8 entry daha
  • sonu olmayan sinirsiz guzelligin, sonu gelmez asiklarinin destanidir. fakat asiklarla arzu sahipleri ayridir, bazisi faydalanmak ister, oteki feda olmak. bazilari canlari icin ister canani, bazilari da cananlari icin verir cani. kimisi kavusmak ister, tacdin gibi. kimi de derdi secer, mem u zin gibi.
    ...

    sulara baktigi zaman, kanli gozyaslari her iki gozunden akardi, bahcenin alani bulbulun askina dondu, gul suyuyla gulleri sulardi. gercekten bir cam agacina benzeyen boyunu, parlak gunes gibi isikli olan yanagini, oylesine yerlere sürterdi ki, topraklari ve tarhlari sikardi. toprak onun icin ah ederdi, taslar inlerdi, agaclar onun icin vah ederdi, yapraklar sizlardi. dertlerin elinden cektigi zaman, felegin aynasinin yuzunu karartirdi. kendi rengiyle gullerin rengini soldurdu, kendi sesiyle bulbulu mahzun kildi. bulbul onunla ses ortagi olamazdi, kirmizi gul de onunla renk ortagi olamazdi.
    ....

    iste o agirbasli dag ve sakin deniz, ask tarafindan hafifletilmis, delirtilmisti, yani hasta ve fena halde olan mem, zayiflik tarafindan cok perisan olmustu. halk sehirden ciktigi gun, zin hayalinin sevdasi onun basina vurdu. ask derdinden sarhos ve hasta olan mem reyhanlara sumbullere bakti; " ey gul! gerci sen de nazeninsin, ama sen nerede, zinin yuzunun rengi nerede?

    farkli sayfalardan alinmis uc ayri paragraf uzerinden mem u zin'e bakildiginda ask kitabinin bolumleri gibi gorulebilir ancak yukarida belirtildigi uzere idrak sahibi olup irfan arayanlarin rehberi olmakla, kisiyi kendine asina kilan bir eserdir diyebiliriz.

    canimiz sıkılır bir edit eklersek, olmayan a$ktır.
36 entry daha
hesabın var mı? giriş yap