• en temel işlevi olan 'arkadaşın benimle aynı şehirde oturan bekar kız arkadaşlarını ara'manın yanısıra 'people who like ogün samast' (ogün samast'ı beğenenlerin fotoğrafları) gibi aramalarla bir anda onlarca insanla yüzleşme imkanı veriyor.

    hatta bu da yetmiyor books, music people who like ogün samast listen/read (ogün samast'ı beğenen/takip edenlerin okuduğu kitaplar, dinlediği müzkler), employers of people who like kenan evren (kenan evreni beğenenlerin çalıştığı işyerleri), sisters of women who are married and that follow married men (evli erkekleri takip eden kızkardeşlerin profil bilgileri), fathers of daughters who like money (parayı beğenen kız babaları) gibi abuk sabuk neye yaradığı, tam olarak kimden bahsettiği belli olmayan aramalara da yanıt veriyor.

    bu aramaları doğru şekilde kullanan mehdiliğini ilan eder, ona da inanacak bir milyon kişi bulabilirim onu da söyleyeyim.
  • bir izni "erişim" için vermekle "arama" için verme arasında kullanıcı açısından çok önemli bir fark var: keşfedilebilirlik. sıradan bir kullanıcının eskaza public paylaştığı bir bilgi ancak o kişinin feed'ini takip edenler tarafından dünyaya bir efor sarfedilerek yayılabilecekken, yani public paylaşımın herkese erişmesi koca bir sosyal karpuz taşıma seansı gerektirirken şimdi tüm bu bilgiler tüm dünyanın merceğinin altına bir anda ışınlanıverdi.

    o yüzden "onlar zaten public'ti" demek doğru değil. aynı şey mesela ekşi sözlük'te kullanıcıların entry'lerini silebilme imkanında da mevcut. denebilir ki "kardeşim zaten sen o entry'yi yazdığın anda herkes gördü isteyen kaydetti yayıldı o yüzden silmen artık manasız". halbuki teori ile pratik arasında koca bir olanaklar uçurumu var.
  • her seferinde şans verip verdiğime pişman oluyorum. ya bu kadar kazmatron şekilde, kullanıcı yok sayılarak tasarlanmış bir özellik olamaz. şimdi news feed'de yerini kaybettiğim ve paylaşmak istediğim bir linki arayayım dedim paylaşımdaki en ayrıştırıcı kelime olan "danimarka"yı yazdım ve enter'a bastım. bana danimarka sayfasını getirdi.

    sağol lan allahıma çok sağol. ben de "ya bi ülke vardı like edecek, şunun facebook sayfasını bulayım, çünkü ülke sayfaları çok önemli. like etmek lazım" diye düşünceler içerisindeydim. o kadar güzel denk geldi ki. gördüğüm bu incelik karşısında son 1 saattir duşun altında ağlıyorum şu anda.
  • "posts contain danimarka" araması bing'e yönlendiriyor. guru'yu bile yarı yolda bıraktı.
  • ayrımcılık yapmak, nefret suçu işlemek isteyenlere büyük kolaylık. örnekler:

    - people who work at "firma adı" who are "istenmeyen inanç"
    - people who work at "firma adı" who speak "istenmeyen etnik kökenin konuştuğu dil"
    - people who work at "firma adı" and like "rakip firma adı"
    - people who speak "sevilmeyen etnik azınlık dili" and live nearby
    - people who study at "okuduğum üniversite" who are "sevmediğim herhangi bir özellik"

    facebook çok hayatı mahvedecek durduk yere. sorunları illa ki çözülecek, hatta belki vazgeçilecek projeden ama o zaman pek çok insan çoktan ciddi zarara uğramış olacak.

    (bkz: run you fools)
  • denedim; fakat sonuç alamadım: http://i.imgur.com/jxg3f.png
  • özetle zuckerberg diyor ki, graph search ile bağcılar'da pink floyd dinleyen kamyon şoförlerini bul diye arama yapılabilecek.
  • eskiden vardı bu ya. çok net hatırlıyorum, belirli kriterlere göre arama yapabiliyorduk, fakat daha sonra kaldırdılar. herhalde privacy hede hödö diye kaldırdılar diye düşünmüştüm ki arkasından böyle devasa bi mevzu çıkıyormuş meğer.

    kulağa çok basit geliyor olabilir ama facebook için çok basit bir şeyin bile implementasyonu inanılmaz zor bir 'engineering challenge'i olsa gerek, zira adamlar inanılmaz büyük bir data seti üzerinde oturuyorlar. açıkçası programcı falan değilim ama facebook sayfasına girdiğimde veri trafiğini düşündüğümde hayretler içerisinde kalıyorum öylecene. hele ki güzel bi kız resmi getirdiyse o veri. ahey.
  • "bi otobis dolusu veriyi götümüze mi soksaydık" --zuck
  • acilen facebook'un bundan başka bir yenilik lanse etmesi lazım. öyle olmalı ki "graph search deneylerimizden sadece biriydi, cebimizde daha çok numara var aslında" mesajı versin. yoksa tek başına zerg üssüne yollanan siege tank gibi eriyecek. (nee, starcraft mı? yoo yoo!)
hesabın var mı? giriş yap