• programını arayan eşcinsel bir kadını "hade canım başka kapıya naş" dercesine aşağılayıcı bir tabirle ve sanki bir mahlukatı küçümseyen o zavallı edasıyla asıl kendi çarpık ve saygısız düşüncelerini ortaya döken ve televizyonda bir program değil de kapı önünde dedikodu yaptığını sanan esra erol'un eşcinsellerden özür dilemesi için açılmış kampanya.

    umarım açılan onca saçma sapan kampanyadan sonra bu kampanya giderini bulur da sözlük tavrını her zamanki gibi ortaya koyar.hadi ekşi sözlük.

    edit : imla.
  • esra erol'un düşüncelerini değiştirmeyi değil toplumda ve medyada eşcinselliğin aşağılık birer fantazi olarak meşrulaştırmasını engellemeyi amaçlayan kampanyadır.yoksa yemişim esra erol'u.
  • esra erol'un muhtemelen programından konuşturmak adına uydurduğu bir tlf'a tepki olarak başlamış kampanyadır. ancak, esra erol'un tepkisinin terbiyeden yoksun olmasıyla tlf'un gerçek olması ya da olmaması arasında bir ilişki yoktur. esra erol'un (bence doğallıktan yoksun) tepkisinin zihinlerde uyandırdığı homofobi tabi ki kınanmalıdır.

    "eşcinselliğin meşrulaştırılması" safsatasına gelince, eşcinsellik herhangi bir meşrulaştırmaya ihtiyaç duymamaktadır çünkü yetişkin iki kişi arasında karşılıklı rızaya dayalı olarak yaşanan her şey zaten meşrudur, o iki kişinin toplum içinde varolma, görünme talepleri ve bu yöndeki eylemleri (sokakta elele tutuşmaktan öpüşmeye, basın açıklamasından homofobi karşıtı buluşmaya kadar) zaten meşrudur. görünürlük kazanmasından korkanlar içinse çok üzgünüm, can yücel'in dediği gibi seke seke daha çok görünür olacak eşcinseller, sekerek yani değişik eylemler yaparak manasında. hayatta varolan bir şeyden bu kadar korkmayı hiç anlayamıyorum zaten, şimdi kalkıp da pedofili de hayatta var zoofili de nekrofili de diye bik bik beyin yemeyin yalnız çok rica edeceğim, ne diyoruz bak: "yetişkin" insan ve "karşılıklı rıza".

    çocuklarının televizyonda örnek görüp eşcinsel olacağından korkanlar da aman korkmasınlar, eşcinselden önce otistik ya da azılı bir katil olma olasılıkları daha fazladır, ayrıca özenip de eşcinsel olan kimse artık çıksın ortaya, çok merak ediyorum ben kendisini.

    bu arada kampanyaya alternatif önerim esra erol'un ısrarla çeşitli eşcinsel etkinliklerine çağrılmasıdır, kötü niyetle söylemiyorum bunu, taciz amaçlı bir çağırma değil kastettiğim. mesela listag bir toplantısına esra erol'u çağırsa, cetad'dan uzmanlar kendisine meseleyi biraz anlatsa?
  • yaklasik 100 sozluk yazari ayarlayip canli yayina baglanmakla daha buyuk bir eylem yapabiliriz bu konuda. politically correct olmaya/oldurmaya calismayalim insanlari... burnundan getirelim.
    (bkz: political correctness/@hinlikperisi)

    nicel anlamda hatri sayilir bir grup olusturup, hem e-mailler atip; hem de canli yayina baglanip "ben 27 yasinda bir kadinim/erkegim... gelirim su; egitimim su; is hayatinin yogunlugundan baska kadinlarla/erkeklerle tanisamiyorum; programinizdaki sarisin hanimefendye/beyefendiye hasta oldum....yardimci olabilir misiniz?" diyebildigimiz vakit eylem yerini bulur/solidarity kurulur.

    kimsenin ozrune ihtiyacimiz yok cunku.

    kimsenin gonlumuzu alma sahtekarligina girmesine gerek yok.
  • esra erol'un ozur dilemesini saglamak, sadece bir semboldur. turkiye'de programa cikip, durustlukle derdini anlatan bir escinseli asagilayip alkis almanin, artik toplumca onaylanan bir norm olmadigini yapimcilarin anlayabilmesi için atilan bir adimdir. dunyada, artik is basvurularinda cinsiyet bile sormak ayrimcilik sayilirken, lezbiyen diye kisiyi hakir gorup kinamak, sadece ona degil, izleyiciye yapilmis bir saygisizliktir, sahsen ben youtube'ta seyrederken rahatsiz oldum. bu sebeple, ilgili linkten bu programı yayınlayan kanala tepki gostermek, farkliliklara saygili her bireyin gorevidir, cunku saygi otekilestirmekle degil, her bireyi farkliliklariyla birlikte toplumun bir parcasi olarak kabul etmekle saglanir.
  • mevzubahis hanım özür dilesin diye değil böyle hareketlerden sonra toplumdan tepki ve özür talebi geleceğine yapımcıları ikna edelim diye desteklediğim kampanya.
  • oysa, oysa ben esra'dan hoşlanmıştım, esra, neden böyle? birlikte çok mutlu olabilirdik esra, eşcinsellik bir tercih değil esra, kadın evlenmiş, beraber mi yaşasaydı esra? o zaman zina yapıyor demez miydin esra? senin *ahlak anlayışın ve * dimağın bunu anlamaya yetmiyor biliyorum esra, yine de hatalısın esra. hatalıysam ara yazan tişört giy programa çıkarken esra. mahalle hanım kızı ağzı ile konuşacaksan program sunma esra. bir kadıncağız vardı, 'eşcinsellik hastalık mıdır merak ediyorum' diye gözleri ışıldayarak aslında hiçbir yetkisi olmayan, kendini psikolog ilan eden birine bu soruyu sormuştu esra, böyle mahalle teyzesi gibi program sunacaksan otur edebinle evinde daha iyi esra, hem allah muhafaza senden hoşlanan kadınlar sana bulaşmaz, kısır börek yaparsın daha iyi olur senin için esra. seni fantağğzi malzemesi yapmak istiyordum ama kısfmet değilmiş esra. senin özrüne ihtiyacı yok kimsenin ama kasımpaşalı gibi program sunacaksan televizyona çıkma esra. senin o verdiğin tepkiyi herhangi bir mahalle teyzesi de veriyor esra. ya bulunduğun yere uygun davranacaksın ya da indirirler seni aşağı esra. daha ne kadar aşağı inebilirsin onu bilemedim yalnız.

