ezel

• farklı bir havada yeni sezonu açtığı görülmektedir. bence sezonun adı "rakı sezonu" olmalıydı. "bildiğin" sürekli herkes her yerde rakı içer olmuş. verilen ara pek canlarını sıkmış olmalı.
  
  behlül çok sıkı bir asker, ama göbek arada fena sırıtıyor, hele hele tam konsantre karizma yansıtılmaya çalışılırken alttan "ben de varım ben de banane banane" diyen bir göbeğin göz kırpması bir hoş olmuş.
  
  haluk abi güzel hava katmış, haydarpaşa garında "üldürrrüüüm seni" diyen ezel'e "o ne öyle oğlum, polat mısın sen, "üldürürüm seni" demeden bir dinle, mantıklı konuş" ayarını vermesi bir hayli güldürdü biz ezel izleyicilerini^*.
  
  şebnem yine çok datlı, tefo'nun eski heyecanından eser kalmamış. burada yine klasik bir ilişki resmi ortaya çıkıyor. erkek milleti böyledir, elde edene kadar uzaktan romantik ve gizli bakışlar, utangaçlıklar, efelenmeler falan filan, sonra elde edince "hadi oradan be" tavırları. yapacak bir şey yok, gerçekler.
  
  ali'nin performansında ciddi düşüş var, konuşurken mimikleri bir garip olmuş, eskiden daha bir içtendi.
  
  ülan cengiz, sana ne demeli bilemiyorum. yeni sezonun başında sürekli yinelenen, "kimileri vardır sataroğlu satardır, şerefsizin önde gidenidir" minvalinden göndermelerin adresini belli etti.
  
  eyşan hala beklenen performansı sergileyemiyor, bacaklar ile durumu idare ediyor desem yalan olmaz.^*
  
  dayının kızı pek görünmüyor şu sıralar, uyurken bi gösterdiler, sonra hemen çektiler. oysa özlemiştik onu da.
  
  sezon sonundaki kumar masasının sırrını hala çözemedim, bakalım ne zaman oraya geleceğiz.
  
  ekleme: haluk abinin konuşmalarda "siz" ve isim ile hitap etmelerinde bir sorun algılıyorum. tam çözemedim ama hoş olmuyor. eyşancım siz falan filan yapar mısınız türünden senli konuşup siz demesi bir garip geliyor.