ezel

• --- spoiler ---
  
  bu mert harbi denyo. ulan ezel'in eve apar topar buyuk bir telas icinde gelmesi nasil dikkatini cekmez lan. tam dedim bu sefer ogrenecek abisinin yasadigini ama kucukken daha zeki olan mert denyosu gene algilayamadi bu telasin heyecanin sebebini.
  
  --- spoiler ---
• kardeşim izlemiyordu bu diziyi. bugün bizimle birlikte izlemek zorunda kaldı.
  
  kardeşim: " ezel dedikleri şu kadın mı?" (eyşan'ı gösteriyor)
  annem: "evet. hatta ramiz dayı dedikleri de şu bastonla yürüyen kadın." (ezel'in annesini gösteriyor)
  
  afdsfsdfsdf. manyak lan bunlar.
• son yayınlanan bölümüyle; ezel'in tefo'nun, cengiz'in ali'nin, ali'nin ramiz dayı'nın, ramiz dayı'nın serdar'ın, tefo'nun tüm mahallenin oğlu olduğundan şüphelendiğim dizi.
• --- spoiler ---
  
  dayı ömer'i kullanıyor onu anladık da niye ömer onu anlamadık.. amaçladığı sadece intikamsa gider süper bir plan kurar, herhangi bir adamı ezel yapar intikamını istediği şekilde alırdı.. ömer'in ve soygunun bir özelliği olmalı.. soyulanın dayının kumarhanesi olması fikri biraz basit sanki..
  
  ali dayının oğlu değil, serdar da dayının ayarı değil demek istiyorum ama diyemiyorum.. ters köşelere yatmaya alıştık çünkü.. dayı ezeli kullanıyor daha ne olsun.. ezel dayıya teşekkür ederken-etmeye çalışırken- dayının 'daha erken, sonunu bilmiyorsun' temalı cevabında kalbim sızladı..
  
  soygunu yaptıran dayı ise eğer, kendi yazdığı senaryoda piyonların kaderiyle oynayıp eğlenen biri olur ki pek olası değil fikrimce.. eğer öyle ise diziye soygunla alakalı ve dayının ayarında birinin girmesi lazım..
  
  --- spoiler ---
  
  görüntü ve ses show tv'de daha iyiydi ama yaygara koparacak kadar değil.. diziyi izle sadece niye bu kadar çok anlam yüklüyorsun?
  
  edit: üst pargraftaki yoruma kıl olanlar olmuş.. hatta sevdiğim kitaplardan alıntılar yapıp daldan dala atlayarak - türklük, yandaş medya, ayn rand, h.roark - kusmuş kendileri.. (tanıyor muyum bir yerden? canını mı yaktım bir zamanlar?) kendilerine önerim şudur ki;
  - kavramları iyice bir sindir, daha sonra bunların üzerinde yorum yap.. kusarmış gibi yazma, yazının bir bütünlüğü olsun..
  - yukarıda benim demek istediğim 'azına razı ol, sana sunulandan fazlasını isteme' değil, ' bir diziye bu kadar çok anlam yükleme' idi.. örnek verdiğin roark üzerinden anlatmak istersek eğer; roark herhangi bir fiction'a bu kadar bağlanıp ufak bir kalite düşüşünde ortalığı ayağa kaldırmazdı.. sevmediyse yeni halini izlemezdi diziyi, o kadar..
  - fikrini söylemek ile yaygara koparmak arasındaki farkı düşün öyle üzerinde yorum yap..
• --- spoiler ---
  
  herkes bu kadar ön plandayken cengiz'in bu kadar arka planda bırakılması beni korkutuyor.. o olmasın dayı'nın oğlu diye kıllanıyorum. sonuçta o kasette cengiz de var mı? var.
  
  --- spoiler ---
• şu ana kadar yarısını izledim son bölümün. yiğit özşener yine müthiş bi sahneye imza attı.
  
  --- spoiler 1x15 ---
  
  cengiz, eyşan ve can parkta:
  
  can:- baba ya tekme atıyolar ya oynarken..
  
  cengiz:- olsun, sen onlara uyma. sen topunu oyna, kazanacaksan bileğinin hakkıyla kazan. anlaştık mı?
  
  can:- anlaştık. sen öyle yapardın di mi?
  
  cengiz:- hıhı(iç çekerek), baban hep öyle yapardı.
  
  --- spoiler 1x15 ---
• serdar ın dayının ayarında olmadığını ve olamayacağını yayınlanan bu bölüm ile öğrenmiş olduğumuz dizidir.
  ayrıca dayının düşmanı olarak diziye şener şen dahil olsa biz de sadece salı günleri değil tüm hafta boyunca diziyi dilimizden düşürmesek.
  
  herkesin hemfikir olduğu konu ise atv nin ses ve renk ayarları. bu konuda ramiz dayıdan atv ye şüphesiz bi ayar gelecektir.
  dayının arkaplandan gelen sesi neredeyse eyşanın sesiyle aynı...
• tamam müthiş senaryo, harika dizi, süper oyunculuk vs. vs. bu başlıkta şu ana kadar yazılmış ne kadar övgü cümlesi varsa imzamı atarım altına da...
  
