siz hiç kürt oldunuz mu

• "türkçe'yi öğrenmekle kötü mü yapmışlar yani ayhhh... şaşkoloz ayol bunlar!" zihniyetinde bir insan bu soruyla muhattap edilmemeli sanırım. yanıt hep olumsuz olacak zira.
  
  sen, kendi annenin konuştuğu dili unutmak zorunda kalmak pahasına; senin türk yaşıtların eğitime ve dolayısıyla hayata 5-0 önde başladığı halde ve sırf bu dil eksikliğinin sonucu eğitimde geride kalarak başarısız olmana ve bundan dolayı da ucuz iş gücü olarak kullanılmana rağmen; üstüne bir de "aptal, nankör" diye nefret edildikten sonra "ccc iyi ki türkçe öğrenmişim ccc, hahayt be" dersen, senin sıfatında bir sorun var demektir arkadaşım.
  ruhunda bir sorun var demektir; insan evinde annesiyle konuşurken çekinmek zorunda kaldığı halde, kendini bu devlete teşekkür etmek zorunda hissediyorsa haysiyetinde bir sorun var demektir, yani haysiyeti bu devletinkinden farklı değil demektir.
  
  ulan bir de insan niye devlete teşekkür etsin, vatandaşlık haklarından haberin yok mu? birisi sana haklarını, kendi hakkından feragat edip veriyor da ondan mı teşekkür edeceksin? padişah mı var lan tepende? fetva verip kendi hakkından mı vazgeçiyor? nesiniz, siz anlamadım. demokrasi algınız bile birilerine teşekkür etme ihtiyacını içeriyor.
  tavsiye: git bir yerlerden misak ve fetva arasındaki farkı oku. ya da git bir anayasa hukukçusuna sor.
  
  ha amacın, açık açık "bize teşekkür edin" diyemediğinden, ona yakın bir şey söylemekse, açıkça söyleyeyim: mal gibi bir yöntem kullanıyorsun. net konuş, en azından kendi argümanın üstüne akıl yürütme kabiliyetini sorgulamayız. bencilliğine ve yüzsüzlüğüne vurgu yaparız, o kadar.
  
  bırak da insanlar hangi dili konuşacaklarını kendileri seçsin; bırak hangi yaşam tarzına razı olacaklarını kendileri belirlesin. bu insan annesinin dilini yazamıyor arkadaşım, unutturuyorsun. eğitimine senden geride başlıyor; kimisi türkçeyle derdinden diğer derslerini yapamıyor adam gibi, üniversiteye gidemiyor. aptal diyorsun bir de bu insanlara.
  
  sonra diyorsun ki "bu adamlar niye illegal iş yapıyor?" lan bre beyin esikliği olan arkadaşım, bre osman bak bakalım dünyada herhangi bir ülkede adı illegalite ile anılan azınlıklara, refah içinde özgür bir tanesini göster de aklına sıçmıyım arkadaşım, böylece engelle beni olur mu?
  
  "devlet bunları besliyür, biz aç galiyük" diyorsun bir de. yahu sen bu adamları ucuz iş gücü olarak kullanıyorsun, kodoman olarak üstlerinden bok gibi para kazanıyorsun... bu ne yüzsüzlük, bu ne arlanmazlık be? bu ne bi bok bilmemek; bu ne nöron eksikliği?
  
  "her bokun suçunu devlete atıyorlar..."
  ulan adamın o hale gelmesini sağlayan devlet; dolaylı ya da dolaysız. adam bir konuda devleti suçluyorsa, ne kadar salakça görünürse görünsün, devletin bunda parmağı var. bu orda kurtulmak için söylenmiş aptalca bir söz de olabilir, ama içinde doğruluk payı yok de bana, o işe yönelmesini sağlayan koşulların kimin tarafından oluşturulduğunu bir anlat bana?
  
  önemli bir yere gelmek için kendinden feragat etmek zorundaysan bunun "koruyuculuğu,kapsayıcılığı" nerde? nerede kardeşliği? senin kardeşlik anlayışın kendine kölelik yaptırmaksa afedersin ama: bi siktir git arkadaşım... ne teşekkürü bekliyorsun sen, ne minnettarlığı? seni reddedip sana özünü yok etmen için eğitim veren ve "ancak bu koşulda yaşar, bu koşulda adam sayılırsın" diyen bir yapıya ne gibi bir teşekkür bekliyorsun?
  
  bu insanlar göçmen değil, bu insanlar yıllardan beri var orada; senden önce de vardı. yani o insanlar dışardan gelip sana adapte olmak zorunda olan göçmenlermiş gibi bir mantık güden saçma salak argümanlarla yola çıkma. dili de toprağı da orası o insanların. bu yüzden "e ingiltere'ye gidince de ingilizce öğreniyöz yani" gibi malca karşılaştırmalara girme. girme ki; düşünebilen bir canlı olduğundan şüphe etmeyelim. bu insanların kendi dillerini öğrenmesi devlet eliyle devlet okullarında sağlanmalı ilk önce. türkçe'yi öğretiyorsan kendi anadillerini unutturmadan öğret, samimi ol. o zaman bir bütünlükten; o zaman bir "hepimizin devleti" düşüncesinden bahsetmeye başlayabiliriz belki.
  
  bunları anlamak için öyle kürt olmaya da gerek yok, dışardan gözlem kafi. evet, anladın: kürt değilim, türküm.
  
  şans eseri türk olan annemin, yine şans eseri türk olan babamla tesadüfen tanışıp seviştikten sonra benim dünyaya türk olarak gelmemde ne gibi bir mükemmellik olduğunu hiçbir zaman kavrayamadım. hiçbir çaba göstermeden nasıl üstün oluyorum birisinden? böyle bir şey üzerinden birilerini ezip kendinizi üstün tutacak ne gibi bir doğal özelliğiniz var; annenizin dilini konuşabiliyor olmanız mı? yörüyün gençler, beyin bedava...
  
  zamanın ötesi: verebilecek bir cevabı olmayanlar sindiremeyince; e haliyle...