• iş bu savaş sırasın da türkiyenin ingiltereye koyduğu ambargo(ki kıbrıs savaşı sırasında ingilterenin türkiyeye uyguladığı ambargoya tepki babın da yapılmış bir hareketti) sayesin de arjantin türkiyeye vize uygulamamaktadır*.
  • iki ulke icin de onemsiz kabul edilebilecek bir kara parcasi icin 1000 kisinin öldugu bir savas cikmasinin sebebi iki hukumetin de ulke sorunlarini kamuoylarina unutturacak milliyetci galeyana ihtiyac duymasindan kaynaklaniyor gibi.

    thatcher'in neoliberal programiyla issizligin ingiltere'de tavan yaptigi, secim yaklasirken kamuoyu yoklamalarinda halk tarafindan onaylanma yuzdesinin %25'e geriledigi bir ortamda arjantin falkland'e bayrak dikince demirdokum laydi'mize gun dogmus, savasa baliklama dalmis idi. savasin yarattigi milliyetci galeyan gunluk meseleleri ortmeyi becermis, kisacik savas sonunda thatcher'in onaylanma orani %59'a cikmis.

    arjantin'de o sirada devriye gezmekte olan cunta da, demokratik taleplerin siddetli baski altinda tutulmasindan mutevellit olusan toplumsal tepkiyi bertaraf etmek icin arjantin'de cok tutan anti-emperyalist milliyetcilik kartini oyuna sokmus, ayni sekilde siyasi gunu kurtarmayi ummustu.

    ama herhalde bu savasin anlami uzerine edilen en guzel kelam borges'inkidir. usta falkland savaslarina "iki kelin tarak kavgasi" diyerek olayi bitirmisti.
  • bu savaş sırasında newsweek'in ingiltere için attığı manşeti ise şu olmuştur: the empire strikes back.
  • içeride ciddi bir krizle yüzyüze olan junta, halkı oyalamak için milliyetçi bir davaya ihtiyaç duymaktadır. bunun için de malvinas en iyi adaydır. zira arjantinli generaller birleşik krallık'ın bu uzak adalar için kılını kıpırdatmayacağından emindir. hatta bu nedenle adalara güneyde bulunan iyi donanımlı ve eğitimli kuvvetler yerine (onlar şili'yle ihtilaf konusu olan bir başka adayı korumaktadırlar), kuzeyin sıcak ve yoksul bölgelerinden toplanmış askerleri gönderirler. askerler hayatlarında hiç görmedikleri kadar soğuk bir yere, arjantinli'den çok ingiliz olan bir halkın arasına gönderilirler ve beklemeye koyulurlar.

    juntanın hesaba katmadığı, birleşik krallık'ta çılgın neo-liberal politikalar uygulamakta olan demir lady'nin de halkı oyalamaya ve milliyetçilik üzerinden destek devşirmeye aynı derecede ihtiyacı olduğudur. demir lady bu fırsatı kaçırmaz; hatırı sayılır bir kuvvetle adaları kuşatır. sayıları 12 bin civarındaki arjantinli üşümüş ve doğru dürüst beslenemeyen asker, 5000 civarında özel eğitimli britanya askerine direnemez ve göğüs göğüse süren çatışmalar neticesi adalar birleşik krallık'a geçer.

    el cezire'nin veterans: falkland belgeselinde gösterildiği üzere, arjantin'e geri dönen askerleri başka bir travma beklemektedir. askerler arjantinliler'e utanç verici bir mağlubiyeti hatırlatmaktadır. askeri rejim yıkıldıktan sonra da durum değişmez. aslında zorunlu askerlik hizmetlerini yapmakta olan bu askerler halk tarafından juntanın oyuncakları olarak görülüp dışlanırlar. sonuç, cephede ölen askerlerden daha fazlası yıllar içinde intihar eder. britanyalı askerler için de aynı şey söz konusudur. iki taraf askerinin de yaşadığı büyük travma, bu savaşın ne kadar anlamsız, ne kadar beyhude -diğer savaşlardan bile daha çok- bir savaş olduğunu sürekli hatırlatıyor.
  • ingilizlerin teknolojinin sayesinde ve bala göte kazandığı savaştır birazda.

