257 entry daha
  • "dürüstlükle, bileğimin hakkıyla oynayıp puan kaybedeceğime; çirkeflikle, düzenbazlıkla galip geleyim" düşüncesinin ürünüdür yazıp bırakacaktım, vazgeçtim. çünkü öyle değil.

    eliyle gol atan oyuncu da, kendini ceza sahası içinde yere atan oyuncu da hile ile karşı tarafın hakkını gasp etme arayışında olur. ama o durumlarda 2. bir boyut vardır: hakem de bir insandır, onu kandırabilmek de futbol oyununun bir parçasıdır.

    bugün dünyanın en ünlü gollerini sıralasanız "tanrı'nın eli" her daim ilk 3'de olacaktır. insanlar bugün dahi o golü izlerken "iyi yutturmuş be hakeme" diyerek gülerler. işte bilica'nın hareketini düzenbazlıkla puan almayı amaçlayan, istesek de - istemesek de oyunun bir parçası olan bu tip hareketlerden ayırmak lazım.

    o harekette sadece haksız kazanç elde etme isteği yok. futbol oyununa olan nefret var, bencilce bir düşünce, mızıkçılık var; ve en önemlisi o harekette özgüven eksikliği, korku var.

    tüm bunlar bir araya gelmeden bir futbolcuda böyle bir hareketi yapacak psikoloji oluşması mümkün değil. çocukken mahalle maçında kendi takımı kaybetmeye başlayınca topunu alıp giderek oyunu yarıda kesen çocuk vardı ya hani: gözleri nefret dolu, mızıkçı, saygısız, korkak ve ezik çocuk. o çocuk geldi aklıma malum hareketi izleyince. sebepsiz yere tabi, tamamen serbest çağrışım.
433 entry daha
hesabın var mı? giriş yap