8 entry daha
  • esas olan senin sendeki güzelliğin.
    güzelleri dışarıda başka aynalarda görüpte, o suretlere ruh üflemeye kalkışma. güzellerle buluşup izlediğin şey yine kendinsin.

    esas olan senin zenginliğin.
    elimde avucumda yok diye üzülme. ne varsa elinde onunla yetin. dışarıdaki zenginlik senin zenginliğinin yanında çer çöpten ibaret. zengin olma isteği, o isteğin ürettiği duyguyu sen gönül kumbarasına at biriktir. ileride onu sana kaybetmeyeceğin şekilde açacaklar.

    esas olan yine sensin. başkaları, diğerleri değil. ama sen kendi nefsinin sahibi olduğuna iman edip gerçeği ıskalıyor, kaçırıyor oyun oynuyorsun. kendinle eşleşmişsin. kendine kendinin sahibi, eşi, benzeri, ortağı diyorsun. allah sende bir ben yaratmış "beni bu yarattığın benlikte bil" diye sen o benliğe ben diyorsun. doğduğundan beri ben dediğin, denildiğin için ona kör ve sağır kalmış, "benden başkasını" görmüyorsun. kendine ona ait olan "o'ndan" demeyi öğren. böylece rabbini başka bir gözle tanırsın, sürekli onu duyarsın, onun gürültüsünü bastıran tüm seslerden, yanılsamalardan kurtulursun. perdeler yırtılır, duvarlar yıkılır. izafi sınırlar kalkar. içindeki bozguna uğramış kavimler yurtlarından hicret ederler. sürekli baskısı altında oldukları firavunların zulümlerinden kurtulmak için hicret yoluna düşerler. bağlı oldukları duygulardan bağlarını koparırlar. ortalık toz duman olur. acı tatlı ile zehir bal ile karışır. artık o yer yüzünün sahibi, hükümdarı eşi, ortağı olmayan allah'tır. sen peygamberlerin şahı sultanı hz. muhammed gibi tüm küffar karşısında üstün olursun. hepsi kendiliğinden çözülür. hezimete uğrar, ansızın bela başlarını tutar, iki yakalarından yakalanırlar. kendilerini yanmakta olan ateşin içine bile bile atarlar. ateşe düşerken senide çekerler. ama o ateş seni yakmaz. ateşin içinden geçer gidersin. eski hücrelerin ölür gider. yerinde yepyeni süper halkaları olanlar gelir. sen hakk'ı apaçık zikretmeyi öğrendikçe varlık alemindeki düzensizlikler, batıllar çatırdar. ayakta duracak eski güçlerini bulamazlar. kalkmaya çalıştıkça sendeleyip düşerler. "kim o hakk'ı yerli yerince zikreden " diye şeytanlar, ifritler sana bilenirler. senin iman edip tutunduğun ağacın köküne pislemeye yani allah'a, peygambere onlara bağlı olanlara sövmeye başlarlar. bunu bütün inançları aynı çuvala koyarak yaparlar. kendilerini değerli,suçsuz, kusursuz, inanları ise sevimsiz, düzen bozucu, aşağılık ilan ederler. oysa hepsi sadece kupkuru olarak ayaktadırlar. onların azgınlığı sırtlarına, boyunlarına yüklenmekte. kuru olan yaş olan ayrışmakta. ve ateş o kuru olanı yakacak. kalplerinde ne bir huzur, ne bir tat bırakacak. allah'ı zikreden ise ne halde olursa olsun kendi bahçesinin, gülistanının içerisinde daim olarak hoşnut kalacaklar.
hesabın var mı? giriş yap