5 entry daha
  • şehir efsanesi sanıyordum ama gerçekmiş.

    geçenlerde tesadüf ettim kendisiyle. metrobüste orta kapının oralarda bir yerdeyim, kapılar açıldı ve öntaraftan yüksek bir ses "iyi akşamlar arkadaşlar". önce, üç kişilik bir arkadaş grubundan biri indi ve kalan arkadaşlarına iyi akşamlar dileklerini sundu diye düşündüm. bir sonraki durak, kapılar açıldı ve sessizlik aynı sesle bozuldu "iyi akşamlar arkadaşlar". demek ön taraftakiler üç kişi değil daha kalabalık bir guruptu ve bir tanesi daha inerken vedalaştı arkadaşlarıyla. nihayet üçüncü durakta da aynı sesi duyunca kıllandım, ön tarafa konsantre olup dördüncü durakta da aynı sesi duyarsam bu sesin kime ait olduğunu muhakkak öğrenmeye karar verdim. evet dördüncü durak kapılar açıldı ve aynı ses "iyi akşamlar arkadaşlar" o an gözlerime inanamadım, duyduğum ses eğer playback değilse şöförün dudak hareketleriyle birebir örtüşüyordu. tamam kabul biraz geç oldu ama artık beşinci durakta emindim. bir süre daha durumu hayranlıkla izledikten sonra metrobüsten indim.

    sonra yürürken ister istemez derin düşüncelere daldım. bu adamdaki işine, insanlara duyduğu saygı o sahiplenme duygusu herkesde olsa biraz diye düşündüm. metrobüs gibi ucube bir toplu taşıma aletinin şöförüsün, ama senin layık olduğun medeniyet bunun çok daha ötesinde be dostum, diye düşündürüyorsun otobüsüne binen herkesi. sonra buram buram medeniyet kokuyorsun, umutları yeşertiyorsun insanları gülümsetiyorsun. bütün bunları metrobüs şöförüyken başarabiliyorsun. ne kadar takdir edilse az diye düşünüyorum ve halen ne zaman aklıma gelse gülümsüyorum...
hesabın var mı? giriş yap