19 eylül 2010 fenerbahçe beşiktaş maçı

• iki takımın da gelecek için umut verdiği bir maç oldu bence. beşiktaş zaten kaybetse bile oyun alanında rakibini ezdiği için hem takımın hem de tarafarların özgüveninden eksilen pek bir şey olmayacaktı. fenerbahçe kaybetseydi gelecek 7 gün epeyce skıntılı geçebilirdi.
  
  öncelikle beşiktaş açsından bakayım. üç gün önce son dakikada gol atarak kazandığı ve bu yüzden epey efor sarfetmek zorunda kaldığı bir maçtan çıkarak bu maça çıktı beşiktaş. o maçta da doksan dakika oynayan guti bu maçta da doksan dakika oynadı. oyundan son dakikalarda biraz düşmesi beklenmesine rağmen penaltı yaptıran arapasıyla klasını konuşturdu. schuster in rotasyonunda necip in yerine aurelio yu oynatmasının nedeni bana kalırsa tecrübe faktörünü hesaba katmasıydı. gelecek hafta antalya maçında büyük ihtimal defansın önünde necip ve aurelio önlerinde tabata ile oynayacağız. hem ernst i hem de gutiyi rapid wien deplasmanından önce dinlendirmiş olacağız. forvete nobre yi koyması hataydı evet. fakat bu hatasını telafi etmek için de 70 dakika beklemek zorunda kaldı zira ilk yarıda hiç hesapta olmayan iki sakatlık gerçekleşmiş, ibrahim üzülmez sağ kanada geçmek zorunda kalmıştı. bunlar yaşanmasa ben devre arasında nihat ı değiştirebileceğini düşünüyorum schuster in. gole kadar mükemmel oynamasına rağmen golden sonra takımın dengesi bozuldu ve ilk yarı düdüğüne kadar rakibin beceriksizliğinden gol yememeyi başararak oyuna tutundu takım ve ikinci yarı da özgüvenini geri kazanarak oyuna hükmetti. beşiktaş bu maçın %51 favorisiydi maçtan önce. kaleci hatasından gol yemese çok büyük ihtimal de maçı kazanabilirdi zira o bahsedilen rakibin pozisyonları hep golden sonra ile ilk yarı sonuna kadar olan dönemde. bana kalırsa ilk golde luganonun net bir faulu var ama hakem zaten her iki takıma göre de çok kötüydü. bu isim cüneyt çakır olunca üzülüyor insan.
  
  fenerbahçe açısından bakarsak, niang ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu zaten biliyorduk. stoch da şu güne kadar oynadığı oyunla iyi bir oyuncu olduğunu göstermişti. bugün dia da bu ikiliye eklendi. bence sahanın en iyisi diaydı. fenerbahçe maça çekingen başladı. belli ki beşiktaş ın kağıt üzerindeki isimleri biraz onları çekingen olmaya itmişti. maç fenerbahçe için de mutlak kazanılması gereken maç olunca ya kaybedersek tedirginliği göze çarpıyordu. golü attıktan sonra beşiktaş ın sendelemesiyle aslında bir çok pozisyona girdiler. artık onların atılması gerekiyor tabi. atamazsanız guti gelip bir arapasla penaltıya neden oluyor. tabi fenerbahçe için oyunun kilidi de emrenin çıkışıydı belki de. ikinci yarıda emre olsaydı beşiktaş bu kadar rakibini ezebilir miydi sahada pek emin değilim. hatta daha net pozisyonlar bulabileceğini düşünüyorum emre olsaydı fenerbahçe'nin. emre de maç adına fenerbahçe nin şanssızlığıydı. bence fenerbahçe gelecek için gayet umut verdi ama deplasmanlarda bu oyunu sergileyemiyor oluşunun nedenleri mutlaka derinlemesine analiz edilmeli. içerde aslan kaplan müthiş hırsla oynarken deplasmanda bambaşka bir motivasyon var takımda.
  
  maçın hakkı ne denirse beşiktaş yenilmeyi kesinlikle haketmemişti oyunuyla nitekim bir puan da olsa aldı. bobo daha erken girseydi yani zorunlu iki değişiklik yapmak zorunda kalmasaydı takım büyük ihtimal de maçı kazanacaktı beşiktaş. 90 dakika boyunca sahada hiç olmayan nihat vardı. artık nihat ın psikolojik açıdan sıkıntılı olduğu ortada. nerede çek cumhuriyeti maçının son beş dakikasına 2-1 geride girmiş milli takım bekine "yavaş yavaş" işareti yapan özgüven nerede bu özgüven. oradan buraya gelişi detaylıca incelenip müdahalede bulunulmalı.