6 entry daha
  • eğer çalıştığı işte verdiği hizmet büyük ve kritik, sağladığı artı değer, aldığı parayla arasında ciddi uçurumlar yaratacak şekildeyse, ben salt bu davranıştaki anarşik yan için saygı duyarım arkadaş.. "in ulan ordan, benim seviyeme asıl sen itoğlu it" demek kadar önemli bir sembolik değeri vardır..

    size bunu kendim staj yaparken yaşadıklarımdan örneğe dökecek olursam; biz 5 kişi çalışandık. sabahları otelin misafirleri kahvaltıya gelirdi, açıkbüfe kahvaltı.. fiyatı 49 tl. otelin nerden baksan her sabah 200-250 kişi kahvaltıya ineni olurdu.
    şimdi vuralım hesaba. 200x50 = 10.000 tl bırakırdı her sabah bu restorana. bakın sadece sabah için. bunun öğleni var. fix menülü grup yemekleri var. akşam a la carte ı var. vs.

    şimdi tekrar sabahın bilançosuna dönelim. ayın sonunda 10.000 x 30 = 300.000 tl. bakın sadece sabah restoranın eline geçen. diyelim ki mutfak da burdan üretim payı olan % 50'yi alsın. geriye ne kalıyor gene de. 150.000 tl.

    peki gündüzcülerden 5 kişinin aylık çalışan maliyeti nedir biliyor musunuz?
    5.000 tl bile değil.. bu kişiler restoranda çalışıyor, bu kişiler olmazsa iş aksar, iş yürümez, ama bu kişiler 30'da 1 kadar öneme anca sahip. yani sadece 1 sabah kendisine çalışıyor. 29 sabah patron sistemine..

    bu işte salt burdaki eşitsizlik yüzünden çalışılmaz. ulan hizmetin en önemli ayağı benim. ben gülümsücem müşteriye, ben toparlıcam masaları, yeni gelenlere ben hazır etcem temiz bulsunlar diye, çayını kahvesini ben takip etcem, masasından kalkıp tuvalete gittiğinde masasına ben gözkulak olucam, eee? sadece 1 gün kendime, 29 gün patrona çalışıcam?
    peki niye? zaten benim yerime çalışıcak bulunur diye.. e iyi de burda ben kendim için mi yaşamış oluyorum o zaman? banane bulursan bul, o onun problemi.

    bakın abartısız söylüyorum. büyük bir geçim derdi yoksa çoğu kişinin bu şartlarda çalışma nedeni; "boşta kalınca da sıkılınıyor aga" edebiyatı.. "vücut alışmış aga"..
    "napalım çalışmayınca da paslanıyoruz aga"..

    o kadar çok duydum ki bunu son zamanlarda. ulan birazcık düşünme zamanı tanırsın kendine fena mı işte.. kitap okursun, felsefik düşünme elde edersin, belki felsefik düşünmeye başlayınca, anlamsız bir ilkel dürtü yüzünden "vücudun paslanmaması için çalışıyorum" gibi bir şeyin saçmalığını anlarsın.. anlarsın işte abi.. çok büyük geçim derdin yoksa, daha iyisini elbetteki bulur ve mücadele ederek yaratırsın.. ha çok büyük geçim derdin varsa da gene ara hakkını, koy postanı, oku meydanını, hak verilmez alınır. cidden. bu böyle.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap