escapism

• filmlere sığınarak yaptığım şey. karakterler mısır tarlalarının arasında koşuyor, yeni maceralara atılıyorlar. onlarla kaçıyorum uzaklara, ben de gidebilsem.
• tam olarak yukarida aciklanan sey degildir. tam acilimi rahatsiz eden sosyal gercekliklerden kacisdir. yukarida verilen ornek "sex yerine pornoyu koymak" diyor. seks genelinde rahatsizlik veren sosyal bir kavram degildir ama bazilarinin ulasamadigi bir kavramdir. ulasilmayan kavramin baska bir kavramla yer degistirmesi escapism degildir. seksi bulamadigi icin devamli porno izleyen insana escapist degil dense dense abaza denir. escapism egonun savunma mekanizmasidir. bireyin banal rutin can sıkıci olarak algiladigi kavram ve harrketlerden kacma yoluyla egosunu tatmin yoludur. ecapism e en gizel ornek insanlardan ve sehir hayatindan sikilan bir insanin bir sureligine dogada kamp yapmasi olabilir. ya da sostal hayatinin ne kadar rutin oldugunu goren bir insan meditasyona baslayabilir hatta evsiz insanlara gonullu yardim edebilir. bu ve benzeri kavramlara escapism hatta "blissful escapism" denir.
• ing. gerçekten kaçış.
• "en iyisi düşünmemekti. kaçmaktı. kendi içime kaçmaktı. fakat bir içim var mıydı? hatta ben var mıydım? ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi."^*
• sözlerini iki günde ancak çözebildiğim raye ve 070 shake düeti.
  
  normalde bu tarz sevmem ama kaset olsa bandı aşınıp kopmuştu.
• uzun sureli bir calismanin, daha dogrusu kisa sureli calismalar arasindaki uzun sureli tembelliklerin urunu, post-ekzistans theme. discovery channel da atmosferden cikarken motoru patlayan ucaklari seyrederek uykuya dalmayi ve boards of canada dinlerken gozlerini kapatmayi seviyor. thug love durrugun teki, annesi de oyle diyor. ayrica her yeni yapilan theme gibi hatalar, gerekli iyilestirmeler iceren theme..
• realizm'in tersi. iki şeye ayrılır:
  
  ilki sanatta escapismdir. fantastik hikayeler, bizimkine hiç benzemeyen kurgu dünyalarda geçen olaylara merak, sabahlara kadar elflerin orkların muhabetini yapmak vs vs'dir
  
  ikincisi psikolojide escapismdir. hoş karşılanmayan duyguların kaynaklarından kaçmak için keyif veren kaynaklara kapılmaktır. örneğin ailesiyle iyi geçinemeyen kişinin kendini dizilere gömmesidir. bu kısa vadede olmasa da uzun vadede sorundur: kişi ailesiyle yaşadığı sorunlarını çözmek yerine onlardan kaçmaya alışır hatta şartlanır. haliyle sürekli ötelenen sorunlar birikir birikir ve sonunda çözmesi imkansız hal alır.
• raye ve 070 shake işbirliği
  
  https://www.youtube.com/watch?v=dll6vj2c7wo
• insanların anlamlandıramadığım ve samimi bulmadığım bazı hareketlerin nedenini araştırırken önüme çıkmış olan , psikoloji literatüründe yer edinen bir terim. (bkz: kaçışçılık)
  
  gerçeklerle ve sorunlarla yüzleşmek yerine, insanın kendini zevk verici unsurlarla uyuşturması diye tanımlanabilir. sorun çözülmüyor. sadece bastırılıyor. uyuşturucu etmenlerden örnek olarak olursak, alkol, seks, kumar, bilgisayar oyunları, sık sık sosyal olma dürtüsü verilebilir. iç ses " hadi kafanı dağıt " dediğinde yapılan şeyler aslında kişinin gerçekte istediği şeyler değil. hayatın gerçeklerinden ne kadar kaçınılır ve kişi kendine ütopik bir dünya, çevre yaratırsa bağımlılık ihtimali de bir o kadar artıyor. dünyanın gerçekleri yüze vurulduğunda ise inkar başlıyor. gerçekler ve eleştiriler her nereden geldiyse, geldiği kaynak yok sayılıyor. yaşanan her şey suni kısacası.
  
  escapism adlı parçada da sanatçı tam da bunlardan bahsediyor. sözleri ve müziği ile mükemmel bir şarkı.
• bu mu yani adlı podcast sayesinde ne olduğunu öğrendiğim kavram. sosyal alışkanlıklar yerine dizi izlemeyi koymak, sex yerine pornoyu koymak, sevilme ilgi ihtiyacını sosyal medyadan karşılamak escapism içine giren davranışlar. cehalet mutlulukmus, ben bu kelimeyi öğrendiğimden beri mutsusuzum. nasıl iflah olmaz bir escapistim ben, ne boktan hayatım var benim. ben hep diyordum, spotify uygulaması beni hayatta pekcok kisiden daha mutlu ediyor, dizilerim olmasa sıkıntıdan ölürdüm. ama ben bunu hayatın normali sanıyordum. ben bu işin sonunun nereye çıktığını hiç düşünmemiştim. yıllardır sevgilim olmadığını, bir yıldır kimseyle flört bile etmediğimi göz önünde bulundurursak hiç de iyi yere çıkıyormuş. neyse hastalığın tedavisi teşhisle başlar. ben de derdimin ne olduğunu öğrendigime göre bu meretin de vardır bir devası.