gülgün özek

• bugun kendisine desem ki "gel once tiril tiril michael kors 'larla hamptons'a barbeku partilerine, oradan da uzerimize gecirecegimiz bbc veya supreme hoodie 'lerle, the bronx 'a bling bling hip hop gecelerine gidelim boombox 'tan cikan muziklerle dans ederken dondi 'nin graffitilerine hayranlikla bakalim", hemen kabul ettigi gibi beni gereksiz sorularla yormayacak, herhangi bir uyum sorunu yasamayip bana da yasatmayacak insandir. kendisi icin "nasildir, nasil bilirsin" diye sorsalar acikcasi sekercik pitircik demem; bildigin kool, yaninda rahat ettigim, beraber keyifli vakit gecirdigim derim. ayrica her sey bir yana kendisinden baska kac kisi leopar desenli tulum giyip sokaklara cikabilir ve boylesine iddali bir kiyafeti uzerinde layigi ile tasiyabilir ki? bir de icinde bulundugumuz bu gunlerde adina sampanyalar patlatilmasi kutlamalar yapilmasi gerekiyor ki, ben de bu entry vesilesi ile veuve-clicquot 'u patlatmis olayim serefine.
  
  (bkz: leopar)
  (bkz: billionaire boys club)