• ezel'le bahar'ın bir türlü arası olmadıkça aklıma ezel bahar olmayınca türküsünü getiriyor. inşallah yapımcılarının da gelmez. yani o kadar didaktik soundtrack olayı şeyapar bence :/
  • son bölümünde pamuk prenses tadı vermiş olan dizi.

    ...daha sonra da kötü kalpli cengiz ali'ye git pamuk prensesi... aman işte serdar'ı öldür der.
    ali de gider serdar'ı bulur ama öyle tatlı uyuyordur ki öldürmeye kıyamaz. merhamete gelmiştir. napsam napsam diye düşünürken serdar uyanır. durumu anlamıştır. ali'ye ormandaki bir geyiği öldürmesini ve geyiğin kanını gömleğine sürerek cengiz'e götürmesini teklif eder. olaylar gelişir...
  • eski bölümlerinden birinde tefo ramiz dayıya "şu hasan sabbah kitabını bi ver de biz de okuyalım" dediğinde ramiz dayı amin maalouf'un kitabını verecek sandım, tersine tefo'ya "boşver sen şimdi kitabı mitabı, sen bizi dinle yeter, senin neyine kitap okumak" deyince biraz rahatsız oldum. hayır yıllar sonra ilk defa kitap okumanın öneminin vurgulandığı bi dizi yapmışlardı, onda da "kitap okumak herkesin yapacağı iş değildir, önüne gelen kitap okumamalı, bazıları sadece denilenleri yapsa da olur" mesajı çıktı sinir oldum.
  • ramiz dayı, yani tuncel kurtiz'e bir kez daha hayran olmamak elde değil bu dizide. o nasıl ses tonu, nasıl bakış, nasıl oyunculuktur; insanı titreten... hele o ömer hayyam rubaileri, hasan sabbah hikayeleri ve özlü sözleri yok mu... onlar devreye girdi mi, ben devreden çıkıyorum adeta... son bölümde dayının ağzından şu cümleler döküldü, yalnızlığa dair:

    "yalnızlık ayrı düşmek değildir sadece, veda edememektir.
    neyin hayalini kurarsan kur, her hikayenin sonudur yalnızlık.
    her zaman karanlık değil, bazen parıltılı bir mücevherdir yalnızlık.
    yalnızlık, arkanı dönmek değildir; sadece serbest bırakmaktır sona hapsolmuş ruhları.
    aynada kendine tahammül edemeyen adam, yalnızdır.
    kendi surlarında gedik açamayan adam,yalnızdır. ama kendi etrafında kaleler kuran herkes yalnız olmak istemez.onları yıkacak birini ister yanında.
    sevilmediğini, haketmediğini düşünen herkes, yalnızdır.
    sevmekten korkanın kaderi ise, yalnız kalmak değildir; nefret ettikleriyle başbaşa kalmaktır sonunda."
  • ramiz dayı patlamasından korkuyormuş tuncel kurtiz. sabah gazetesi ropörtajını okuyunuz:

    http://sabah.com.tr/…_dayi_patlamasindan_korkuyorum

    umut' ta da pek bi gençmiş ama ses ve tonlamalar hiç değimemiş be!

    http://www.youtube.com/…qr1br-yporq&feature=related
  • gelecek bölümün tanıtımını izlerken bazı oyuncuların, diğer bazı oyunculara 'kimsin sen?' diye sormasından dolayı annemin hakkında 'ne biçim dizi bu. kaç haftadır birlikte oynuyolar kimse kimseyi tanımıyo..' dediği dizidir.
  • yıllar önce"sıcak saatler" adlı dizi yüzünden nefret ettiğim, "şiirli konuşan adamlar" kalıbını, kafamda yıkmayı başarmış, yaşamın ne şiirden ne küfürden ama ikisinden birden (ve başka şeylerden) ibaret olabileceğini gözümüze sokmadan gösteren dizidir
  • ilk başladığında bir çok arkadaşımın bunaltıcı derecede ısrarlarına rağmen ön yargıyla yaklaşıp da izlemediğim sonralarında bir bölümüne rast geldikten sonra müptelası olduğum dizi. şair ne demek istedi; ön yargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zor falan değil.

    edit: bu entry ilk 12 bölüm sonrası falan girilip sonraları için geçerliliği yoktur. sevmiyorum artık.
  • 9. bölüme kadar sevgilimin izle ısrarlarına uymayıp izlemediğim, 9. bölümü bir şekilde izledikten sonra aynı gece tüm bölümlerini indirip bir gecede bitirdiğim dizidir.

    bence bok atanlar keyfini çıkartıp izlesin, böyle diziler türk televizyonlarına pek gelmiyor çünkü.
hesabın var mı? giriş yap