mesut özil

• yarınki maçı bilmem de, bugünkü maçta oynayacağına eminim kendisinin...
  
  ek: bir düzeltmelik işi kaldı şu girinin, çöp olmadan önce makul bir içerik eklesem iyi olacak. mesut denilince nedense benim aklıma tek bir kişi geiyor: lefter küçükandonyadis. her ne kadar tam olarak benzeşmeseler de (almanya'da bulunan üçüncü jenerasyon bir ailenin evladı ile türkiye'de bulunan yunan asıllı bir baba ile türk annenin evladı):
  
  * lefter türkiye'de bir efsane midir? efsanedir. oynadığı dönemde milli takımımızın çok da başarılı olmadığı düşünülürse, yakaladığı gol ortalaması bile ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu ispatlamak için yeterlidir. peki, lefter neden yunanistan milli futbol takımı'nı değil de türkiye a milli futbol takımı'nı seçmişti? sonrasında nasıl türkiye'de kahraman, yunanistan'da hain olmuştu? hele hele atina'da yapılan özel bir karşılaşmada yunanistan'a gol atan ilk türk futbolcu olduğunda türklerin yaşadığı tarifsiz sevince ve yunanların nefret dolu yuhalamalarına ne demeli?
  
  * peki tüm bu başarıların, lefter'i ve başarılarını türk milleti olarak sahiplenmemizin sonrasında yaşananlar? 6-7 eylül olayları sırasında lefter'in evine saldıran ahlaksız, densiz, şerefsizler... sonrasında, türk futbol tarihinin en büyük futbolcularından birine sahip çıkma amacını aşarak intikam alma hevesiyle lefter'in kapısını çalanlar, "kimdi onlar söyle, asalım, keselim" diyenler... canına kast edenleri bildiği halde onları ele vermeyen; bu memleket için her şeyini verdiği, her zaman türk olduğunu vurguladığı halde akıl almaz olaylar yaşamak zorunda bırakılan ve en zor zamanında bile aklıselimden şaşmayan bir efsane... seçiminden dolayı başına gelenleri, bu çileleri yaşamak zorunda mıydı?
  
  şimdi mesut'la benzeştirelim:
  
  - mesut almanya'yı seçti. hiçbir zaman bastıra bastıra alman olduğunu iddia etmedi lefter'in türk olduğunu söylediği gibi; miroslav klose'nin, hatta mehmet scholl'un yaptığını yapmadı özetle. köklerini inkar etmedi. sadece bir seçim yaptı. hem almanya, hem de türkiye bu karara saygı duymak zorunda. lefter'in yunanlardan gördüğü tepkinin belki de en önemli nedeni buydu. eğer mesut "ben almanım kardeşim" deseydi, benzer bir tepki eminim ki türkiye'de de verilirdi. bu apayrı bir tartışma konusu, lakin zamanında "ben türk'üm kardeşim" diyip milli takımımızı tek başına taşıyan adamın bile canına kast edebilen insanların iğrenç mantığının bu topraklarda hala bizlerle birlikte yaşadığını düşündükçe insanın bu apayrı tartışma konularını hiç deşesi gelmiyor...
  
  - mesut'un başarılarıyla gurur duyma meselesine gelince, bu tamamen kişisel bir olay. sen gurur duymazsın, ben duyarım. saygı çerçevelerini geçecek şekilde ne sen benim gurur duymama laf edebilirsin, ne de ben senin duymamana... eğer mesut'un seçimine duyulan saygı var ise, bu gerçek üzerinden hissedilenlerin insandan insana değişmesi kadar doğal bir şey olamaz...