  durup büyük resme bakınca senaryonun bir yerindeki boşluk çok fena içimi kemiriyor. bununla ilgili birşey verildi, bir yere bağlandı da ben mi kaçırdım bilmiyorum. şimdi soygundan önce ali tamirhanede çalışıyordu, cengiz de boş gezenin boş kalfası burnu boktan çıkmayan serserinin tekiydi değil mi? e bunlar ömer'in yediği içtiği ayrı gitmeyen can dostlarıydı. yani ömer'in ailesi de böyle biliyor bunları. ulen bir allahın kulu neden bu adamların nasıl olup da sonradan alıp başlarını yürümelerini sorgulamıyor, nerden bu yoğurdun bolluğu demiyor? oteller, arabalar, saray gibi evler. bunlar soygundan, ömer hapse girdikten sonra peydah oluyor. tamam meliha teyze hissi olarak içten içe kıl bunlara. var bir bit yeniği diyor. tamam mert şuursuz, alık, ondan böyle bir sorgulama beklemiyorum. abilerim benim diye yatsın dizlerine, yatmış da... e ömer'in babası peki evlat diye bağrına basıyor bu cengoyu. ya da bahar o sefalet dönemi, dolandırıcı bir baba, pis bi otel odasında hastalıkla boğuştuğu günler. merak etmiyor mu bu cengiz nedir ne değildir, nasıl vurmuş voleyi, nasıl zengin olmuş, krallık kurmuş. eniştesi lan merak etmez mi insan nereden geliyor geçmişi ne? biri bi açıklama yapsın soğumamak için zor tutuyorum kendimi. yani bir yerlerde bi açıklaması yapılmış olmalı bunların... yapılmadıysa büyük eksik, üstü örtülmesin, bağlansın bir yerlere. beklemediğimiz bir anda bir flashback yapılsın ömer'in ailesinin ve bahar'ın gözünde bu serserilerin nasıl krallık kurduğuna ilişkin mantıklı bir açıklama niteliğinde olacak bir detay verilsin. senaristler sesimi duysun. ya da böyle bir şey daha önce verildiyse ben kaçırdıysam ya da salaklığıma geldi de anlamadıysam biri beni aydınlatıversin. rica edicem. görüşürüz.
  
  edit: aydınlandım, rahatladım, bunu da düşünmüş tabii ki senaristler. teşekkürler cobongo
  
  edit volume 2: başka merak edenler de varmış. şöyle ki: bu cengo geliyo bigün ömer'in evine. ömer'in babasına, ömer'in olayından sonra aklının başına geldiğini, çok iyi bir işe girdiğini, çok çalıştığını söylüyor. bu minvalde birşeyler. e zaten o insancıklar da kendi dertlerine yanarken aman bu ne işe girmiş ne kadar para kazanıyor bunun hesabına düşecek değiller ya. muhtemelen zenginliğin boyutundan haberdar değiller. oteller moteller... faça düzgün arada bir ziyaret ediyorlar bunları, tamam işte. beni tatmin etti bu cevap. yani bir açık yok o noktada ikna oldum. bahar'a gelince zaten yaşı küçüktü, e ablası da bunu terkedip teyzesine taşındı. zaten o mahallede tanıştı cengizle, ömerle. sonrası soygun. sonra kız yurtdışında yaşamış yıllarca. işte abla sonunda zengin bi koca buldu ona göre... sorgulanacak bi tarafı yok. zaten ablasının kimleri nasıl avlayabildiğini ağına düşürebildiğini biliyor. cengoyu da böyle bir av zannederek yaşamış gitmiştir. hoş zaten merak edip sorgulasa da eyşan ketum. bir bok anlatmıyor kıza. o da zaten sorgulamaz alık dedik ya...ona göre işte çiçek, böcek, kelebek, beyaz atlı prensi, böyle vapurlar falan... kim kimi kanırtıyo umrunda mı..
• bir önceki bölümde eren'in, eve mert'in yanına gittiğini öğrenen ezel, topukları götüne vura vura evine koşmuştu. dış kapıdan içeri girdiğinde, yani bahçedeyken bir silah sesi duydu. içeri girdiğinde anladık ki, eren, ömer ve ailesinin bulunduğu fotoğrafa ateş etmişti. iyi ama, eren o evden nasıl çıktı? ezel, eren'i nasıl görmedi? evin bilmediğimiz bir başka çıkışı mı var?
  
  o sahnede kaçırdığım bir nokta mı var, yoksa bir sıçış mı söz konusu?
  
  (bkz: anlayan beri gelsin)
  
  edit : eren'in bahçenin diğer tarafından kaçışı gösterilmiş, demek ki bir sıçış söz konusu değil, benim göz doktoruna gitme vaktim gelmiş.
• bu dizinin ozetleri amerikan dizileri gibi olmalidir. direk gecen hafta ne oldu diye degil bolumde kullanilacak gecmis bolumlerde gecen unsurlar katilarak yapilmalidir zira baska turlu bu ramiz dayinin kendi kendine konusmalarini anlayamayacagiz.
  
  --- spoiler ---
  
  bir de son bolumde kara sevda'yi caldirdin sarki yuzunden dediklerinin hicbirini anlamadik be dayi.
  
  --- spoiler ---
  
  edit: sarkiya asla lafim yok sadece o bolumde ben ramiz dayi'yi dinlemek yerine sarkiyi dinledim. o derece guzel bir eserdir.