9 entry daha
  • komik (ama hiç kahkaha atmadım, sinemada sesli gülen çok kadın vardı onlara inat),sıcak, tatlı, hoş, bir film (önceki enrtrilerden). tecrübenin, google'a, ipad'e yeni neslin görgüsüzlüğüne nasıl galip geldiği anlatılıyor bir yandan.
    bu arada, rene russo'da ne harika bir yapı var, türkiye'deki teyze modelinden gına geldiğini anlıyor insan. ne kadar hoş ve zarif, hele o siyah elbise ve şahane ayakkabıları ile. türkiye'de ya hiç yok ya da belki bir tane vardır böyle bir tip.
    4 erkek arkadaşın da izlemeye geldiği görüldü. herhalde masaj sahnesi içindi. oyunculuklar tabii ki başarılı robert de niro için ne denebilir? bir tek ayak parmaklarının yamukluğu ve sahte sırıtması kötüydü.
    baş kadın oyuncunun canlandırdığı rol, jules ostin (anne hathaway), bir startup firmasının nasıl çalıştığını ya da ne detaylarla uğraşılması gerektiğini, akşam eve dönünce de kızının saçma sapan sorunlarına sanki hiç çalışmamış gibi ilgi göstermek gerektiğini, işin paketlenmesinden, web sitesindeki zoom fonksiyonuna kadar ilgilenmek gerektiğini, yani yemek yemeye fırsat bulunmayan çok bunaltıcı bir hayatı gösteriyor.
    senaryo bazı yerlerde abartmış, örneğin, iş başvurusu günü bekleme salonundaki oksijen tüplü adam, çok gereksizdi.
    fimin başı güzeldi, bir emeklinin yaptıkları ve her şeyi yapıp yine de sıkıntıya çözüm bulamaması iyi yazılmış.
    bir de yöneticilerin, çok iyi yaptıkları, sen onlarla çok iyi anlaşıyorum, konuşuyorum sanırken, insan kaynaklarına bu adamı başka yere transfer edin maili göndermesi adiliğini iyi eklemiş. neden? çünkü çok duygusal ve bencilce kişisel nedenlerden dolayı birisi hakkında öylesine bir kara verebilirsin.
    işyeri güzel, herkese zorunlu apple laptop veya desktop verilmesi güzel, özgürlük güzel, film güzel.
217 entry daha
hesabın var mı? giriş yap