7 entry daha
  • vay canına. ben sadece bana oluyor sanıyordum bu. sol frame'de başlığı gördüğüm anda gözümün önüne kocaman ceviz ağacından iki kapılı gardrobum geldi. küçüktüm ufacıktım alerjik bronşiyal astımım vardı. havale geçirmeye ramak kaldığı zamanlarda odamdaki her bir nesne kocaman kocaman olup üzerime yürür gibi gelirdi. bir de o gardrobun üzerinde bir şeyler olurdu genelde, sanki onların altında kalacakmışım gibi hissederdim. bir de holde yanan sobanın sesi, hele de soba kapağı tıngırdıyorsa. ya da holün ışığı kapalıysa sobadan gelen ışığın duvarlara yansıması. off ne kabusmuş arkadaş. ondan sonra ya hastanede uyanırdım ya da kendimi soğuk suyun altında bulurdum. böyle beyaz florasanlar altında. bir de böyle gözlerimi kapattığımda sanki uzay boşluğunda hareket eden, büyüyen küçülen kıvılcımlar görürdüm. bazen en sevdiğim, yakışıklı mı yakışıklı doktorum gelirdi. herhalde bayağı bir parasetemol de vermiş olurlardı. bunları nasıl hatırlıyorum asıl o garip geliyor bana.

    edit: arkadaşım nereden açtınız bu başlığı! hiç durmadan ayrıntılar geliyor aklıma. hafızamın baraj kapakları açıldı.
    anne edit: bu başlıktan anneme de bahsettim. meğer ben ateşim çıkınca bir de sayıklarmışım ve gördüklerimi onlara da anlatırmışım. önce çok korkmuşlar, sonra doktorum -hani şu yukarıdaki yakışıklı- ateşten olduğunu söylemiş. bunun üzerine sakinleşmişler ve bir an önce ateşimin düşmesi çabalarına devam etmişler. annem dalga mı geçti bilmiyorum ama dedi ki bu kadar abuk subuk şeyler görmemi clementine izlememe bağlıyormuş, bir müddet bana clementine'i yasaklamaya çalışmış ama tabii olmamış. hey allahım ya.
278 entry daha
hesabın var mı? giriş yap