    - çünkü arjantin donanması ve arjantin hava kuvvetlerinin elinde bulunan pek çok silah aslında şili ile yapıalcak savaşlar içindi. şili ile arjantinin arasında yıllardır süre gelen bir takım anlaşmazlıklar vardı. bunu şuna benzetebiliriz. türkiyenin yıllarca yunanistan ile savaşa hazırlanması fakat hiç hesapta yokken güney afrika cumhuriyeti ile savaşması gibi birşey. yani arjantin silahlı kuvvetlerinin kafalarında kurdukları ve yaşamayı düşündükleri doktrinlere çok ters olaylar yaşanıyordu.

    - arjantin silahlı kuvvetleri envanterlerini daha yeni yeni yeniliyordu. mirage 3 ve mirage 5'leri kullanan pilotların uçuş tecrübeleri o kadar fazla değildi çünkü daha miragelar envantere katılalı bir kaç yıl olmuştu. dahası uçakların yedek parçaları daha gelmemişti bile.

    - arjantin hava kuvvetlerinin eline gemilere saldırmak için özel üretilmiş uçaklar yoktu örneğin super etendart gibi. arjantin bunları satın almaya karar verdiğinde savaşa sadece 1.5 yıl kalmıştı. pilotlar apar topar eğitilmiş ve savaşa sürülmüştü.

    - arjantin ingiltere ile sürtüşmeye başlayınca avrupa ülkelerinin ve amerikanın ortak ambargosuna maruz kaldı.

    - ambargo sebebi ile arjantin fransadan uçaklar için gerekli parçaları ve mühimmatı elde edemedi. arjantinin elinde miragelarda kullanılan 30mm ve a - 4 skyhawklarda kullanılan 20mm lik topların mermilerini üretecek teknoloji ve fabrika yoktu. arjantin tamamı ile bu savaşı yürütmek için kendisine ambargo uygulayan ülkelere bağlıydı. arjantin bunun karşılığında benzer yada yedek parçalarını üreten israil gibi ülkelere başvurdu fakat silahlar yola çıkıpta gelene kadar savaş almış yürümüştü.

    - ingilizler teknolojik olarak arjantin ordusundan çok daha donanımlıydı. pilotlarının saatlerce uçuş tecrübeleri vardı. bu yüzden harrierların mirageları avlaması çok zor olmadı. harrierlar mirageları kendilerine yaklaştırmamak için büyük çaba harcadı çünkü miragelar bir çok açıdan harrierlardan daha üstündü. fakat arjantinli pilotlar ile ingiliz pilotlar karşılaştığında eğer bir iddia kuponu yapmamız gerekirse ingiliz pilotların oranı 1.30 arjantinlilerin 4.00 olurdu.

    - arjantin askerleri adayı işgal ettiğinde yığınak ve savunma yapacak yeteri lojistik desteği ana karadan alamamış dahası cunta tarafından iplenilmemişlerdir. çünkü cunta ingilizlerin küçük bir kara parçası için 14.000 - 15.000 km yol tepipde geleceğini düşünmüyordu.

    hms hermes ve mürettabatı ingiltereye dönüşlerinde kahramanlar gibi karşılanıyor...

    arjantinli askerler adayı işgal ettikten kısabir süre sonra bir markete girerek aileleri için kart postallar satın alıyorlar....

    arjantinli askerler savaşı gazetelerden takip ediyor.

    harrierlar ingiliz filosuna yaklaşmak üzere olan a - 4 skyhawklara saldırıyor.

    hms hermes ve mürettebatı savaştan bir kaç gün önce güvertede keyif çatıyor.

    arjantin hava kuvvetleri'nin başarılı atışları sayesinde isabet alan hms ardent batıyor...

    arjantin hava kuvvetleri'nin super etendartları exocet füzelerini düşmana doğru ateşliyor.

    arjantin hava kuvvetleri'nin mirage 5'leri ingiliz frikateynlerine ve lojistik destek gemilerine saldırıyor.
  • savaş sonrası ingiliz ve arjantinliler arasında düşmanlık haliyle üst seviyeye çıkmıştı. özellikle mağlubiyet sonrası, burunlarının dibindeki ufacık adaları binlerce kilometre uzaklıktan gelen ingilizlere kaptıran arjantinlilerde utanç ve öfke çok daha fazlaydı. netekim bir kaç sene sonra dünya kupasında ingiltere ve arjantin çeyrek finalde eşleşince tansiyon birden yeniden yükseldi. savaşta kaybettikleri yüzlerce askeri ve adaları geri getirmese de, bu maç tüm arjantin için intikam fırsatıydı. nihayetinde bir tanesi eliyle(hand of god) attığı gol olmak üzere maradona'nın iki golüyle, arjantin maçı kazanır ve turu atlar, sonrasında kupayı da kazanırlar. maradona, maçdan sonra "maçdan önce bu maçın savaşla bir ilgisi olmadığını söylesek de, pek çok askerimizi, küçük kuşlar gibi öldürdüklerini unutmadık. intikamımızı aldık" der.
  • bahsi geçen ada kraliçenin mülküdür. ama bu mülkü savunmak ingilterenin boynunun borcudur. kraliçe , başbakan thatcher ve genel kurmay başkanı toplanır ve savaş kararı alırlar genel kurmay başkanı zaten kraliçnin akrabasıdır. savunma bakanının dahi haberi olmaz. gemiler yola çıkar , saldırı başlar. arjantin savunma bakanı ingiltere savunma bakanını arar ne oldu savaş mı açtınız diye. ingiliz bakanın birşeyden haberi yoktur. olayı saatler sonra öğrenir. kaynak emin gürses

    sonraki yıllarda fransızların arjantine sattıkları füzelerin kodlarını ingilizlere verdiği ortaya çıktı. kaynak nihat genç

    olay hem ingiliz yönetim sisteminin özünü anlatması hem de birbirinin tarihi rakibi (düşmanı) olan iki ülkenin ne tür ortak çıkarlarda buluşabildiğini göstermesi açısından ilginçtir. zira ingiltere yenilseydi ki yeniliyordu fransanın da amerika yakınlarındaki misal guyana gibi sömürgeleri sorgulanır hale gelecekti.
  • 2 nisan 1982'de arjantin'in falkland ve güney georgia adalarını işgal etmesi ile başlayan savaş..
    altı hafta sürdü.. falkland adaları üzerindeki egemenlik sorunu 1964'de birleşmiş milletler'de "sömürge sorunları komisyonu"nun gündemine geldi. arjantinlilere göre, malvinas olarak bildikleri adalar arjantin'in bir parçasıydı. adaların güney amerika'ya coğrafi yakınlığı vardı..
    arjantin ispanya'nın halefi olduğunu ileri sürüyordu. ingiltere, adalar üzerindeki hükümranlığı arjantin'e devretmeli, yönetimi belirli bir anlaşmaya uygun olarak sürdürmeliydi. ingiltere ise adada yaşayan ingiliz asıllıların isteklerine aykırı olarak, böyle bir düzenlemeye gidemiyordu. ingiltere 1833'den beri adalar üzerinde "işgal ve yönetimi" sürdürdüğünü ve birleşmiş milletler antlaşması'nın 1. maddesine göre falklandlılara self determination ilkesinin uygulanması gerektiğini ileri sürüyordu. ingiltere'ye göre falkland adaları, arjantin'in yönetim ve denetimine geçerse sömürge durumu sona ermeyecek, tam tersine başlayacaktı.
    yıllarca süren müzakereler bir sonuç vermeyince arjantin falkland ve güney georgia adalarını işgal etti. ingiltere güney amerika'ya hemen bir görev kuvveti gönderdi. ingiltere, birleşmiş milletler ve "avrupa ekonomik topluluğu"'nda büyük diplomatik destek gördü; arjantin'e otomatik zorlama tedbirleri uygulandı..
    25-26 nisan 1982 tarihlerinde ingiliz birlikleri güney georgia adasını ele geçirince, falkland adalarındaki arjantin birlikleri komutanı teslim oldu. arjantin devlet başkanı galtieri'nin ayrılmasından sonra da ingiltere adalardan çekilme niyetinde olmadığını gösterince iki ülke arasındaki sorun kesin bir çözüme bağlanamadı.*
  • (bkz: falkland adalari)

    * phoenix, tomahawk ve cruise fuzelerinin denendigi ilk savastir
    * prens andrew, deniz subayi olarak bu savasta gorev almistir
    * arjantinli futbolcu ardiles, bu sirada ingilterede bir takimda futbol oynamaktadir.. olaylar gelisir..
  • aldığım bir latin amerika dersinde hoca çok güzel yorumlamıştı: arjantin darbecileri bu savaşla yarattıkları yıkımı unutturmaya çalıştılar, küçücük bir ada için ingiltere'nin kendilerine cephe alamayacağını düşündüler. oysa unuttukları kendileri gibi yıkıma yol açmış thatcher'ın tam da böyle bir savaş istediğiydi.
hesabın var mı? giriş yap