doksanların türk pop müziği zirvesi 5

• başta dusunen hayvanin onde gideni ve robin olmak üzere, zirvenin daha iyi olması için elinden gelen herkese teşekkür ediyorum ve gözlemlerime geçiyorum...
  
  - yola çıkmadan önce mekanın sitesine girip bakmıştım nedir ne değildir diye. daha önceden hiç gitmemiştim çünkü. metrekareye düşecek insan sayısından haberdardım ve mekana gittiğimde şok olmadım. daha büyük bir yerde yapılsa daha iyi olurdu tabii ki ama bu gibi durumlarda zirve organizatörlerini eleştirmeyi doğru bulmuyorum. sonuç olarak iyi niyetlerini biliyorum ve daha iyi bir yer ayarlama imkanları olsa orayla anlaşacaklarından şüphem yok.
  - zirve öncesi fenerbahçe'nin maçını izledim ve bilindiği gibi yine iyi oynamayarak son dakika golüyle kazandık. zirvenin benim için daha iyi geçmesine etkisi olduğu tabii ki. :)
  - ayrıca zirveye sözlük yazarı olmayan en iyi arkadaşımı getirdim ve o 4 saatlik süre zarfında eğlenmesi benim için önemliydi.
  - gittiğim büyük zirveler arasında en çok eğlendiğim buydu -gerçi 3. oluyor bu, yeni nesillere hoşgeldin ve 10. yaş zirvesinin ardından- hiç tartışmasız. gerçekten çok eğlendim/eğlendik. eğlenmeyen de yoktur herhalde? bu tarz müzikten hoşlanmadığı halde zirveye gelip eğlenmeyenlere diyecek bir şeyim yok.
  - her zamanki gibi "belgarath ve tayfası"ylaydık. bizim ekibin yıldızı hiç kuşkusuz "beyoğlu gecelerinin romantik prensi" belgarath'tı. çok güldürdü beni. :) uzun zamandır görüşemediğim kral adam serif ozani ile de hasret giderdik. zirve çok kötü geçseydi bile sırf bu yüzden gittiğime pişman olmazdım. ama dediğim gibi benim açımdan çok iyi geçti.
  - parçalar çok çok iyiydi. çalınabileceğini düşündüğüm şarkıların %90'ı çalındı. grup vitamin'in ismail adlı harikulade (!) eserinin birkaç kez çalınmasını, dhög'ün bizim gruptan birine garezi olmasına bağlıyorum. :)
  - son olarak daha önceden hiç yüz yüze görüşmediğim birkaç sözlük yazarıyla da görüşme fırsatı yakaladım. hepsine selamlarımı iletiyorum bu entry vasıtasıyla.
  
  bu zirveye de "kötüydü, iğrenç ötesiydi" diyecekler olursa yuh artık...