lost

• şimdi 6. sezon başlamış seyrediyoruz. şöyle bir laf edildi: "kardeşim adaya düşeceksen yanında doktor, mühendis bulunduracaksın"
  
  hakikaten düşündüm de adada mühendis yok, doktor var.
  doktor? 6 sene, 7 sene ders çalışan, çalıştığı konu bir çok şeyin neden olduğu çözülememiş karmakarışık organik bir yapı olan, nihayetinde ziyadesi hakkaniyetçi olan doktor. mesela inşaat mühendisliğinde fenomen sayısı bir elin parmaklarını geçmez^{* *}
  mühendislik öğrencisi öyle mi? kafasına takılan birşey varsa sorar soruşturur, cevabını öğrenir hayatına devam eder.
  
  işte ne demişler "kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmazmış" jack'ten lider olursa, alternatifide john olursa o adadan sittin sene ayrılamazsınız. 6 sene geçti bir allahın kulu soru sormuyor, ne olursa amenna, yaşamaya devam.
  
  yahu yemin ediyorum son seyrettiğim 6. sezonun ilk bölümde japona tercümanlık yapan gözlüklüyü görünce aklıma ilk gelen şey herifi köşeye çekip eline para sıkıştırıp "abicim bana olan biteni bir anlatsana" demek oldu.
  yok kardeşim yok, sayid'i göz göre göre suda boğdular sonra da cesedini kurutmaya bırakılmış domates gibi hasıra yatırdılar, adamlar sayid'in etrafında kendi hallerinde düşüncelere daldılar.
  
  ulan salak oğlu salaklar neyi düşünüyorsunuz? sorsanıza, konuşsanıza "olm siz ne yaptınız? neden suya batırdınız adamı? işte boğuldu adam, ya siz ne olmasını bekliyordunuz? hadi onu geçtim, adamlar bir anda endişeli bir şekilde koşuşturmaya başlıyor, telaşla oraya buraya küller saçıyorlar, bunların içinden "abicim bir sakata gelmeyelim, ne oluyor anlatsanıza diyen yok" nasıl olsa herşey olacağına varıyor, adamlar oturmuş fokurdayan suya bakıyor, düşünüyorlar
  .
  bunlar kinder süpriz yumurta satın alsa parçalarını birleştirmez, ki artık kinder eskisi gibi değil, şimdilerde yumurtanın içinden iki, bilemedin en fazla üç oyuncak parçası çıkıyor, olduğu gibi bırakırlar parçaları masanın üstüne, hayırlıysa zaten bir şekilde birleşir diyerek beklerler.
  
  hayat serendipity filmi değil ey oşiyanik 815 yolcuları, o filmde bile salya sümük ağlayarak, bir daha böyle birşey yapmayacaklarına birbirlerine binlerce söz vererek kavuştu sevenler.
  ah ulan ah rasyonel düşüncenin gözünü yiyeyim.