hoşlandığı erkeğin peşinden koşmayan kız

• hangi açıdan bakılırsa bakılsın salaklıktır. kıza uzun vadede kesin zarar sağlayacaktır ve kız mutlaka pişmanlık duyacaktır.
  
  sebebi ise basit, işte kısaca erkek, avcı, kız, hint kumaşı olayları filan. bunu bir erkek yapsaydı tercih meselesi olurdu. bir erkek her hoşlandığı kızın peşinden koşmak zorunda değildir. erkeğin önüne gelen fırsatları beğenmeme şansı vardır. karşısına hoşlandığı bir kız çıktı mı bilir ki o kız hint kumaşı değildir ve onda bulduğu mutluluğu kendisine verebilecek binlerce kız vardır bu dünyada. kızlar bunu kabul etmese de bu böyle. sadece lise, ortaokul yıllarındaki ilk aşklarında sevdikleri kişilerin bulunmaz hint kumaşı olduğunu düşünürler, ama büyüdükçe öğreniriz gerçekleri.
  
  kız tarafında ise böyle bir durum yok. kız eğer bir erkekten bir şekilde hoşlandıysa ve onunla mutlu olacağını düşünüyorsa kesin harekete geçmesi gerekir. bir kızın karşısına hoşlandığı bir erkek çıkması onun aşırı şanslı olduğunu gösterir ve bu kısmet her kıza nasip olmayabilir. karşısına bir daha o hoşlandığı erkek gibi bir erkek çıkmayabilir ve "tüh keşke fırsatlarımı değerlendirseydim" der.
  
  kızların durumu olta atmak, örümcek gibi ağ kurup beklemek gibi bir şeydir aslında. erkeklerin durumu ise kartal, aslan gibi gezinip gözüne kestirdiğine saldırmaktır.
  
  bir aslan bir ava saldırır biraz uğraşır yakalayabilirse yakalar eğer elinden kaçırırsa fazla da uğraşmaz başka ava yönelir ve sonunda illa ki bir av yakalar ve mutlu olur. ama oltaya takılmış bir balığı beğenmeyip geri denize atmak çok büyük bir kumardır çünkü bir daha o oltaya hiçbir balık takılmayabilir ve bu yüksek ihtimaldir. yakalanandan büyük bir balık takılması ihtimali ise hayaldir kısaca. o yüzden oltaya bir balık takılırsa onu kesin değerlendirmek lazımdır.