173 entry daha
  • “güzel, bizim katlanabileceğimiz sınırı aşmayan korkunç'un başlangıcıdır yalnızca; güzel'e böyle hayranlıkla kucak açmamız, yüce gönüllü bir davranışla bizi yok etmeye tenezzül etmeyişindendir.” *

    acaba sanat dediğimiz şey başından beri; önce güzel'i keşfetmek, sonra onu sınırları aşmaya zorlamak ve içindeki korkunç'u ortaya çıkarıp onunla yüzleşmeye çalışmak eylemi mi? bizi yok etmeye tenezzül etmeyen güzel'e bir süre sonra öfkelenip, "göster diğer yüzünü de!" diye bağırmak mı?

    ihtişamlı barok bile sanki öncesindeki rönesans'a, "durma sopa yutmuş ruhsuz bir mermer gibi; kan, ter, göz yaşı, öfke, hırs ne varsa göster!", demenin bir ifadesi, "korkunç"a yaklaşmanın bir adımı değil mi?

    güzelliğine hayran olunan bir klasik dönem heykelinden ters duran bir pisuvara kadar varışımızı başka açıklayamıyorum.

    görsel
    görsel
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap