eurovision

• eski yıllardaki şarkılara, yarışmalara bakıyorum da sanatın, müziğin, performansın ön planda olduğu çekişmeli yıllarmış. hala lena, manga atışmasını vs konuşuyoruz. secret garden, hallelujah, fairytale, only teardrops, euphoria, always, 1944, wild dances, arcade, dancing lasha tumbai, think about things, lane moje, dinle, tu te reconnaîtras, seninle bir dakika, for real, we could be the same gibi harika parçalar playlistlerimizde yer alıyor. barış temalı, aşk temalı şarkılar, göndermeler daha yoğunlukta. ses, müzik ön planda. özellikle 2004 yılı efsane bir yıldır.
  
  şimdi ise yarışma, oylamadan sunuma kadar her yerde aptal propagandalara, manipülasyona alet olmuş durumda.20 performans varsa yarısına yakını gay ve eşcinseller ön planda. kamera bile şarkının ortasında seyircinin salladığı lgbt bayrağına focus yapıyor. tangalarla çıkan erkekler, sahnede öpüşenler, çıplak çıkıp y*rrağını seyircilere gösterenlere kadar türlü türlü rezillikler.
  
  performanslar berbat. 2-3 tane elle tutulur parça ya var ya yok. olanlar da zaten jüri ve sonuçlarının nasıl toplandığını bilmediğimiz halk oylaması sonucu çöp oldu
• eurovision'a katılmak için değil belki ama trt'nin türkiye genelinde müzisyenlerin yarışacağı -hatta bir ili temsil edeceği- sonrasında il bazında oylamaların yapıldığı bir şarkı yarışması düzenlemesi lazım.
  
  öyle bir yarışma olursa "eurovision'a katılalım" diyen çıkmaz belki.
  
  yarışmacıların kimlikleri değil ama ebu'nun apolitik olacağım derken aslında dibine kadar politik kararlarından sonra eurovision'a karşı bir antipati gelişti bende. israil'in olduğu hiçbir yerde olmasak keşke.
• euro'nun vision'u açık hava kerhanesi gibi
• nonoşların freak show'u.
  
  bir şarkı yarışması olduğu günler çok geride kaldı.