    esra erol ekranlardan çekilsin ve evinin hanım kızı olsun diye değiştirmek istiyorum bu kampanyayı esra, git kendini daha fazla rezil etmeden.
  • jipiyle giderken yanından geçen otobüsteki insanların haline acıdığını anlatırken gözyaşlarına boğulduğu gibi, bu konu kulağına gittiğinde de gözyaşları içinde "böhüehe benim herkesin cinsel tercihine saygım var, ama formatımıza uygun değildi." gibisinden açıklama yapacağı hadise.
  • esra erol ile birlikte programdaki orkestranın ve o an "a aa noluyor bu insanlara" gibilerinden yorumlar yapan, sarışınımsı kadının da protesto edilmesi gereken kampanyadır.

    tamam, kendileri eşcinselliği ve eşcinselleri sevmiyor ya da onaylamıyor olabilirler. herkes, kendi kapasitesine ve insaniyet seviyesine, muhakeme yeteneğine ve kendisine bu zamana kadar nasıl kodlanmışsa o doğrultuda, düşünceye sahiptir. ancak, ulusal bir kanalda yayınlanan bir programı sunuyorsan, insanlar seni bir şey sanıp izliyorsa, o zaman sözlerine ve söylemine dikkat etmelisin. sanki cinayet işlenmişcesine bir tepki, böyle bir ayıplama, "şaşırmış insanlar"cılık!! hayırdır yani? türk televizyonlarında, uçan adamlara bu kadar şaşırılmıyorken, nasıl böyle bir tepki verilebilir, bu kadar yok sayarcasına bu kadar ötekileştirircesine.
  • ahmet yildiz davası konusunda bir şey yapılmadığını düşünenler için lambda kaos gl ya da bianet'in arşivlerine öylesine bir göz atılsa dahi "popüler basın" dışında kalan muhalif basının bu konuda ne kadar çok bağırdığı açıkça görülecektir.velev ki çok umrumda olmasalar da popüler olarak tabir ettiğimiz sabah'ından hürriyeti'ne milliyet'inden zartzurtuna kadar bir sürü gazete de bu haberi üstün körü olsun ya da olmasın yayınlamıştır.

    hani sanki biz esra erol'u protesto ederken ahmet yıldız bizim konseptimizin dışında kalıyormuş gibi bir muhteva yaratılmış.tam tersine.burada ulaşılmaya çalışılan amaç eda şen özelinde ondan özür dilenmesi filan değildir.

    buradaki amaç toplum tarafından eşcinseller , lezbiyenler ve her türlü cinsel yönelimi "öteki"olan insanların medya'da bir hedef haline gelerek aşağılanmaya , dışlanmalara ve cinayetlere terk edilmesini önleyerek toplumun eşcinsel nefretini bir tabu olmaktan çıkarmaktır.o televizyonda çıkıp bir namus timsali gibi görünen esra erol'a hak veren yiğitlerin esra erol'un özür dilediğini görerek bu davranışının meşruiyetini sorgulamasıdır.

    hülasa esra erol'un aşağılamalarıyla ahmet yıldız davasının "önem sırası" karşılaştırılmasının yapılması doğru değildir.ben eğer bu kampanyanın başlığını açıyorsam ve bunun arkasında da her zaman duracaksam ahmet yıldız'ın davasına gitmemek gibi bir tavırda bulunmam kendi içimde bir çelişki uyandırır velev ki böyle bir iddiam da olmadı , olamaz.dava aynı davadır , mücadele aynı mücadeledir.

    fuko, faşizm her yerdedir ve o normal zamanda kök salarken gündelik hayatta yanımızda gezinir der.biz gezen faşizme bile dur diyemezsek onun kök salmasına , bizi ele geçirmesine asla engel olamayız..bu kampanyanın amacı yanımızda gezinen faşizme dur demekten başka bir şey değildir.sesimiz ne kadar ki büyür , artar , köklenir , işte o zaman belki kelimelerimiz faşizmin gediğine giden yol için bir giderini bulur, onun boğazına bu küçük isyanımızı tıkar..bu nedenle bu kampanya sadece küçük bir umuttur , daha fazlası değil.küçük umutları ciddiye alıp almamak ise tamamen sizin tercihiniz...
hesabın var mı? giriş yap