42 entry daha
  • inanılmaz güzellikte, yumuşak ve içine altın sarısı simler serpilmiş gibi parıldayan kumları olan sahil. değişik bir yapısı var bu kumların, yürüdüğünüzde sanki nişasta üzerinde yürüyormuşsunuz gibi bir his yaratıyor insanda. gerçek olamayacak kadar güzel bir rengi var.

    yanlış hatırlamıyorsam 14 km sahilin uzunluğu ve bu plajlar şehrin sosyalleşme mekanı. rehberimizin anlattığına göre insanlar mutlaka sahilde tanışıyor ve orda sözleşip akşamları buluşuyorlar. insanlar denizde yüzmüyor, sörfçüleri saymazsak denize sadece en fazla belinize kadar girip dalgalarla oynuyorsunuz. en küçüğü 2 metrelik dalgalar o kadar şiddetli geliyor ki, alıp yerden yere çarpıyor desem abartmış olmam. dizime kadar girdiğim yerden bir anda kendimi önce okyanusun içine çekilmiş sonra da kıyıya fırlatılmış buldum. biz karadenizlerde yüzdük bu da ne ki diyen bir arkadaşımızın bu şiddetli çarpma esnasında kolu çıktı ve hastaneye gitti. bu kadar ciddi güçte dalgalar söz konusu. evet ne diyorduk plajlar sosyalleşme yerleri. sabahın ilk ışıklarıyla birlikte spor yapan insanlar hareketlendirmeye başlıyor ortalığı. koşanlar, yüyüyenler, bisiklete binenler, kumsalda bulunan değişik aletlerle çalışanlar. ve genci yaşlısı herkes. türkiye'de olsa yaşam destek ünitesine bağlı yaşıyor sanılacak tipler yavaşça yürüyüş yapıyorlar. ve tabi şortlar, tangalar vazgeçilmezler. bu kadar spora rağmen açıkçası pek zayıf da değiller. evet popolar büyük bazıları çok güzel ama genelleme yapacak olursak 10 kişiden belki bir tanesinin vücudu çok güzel kalanı büyük bir popoya eşlik eden kilolu bir vücut. ve bu tangaları giyenler illa genç ve güzel olanlar da değil. bildiğin şişman ya da 70 yaşındaki yaşlı kadın bile gayet rahat tanga bikinisiyle geziyor. ve herkes vücuduyla barışık. aslında cinsellikleri ve bedenleriyle barışık herkes dersem daha doğru olur. bu insanların vücutlarına dikkatle bakanlar sadece biz türklerdik.

    plajda satışı yapılmayan şey yok. bikini üstleri, kangalar, elbise, güneş kremi, dövmeci, saç örenler, börek satanlar, kızarmış karides, midye vs gibi yiyecek satanlar, şapka, çanta, takı, havlu, hamak, güneş gözlüğü ve hatta masa örtüsü satan bile vardı. yok yok yani. pardon en önemlisini unuttum bizimkilerden bir tanesi marihuana olup olmadığını sormuş 2 dk sonra getiririz istiyorsan demişler. inanılmaz pazarlık yapılıyor ayrıca, ilk söylenen fiyatın yarısına kadar iniyorlar. pazarlık yapmadan alışveriş yapan tek salak türk olarak beni hatırlayacaklarından eminim. zaten ilgiyle izlemem ve alışveriş düşkünlüğüm nedeniyle her satıcı direkt bana doğru koşuyordu. plaja üzerinizde biraz nakitle gitmeniz halinde hem tüm gününüzü geçirip alışverişinizi yapıp,yemeğinizi yiyip, içkinizi içip, dalgalarla oynayıp, insanları seyredebilirsiniz. rio da geçirdiğim en keyifli gün tüm günü geçirdiğim bu plajdı açıkçası. yemeğimizi yedik, dövmemizi yaptırdık, caipirinhaları, biraları içtik, büyük popolar ve güzel vücutlu erkekleri izledik. bol bol da popo fotosu çektim.

    bu arada bizler nedeniyle plajda yoğun türk nüfusunun varlığı üzerine plaj görevlisi ( o da birşeyler satıyor tabi ) bulunduğumuz yerdeki bir direğe hemen türk bayrağı astı. türk olduğumuzu öğrenir öğrenmez, fenerbahçe, galatasaray, alex , ronaldo, carlos isimleri zaten otomatik olarak her brezilyalının ağzından dökülüyor. sempatik ve sıcak insanlar kısaca.
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap