32 entry daha
  • apartman toplantısındayız. sirk gibi bir ortam. palyaçosundan cambazına, maymunundan aslan terbiyeciliğine soyunanına kadar şahane bir fauna çeşitliliği var. gel belgesel çek, komedi diye yayınla, o raddede. üçüncü katta oturan, hani altı okka mal mülk sahibi dedikleri türden cazgır bir hanım abla da aramızda. harala gürele arasında gündem maddelerinin üzerinden geçiyoruz. her bir madde, sinirleri biraz daha geriyor, tartışma adabı sekteye uğruyor ve sesler yükseliyor.

    en çetrefilli konu olan şu üçkağıtçı, tembel, pis kapıcımızı ne yapacağımıza ilişkin maddeyi de en sona bırakmışız. adamın tutulacak tarafı yok. ortalığı bok götürüyor; temizliğin anlamını bilmediği için nereyi nasıl temizlemesi gerektiğini de aklına getiremiyor. ahmaklıklarıyla apartmana mali külfet yıkmış; acıdığımız için görmezlikten gelmişiz. bir suçlu akrabasını günlerce kazan dairesinde sakladığı için apartmana polis operasyonu düzenlenmesine yol açmış; huzurumuzu kaçırmış. apartmana hırsız girmiş; eşyaları taşıyanların hırsız olduklarını anlamamış ve neredeyse kapıyı tutmuş; affetmişiz. ve bunlar gibi tonla vaka ve sıkıntı. tazminatını verip kovmak için genel bir konsensüs var ama her apartmanda olduğu gibi bizimkinde de yuvalanabilmiş bazı şer odakları kapıcıdan yana tavır alıyorlar. hararet artıyor. bu odaklar, acıma ve merhamet temelli savlarla, bize soktuğu kazıklara rağmen kapıcıyı neden kovmamamız gerektiğini anlatmaya çalışırlarken üç numaradaki ablamız tartışmada son noktayı şu sözüyle koyuyor:

    - yetim olayına girmeyelim!

    tabii ki herkes anlıyor tam olarak ne kastettiğini.

    *
61 entry daha
hesabın var mı? giriş yap