym'e gitmek", "iyi beslenmek", "sosyal olmak", "işe gidip gelmek" gibi konularda üretilen kişisel gelişim sloganlarını checklist olarak sıralayarak okur. (grup ok computer'in açılışını bu şarkıyla yapmak istemiş fakat reddedilmiştir.)

    eğer albümü baştan sona dinliyorsanız zaten hali hazırda bu şarkı sırasında bir açık kalp ameliyatının ortasında olduğunuz için daha fazla veya daha az etkilenmezsiniz. sadece albüm bittiğinde hala yaşamaya devam edip edemeyeceğinizi düşünüyorsunuzdur.
  • arkada stephen hawking in konuşmalarının samplelarının kullanıldığı bir radiohead şarkısı
  • bir sekilde choose life'a da benzer.
hesabın var mı? giriş yap